EN BAŞTAN

En Baştan - 3

Babam geldiğinde okulun nasıl geçtiğini sormuştu ve yol boyunca konuşmuştuk. Eve geldiğimizde annemi öpüp odama çıktım. Formamı çıkarıp rahat bir şort ve bol bir tisört giyip aşağı yemeğe indim. Yemeği mi yedikten sonra ders çalışacağım diyip odama cıktım ama ders çalışacak halim yoktu. Yeni okul değişikti. Selin'leri sevmiştim. Emre zaten ayrı. O kaşında piercing o kadar tatlı duruyor ki. Normalde sevmeme me rağmen Emre'yi tamamlayan şeymiş gibi duruyor. Onu beğendiğim gerçek ama bu onun ego yığını birisi olduğunu değiştirmiyor. Ders çalışmayacağımı anladığımda kulaklığımı aldım ve yorganı boğazıma kadar çekip hiçbir şey düşünmemeye çalıştım. Sadece müziği dinliyordum ve bu rahatlatıcıydı.

Sabah erkenden uyanmıştım. Daha alarmımın çalmasına bir saat vardı. Uyusam geri uyanamayacağımı bildiğim için aşaği mutfağa indim. Annem daha uyanmamıştı, ona güzel bir kahvaltı masası kurarsam kötü olmazdı. Yarım saat içinde masa hazır olduğunda annemde aşağı inmişti. Güzel bir kahvaltı yapıp yukarı çıkıp üstümü giydim. Daha okul için erkendi ve yürümeye karar verdim. Lise son sınıf öğrenciyseniz yanınıza kalem ve bir tane test kitabı almanız yeterli oluyor. Çantama cüzdanımı telefonumu koyduktan sonra dışarı çıkıp yürümeye başladım. Dışarısı kendimi daha iyi hissetmemi sağlıyordu.

Okula geldiğimde çardakların birine oturup matematik çözmeye başladım. Evet matematiği seviyordum. O anda yanıma Emre geldi. ' Ne çözüyorsun bakalım ? ' Emre yanıma gelip bana ne çözdüğümü sormuştu. Onun böyle biri olduğunu düşünmüyordum. Yani normalde ukala kendini beğenmiş havalı tiplerden duruyordu. Ama şuan hiçte öyle değildi. ' Hiçbir şey.' diyip test kitabını kapattım.

+ Sence matematik zor değil mi ?

- Bence edebiyattan daha basit, gülümsemiştim.

Bana hadi canım sen ciddi misin der gibi baktı.

+ Ben biraaz beceremem de , gülümsemişti

Hadi ama o kadar güzel gülüyordu ki, bence hep gülümsemeliydi. O arada arkadaşları geldi veEmre'de kalktı. İyi biriydi bunu belli ediyordu ama yanındakiler öyle değildi.

--EMRE--

Tugay ve Rüzgar yanıma geldiğinde mal mal gülüyorlardı. Ne yani ilk defa mı bir kızın yanında göruyorlardı beni. Buse çirkin biri değildi. Minyon tipi, sarı saçlarıyla güzel olabilecek bir kızdı. Ve benim yanımda oturuyordu. O masum bakışlarıyla birini etkileyebilecek biriydi. Yani beni etkilemişti. Hayırrr! Ne diyorum ben beni etkilememişti ! Beni kimse etkileyemezdi. Ben bunlari düşünürken Tugay'ın bana bir şeyler dediğini duymamıştım.

- lan Emre sana diyorum

+ duymadım olum noldu?

O arada Rüzgar'da söze girmişti

- lan bu yeni kızla aranda ne var

Bu soru karşısında afallamıştım. Ne olabilirdi ki, hicbir sey

+ Hiçbir şey yok yani ne bekliyorsunuz ki

- bende öyle tahmin etmiştim, dedi Tugay.

Hadi ama, ne oluyordu bunlara. Bi kızın yanına oturduğum için gerçekten böyle mi düşünüyorlardı, SAÇMALIK.