#5

142 13 6
                                    

 Veeeee 5. bölüüüümm

.

.

okuyun hadi

.

Çok gergindim. Tüm akşam yemeği boyunca ne Louis ne de ben konuştum. Niall performans, Liam jüri olan 'Cheryl' ın ne kadar güzel gözüktüğü hakkında konuştu. Zayn de kirpiklerinin her zaman gözüne girmesinden yakındı. (çok uzun kirpiklere sahipti)

"Bir dakikalığına tuvalete gideceğim...Kendimi çok iyi hissetmiyorum" diye yalan söyledim. Masadan kalktım ve tuvalete yürüdüm.

İçeri girmeden önce arkamı döndüm ve masamıza baktım. Bana bakmaya başlayan Louis dışında herkes mutlu bir şekilde konuşuyorlardı. Ona bakınca ürperdim ve tuvalete girdim.

Birkaç dakika sonra, kapımın üç kere çaldığını duydum. Kapıyı açtım ve narin bir 'hi' duydum. Bu Louis'ydi, tıpkı X Factor'ün tuvaletindeki gibi.

"Oops!" dedim alayla. Louis güldü.

Odanın ortasında durdum ve kimsenin gelmediğine emin olmak için kapıyı kilitledim.

Ona döndüm.

Yanıma geldi.

"Bir şey sorabilir miyim?" diye fısıldadım Louis'nin kulağına. Nefes alış verişini boynumda hissettim.

"Ne?" dedim kekeleyerek.

Dudakları kulağıma yaklaştı ve durdum. Neyin var, Harry?

"Bunu sevdin mi?" diye sordu Louis.

"Ne dediğini anlamıyorum Tommo."

Louis beni duyduğunda, bana yaklaştı ve boynumu nazik ve tatlı bir şekilde öptü. Onun küçük ve yumuşak dudaklarını boynumda hissettim ve...

Zevk için boynumla bir queer jest yaptım ve inledim.

"Tamam, artık bana cevap vermene geek yok."

Louis tuvaletten çıktı ve beni orada yalnız bıraktı.

Beynim o an patladı. Ne olmuştu? Bu gerçek miydi?

Aynaya baktım ve huzursuzca bir nefes aldım. Biri beni görmeden bu tuvaletten çıkmak istiyordum. Ama bunu yapamadım, diğerleriyle masaya geri dönmem gerekiyordu. Yapmalıydım.

***

Tuvaletten çıktım, bana bakan garsonu gördüm ama görmezden geldim. Yürümeye devam ettim. Bembeyaz bir zihinle masama geri geldim, şey, belki mavi (gözlerinin rengine göre lol).

"Bowling oynamak için bile buldun mu?" diye sordu Zayn Louis'ye. Louis bu soruyla afalladı.

"Hayır,  yoktu." dedi Louis ve ona baktım.

Şaşırmıştım. Louis gülümsedi.

Bu bir yalandı.

"Bitirdin mi?" diye sordu bir anda gelen garson. Casper'a benziyordu, hayalet olan.

"Evet. Şimdim gideceğiz." dedi Liam saçına dokunurken.

"Şimdi mi?" garson bana baktı ve güldü. "Gece daha başlamadı...Birkaç dakika içinde disko kululacak. Şarkı söylemekten ayrı olarak, onları gördüğüm gibi dans, dans ettiğinizi hayal ediyorum."

O bizi tanıyordu, o ve oradaki tüm insanlar. Hepsi bize hayretle baktı. Çok rahatsız ediciydi.

Işıklar söndü ve disko ışıkları renkli renkli parlamaya başladı. Tüm arkadaşlarımı görüşümden kaybettim ve odanın arka tarafındaki bir sandalyeye tek başıma oturdum.

Uzaktan full mutlulukla dans eden Niall' a baktım...İrlandalı bir Furby'ye benziyordu. Bana İrlandalıların çok deli olduğunu söylemişlerdi.

Liam bir çok insanla tanıştı ve herkesle konuşmaya başladı, insanlar onu sevmiş gibiydi.

Zayn'in etrafı onunla flört etmeye çalışan ve onun dikkatini çekmek için aptalca gülen esmer kızlar tarafından kuşatıldı.

ve Louis...onu hiçbir yerde görmedim.

***

"Güzel bir performans sergiledin" dedi garson beni kutlayarak.

"Oh...Teşekkürler."

"Üzgünüm...Daha kendimi tanıtmadım, benim adım Zac"

"Ben de Harry...gerçi sen bunu biliyorsun." dedim ve garson gülerken yanlışlıkla dirseğime dokundu. Dirseğimi yanıma koydum.

"Bir şey mi kaçırdım ?" diye sordu tanıdık bir ses, bu Louis'ydi. Bize kıskanç bir şekilde baktı.

"Hayır, şey, ben de gidiyordum..." dedi Louis'nin ölümcül bakışlarından korkan garson "Bay, Harry, tanıştığıma memnun oldum." ve içeri girdi.

Louis yanıma oturdu.

"Eğer gelmeseydim, seni mutfağın içine saklayacaktı." dedi Louis gülerken.

"O ? Hayır... Hayır, o gidiyordu. Sadece nazik olmaya çalışıyordu." gerçekten, o gittiği için minnettarım.

"Evet, kesin..." dedi Louis sırıtırken. Kızgındı ama aynı zamanda garsonu korkutmaktan memnundu. "Bir sorum var, Harry..."

"Her zaman bir sorun var" diye güldüm.

"Neden dirseğini çevirdin?... Daha önce, kalmamıştın..."




Larry Stylinson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin