#7

122 14 12
                                    

Vee sonunda yeni bölüm. Okullar kapandığı için daha sık bölüm atabileceğimi düşünüyorum. Neyse uzatmaya gerek yok. İyi okumalar..
.
.
.
.

Gecenin karanlığında ay ışığının altındaydık. Louis'nin gözlerinde ayın yansıması vardı. Louis nefesini verdi ve korkuluğu tutan elini elimin üstüne koydu. Ben de elimin parmaklarıyla elini okşamaya başladım. Yavaşça bana yaklaştığı zaman kapının çaldığını duyduk.

"Siktir.." dedi Louis.

Kapıdaki kişi kapıyı kırmadan önce, aceleyle kapıyı açmaya gitti ve kim olduğunu sordu. Kapının diğer tarafından bir kadın sesi duyuldu.

"Şimdi açıyorum, bekle!" diye bağırdı Louis tekrar terasa doğru koşarken.

"O kim?" diye sordum sinirli bir şekilde.

"Şu an açıklayamam, ama görünmemen için saklanman lazım. Seni göremez..."

"Neden?"

"Beni dinle, Harry! Yatağın altına saklan"

Onun nefesini boynumda hissettim. Bu bana gece kulübündeki anı hatırlattı. Louis beni öpmeye ve boynumu yavaşça ısırıp izler bırakmaya başladığında, bir kez daha sesli bir kapı tıklatma sesi duyduk. Ellerim yanlışlıkla korkuluklardan çıkarak onu durdurmak için koluna dokundu.

"Lütfen"

Bu bir duygu sömürüsüydü. Biliyordum. Louis kolumu yakaladı ve yatağın altına saklanmamda yardım etti. Otellein yataklarının altında ölülerin gömülü olduğunun daha önceden tüm filmlerde görmüştüm. Bunun öyle olmayacağını umuyordum.

Kapının açıldığını duydum ve converse giymiş kadın bacaklarının odada yürüdüğünü gördüm.

Kız Louis'ye sarıldı.

"Senin için çok mutluyum" dedi kız X Factor'den bahsederek.

"Evet, şey... Burada ne yapıyorsun?" diye sordu Louis endişeyle.

"Erkek arkadaşımı tebrik etmeye gelemez miyim?" diye sordu kız ben şaşırdığım için yanlışlıkla yatağı tekmelerken. Fark ettiler.

"O da neydi?" diye sordu kız yatağa bakarak.

"Hiçbir şey, bu şey eski, çok ses yapıyor."

Louis yatağa oturdu. Bu benim için bir işaretti.

"Hala birlikte olduğumuzu mu düşünüyorsun?" diye sordu Louis gülerken.

"Değil miyiz?"

"Değiliz! Kesinlikle değiliz!"

"Başka birine mi aşkı oldun?" diye sorarken kızın ses tonu değişti.

Louis nefesini verdi.

"Olabilir" dedi Louis.

Kız duvarı tekmeledi.

"Ne, Louis? Büyük memeleri de var mı? Agh! Bütün erkekler aynı şekilde aptalsınız!" diye bağırdı kız, yerleri tekmelerken. Delirmiş gibiydi.

"Eğer onun varsa" diye fısıldadı Louis.

Kız bir resmi yırttı ve sinirli bir şekilde yere attı. Odadan çıktı ve çıkarken neredeyse kapıyı kırıyordu. Fotoğrafı aldım. Fotoğrafta Louis esmer bir kızı belinden yakalamış öpüyordu.

"Buraya gel" dedi Louis.

Bu kalbimi acıtmaya başladı. Kalbim çok hızlı atıyordu. Louis nasıl böyle bir şey yapabilirdi? Sevmediğin biriyle çıkmak. Ya da ya onu sevdiyse.

Yatağa onun yanına ve ona resmin bir parçasını gösterdim.

"Kız arkadaşın mıydı?"

"Eski kız arkadaşım."

"Eğer ondan hoşlanmıyorsan neden onunla çıktın?" diye sordum, kafam karışmıştı. Bu fotoğrafa bakmak başımın ağrımasına neden oluyordu.

"Evet ondan hoşlandım"

"O bir kız ise nasıl hoşlanabiliyorsun?"

"Çünkü ben kızlardan hoşlanıyorum, Harry" dediğinde beynim patladı. Patlama sesini dinlemeye başladım.

Yere fotoğrafın bir parçasını fırlattım ve terliklerimle üstünden geçerek yürüdüm. Gözlerim yanıyordu. Kapıyı açtı ve paramparça olmuş bir şekilde koridora çıktı.

"Harry!" diye bağırdı Louis ağlarken.

"Beni yalnız bırak!"

Louis arkamdan koştu ve kolumu yakaladı. Ondan kurtulmaya çalıştım ama beni engelledi.

"Benden ne istiyorsun!?" diye bağırdım gözümden akan yaşlarla beraber.

Louis karşımda durdu ve ağladığımı gördü, ellerimle göz yaşlarımı örtmeye çalıştım, utanmıştım, ama her halükarda fark etmişti.

"Neden gruptan başka biriyle oynayıp ona gülmedin? Bunu bana neden yapıyorsun? Niall senin bu oyununa gülerdi!"

"Çünkü senin gibi değiller" dedi Louis.

Larry Stylinson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin