Sizi bu kadar beklettiğim için özür dilerim :'(
'HALL CROSS SCHOOL'
"Aman Tanrım!" dedi Louis minibüsün camından dışarıya bakarken. Bir sürü insan bizi okulun girişinde bekliyordu. İnsanlar bizi yarı-final için destekliyorlardı.
Okulun salonuna çıkarken ellerinde X-Factor posterleriyle 'ONE DIRECTION' diye bağırıp çığlık atan bir sürü insan vardı.
***
Sıardaki durağımız benim yaşadığım yer, Holmes Chapel'dı. Bahçemiz bizim gelmemizi bekleyen insanlarla doluydu. Niall benim küçüklüğüme ait fotoğraflar buldu ve onların fotoğrafını çekti. Evin içinde tüm ailem bizi bir kek ile karşıladı.
"Şimdi hepiniz ailedensiniz. Ve bu harika." dedi babam anneme sarılırken. Louis bana baktı ve küçük bir gülümseme verdi. Annem bana sarıldı ve ne kadar ünlü olursam olayım her zaman onun küçük bebeği olarak kalacağımı söyledi.
Bir dahaki sabaha kadar Bradford'a gidemedik. Annem bize birkaç bilet verdi, onları bizim için birkaç gün önce almıştı.
"Öğleden sonra evde oturmaktan sıkılabileceğinizi düşündüm, bu yüzden Andersen teknesi için size birkaç bilet aldım." dedi Anne.
Hepimiz anneme sarıldık ve o sırada Louis ile ellerimiz çarpıştı.
***
Holmes Chapel Yolu
Anderson Teknesi"Daha önce hiç böyle bir tekneye binmemiştim, bu çok..." dedi Niall. "Bekle... burada mı uyuyacağız?"
"Um... eğer istiyorsan, teknede uyuyabilirsin." dedi Zayn bavulunu gemiye taşımaya çalışırken.
Tekne çok uzundu, yeşil ve kırmızıydı. İçinde iki yatak, bir mutfak, bir tuvalet ve bir de televizyon vardı. Turun sona ermesinin ertesi günü Bradford'a gidecektik.
'Yarın Bradford'da imza atacaksızın, unutmayın. Yeniden hatırlatma. Simon Cowell."
"Gidecek misiniz?" diye sordu Liam.
"Elbette." dedi Niall. "Twitter'da insanların bununla ilgili tweet attıklarını gördüm."
Liam teknenin penceresinden kafasını uzatıp manzaraya baktı.
"Hey, buraya bakın!" dedi hayretle Liam.
Hepimiz pencereden dışarı baktık ve dağların önünde akan nehiri ve nehirin üzerinde yani karşımızda yüzen ördekleri ve filamingoları gördük. Sadece harika değildi, korkutucuydu.
Teknenin su üstünde hareket etmeye başladıpını anlayınca hemen ağzıma bir hap attım.
Niall bir şeyler yemek için muygapa gitti. Mutfakta bir masanın etrafında sandalyeler vardı.
Zayn ve Liam oturma odasıan gitti. Orada sadece bir koltuk ve bir televizyon vardı.
Ve Louis... Louis yatağını açmadan üstüne yatmıştı, çok yorgun olmalıdı. Ne de olsa çok küçüktü.
Yürüyerek içinde sadece iki küçük yatakve iki büyük camı olan odaya gittim.
Louis ağzı açık bir şekilde uyuyordu. Sarılmak isteyen küçük bir çocuğa benziyordu. O çok... Louis'di.
Yanına oturdum ve ona baktım, yorulmadan baktım.. o varlığımı fark edip korkup yataktan fırlayana kadar onu izledim.
"Beni korkuttun" dedi Louis kaşları çatık bir şekilde.
"Sen de beni korkuttun"
"oh... bana mı bakmak istemiştin?" diye sordu Louis radyoyu açarken. Perdeleri ve yatak odasının kapısını kapattı.
Karanlıkta kalmıştık.
Sonra Louis bir kibrit yaktı ve bana bir mektup verdi.
"X Factor'ün son gününe kadar bu mektubu açma lütfen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Larry Stylinson
FanfictionBu kitapta, 2010'un başından beri X Factor'de One Direction'ın tarihini yazacağım. Sanırım bütün Larrieler, Larry'nin hiç görülmeyen sahnelerin ardında olan her şeyi bilmek için çok meraklı. Bence hepimiz youtube'da "iconic Larry Stylinson moments"l...