Ertesi gün okula gittiğimde Selin yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Aslında şuan hiçbir şey bilmiyordum. Bildiğim şey Selin benden nefret ediyordu. Aslında haklı olabilirdi. İki yıldır birini seviyordu ve ben onun sevdiği kişiyle çıkmaya başlamıştım. Hemde uzun bir süre olmadan. Benım hakkımda ne düşündüğünü, ne hissettiğini bilmiyordum. Kesinlikle berbat biri olduğumu düşünüyordur. Bunları düşünürken gece baya geç olduğunu anlamıştım. O anda telefonuma mesaj gelmişti. Komidinin üzerinden telefonumu aldım. Mesaj Emre'den gelmişti
'Uyuyamadım, inşallah sende uyumamışsındır :( '
'A evet uyumadım. Sen neden uyumadın ? '
Neden uyumadığını merak ediyordum. Sonuçta saat gece 3.27'ydi ve herkes uyurdu. O anda mesaj geldi
' Selin'in durumunu biliyorum, yanii beni sevdiğini ve senin arkadaşın olduğunuda. Büyük ihtimal senle konuşmayı kesmiştir. Hadi ama benim yapabilecek bir şeyim
yoktu '
Emre Selin'in onu sevdiğini biliyordu. Bunu hiç düşünmemiştim. Yani sevdiğini.
'Yapabilecek bir şey yok. Zorla da güzellık olmaz. O yüzden fazla üzülme. Oda zamanla alışır '
' Haklısın, iyi geceler '
' İyi geceler '
Cevap gelmeyince Emre'nin uyuduğunu anlamıştım. Yapacak hiçbir şey yoktu ve uykumda ! Gözlerimi yumdum ve zorla uyumaya çalıştım.
Ertesi sabah alarm çalmaya başladığında küfür ederek uyanmıştım. Fazla küfür sevmem ama alarma karşı istemsiz oluyordu. Uyuşuk hareketlerle odamdan çıkıp neredeyse sürünerek lavoboya ulaşmıştım. Soğuk su uykumu dağıtmıştı. Odama dönüp formamı giydim. Makyaj fazla yapmamıştım sadece yüzüme azıcık renk vermiştim. Rimelimi de sürüp aşağı kahvaltıya indim. Güzel bir kahvaltı yaptım. Siyah vanslarımı giyip dışarı çıktım. 2 3 dakika sonrada servisim gelmişti zaten.
Servise binip en öne oturdum ve kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Okula 15 dakika sonunda ulaşmıştım. Hızlı adımlarla sınıfa girerken herkesin gözü sanki benim üzerimdeymiş gibi hissediyordum. Sınıfa ulaştığımdı resmen nefes nefese kalmıştım. Sırama oturup Emre'nin gelmesini bekliyordum. O sırada kapıdan gelen Selin'i gördüm. Sadece bir an göz göze gelmiştik. Daha bana hiç bakmamıştı ve ben onu izliyordum. Bir anda izlediğimi anlamış olmalı ki ' Ne var' diye bağırmaya başlamıştı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan yanıma gelmiş ve bağırmaya başlamıştı. Hadi ama derdi neydi bunun. Bana küfür etmeye başladığında dayanamadım ve ona bağırmaya başladım. Neden bunu yaptığımı anlamamıştım ama en azından o susmuştu. Bir şey daha dese saçlarına yapışırdım zaten. Bu
kadar sabır yeterliydi benim için. Emre içeri girdi ve beni kolumdan tutup bahçeye çıkarttı
' Hey senin derdin ne Buse ? ' Ah bana derdim ne diye soruyor bide. Bunu o içerdeki Selin'e sormanız lazım. Gelip bana bağırmaya o başladı !
' Ah derdim mi ne ? Bunu içerdeki kıza sormalısın. Geldi ve bağırmaya başladı ve küfür etti. Dayanamadım bende bağırmaya başladım ne var bunda ! '
' Peki tamam, özür dilerim. İyi misin ? '
'İyiyim Emre, ama derse girmesek senin için sorun olur mu? '
' Tabi ki olmaz. Nereye gitmek istersin? '
' Bilmiyorum. Okuldan çıksak yeter benim için.'
'Tamam hadi atla arkaya.'
Evet motoruyla gidiyorduk. Hızlı gidiyordu ve sahil yoluna girdi. Evet bu iyi gelebilirdi benim için. Çünkü bende sinirlendiğimde hep sahile giderdim. Sahil beni sakinleştirirdi. Sonunda geldiğimizde indim ve yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini ayak sesinden anlıyordum. Rüzgar saçlarımı savuruyordu. Bunu çok seviyordum. Rüzgarı, denizin dalgalarını. Bi banka oturduğumda Emre'de 5 saniye sonra yanıma gelip oturdu. Konuşmuyordu. Oda benim gibi denizi izliyordu.
Başımı omzuna koydum ve denizi izlemeye devam ettim. Kısık bir sesle 'teşekkür ederim.' dedım. Gülümsemişti. 'İstediğin her zaman seni getirebilirim.'
Onu seviyordum. Onun yanında olmak, parfümünü içime çekmek, o güzel gülümsemesini görmek bana huzur ve mutluluk veriyordu. Onu gördüğüm her zaman içime gülümseme hissi geliyordu. Bu aşk olmalıydı. Sahi bu çocuk ne zaman kendini bu kadar ban bağlamıştı ki.
Ona biraz daha sokulduğumda yanağını öptüm. Ordan da dudaklarını. Onu seviyordum. Hayatımda ilk defa birini öpüyordum ve bu kişi Emre'ydi. İk başta biraz şaşırsa da karşılık vermişti. Ondan ayrıldığımda gülümsedi.
'İstersen bugün okula hiç gitmeyebiliriz, bir günden bir şey olacağını sanmıyorum'
'Haklısın bence de gitmeyelim.'
Biraz daha oturup kalkmıştık. Hayvanat bahçesine gittik sonra. O kadar tatlı hayvanlar vardı ki. Bir sürü resimlerini çekmiştim. Hayatımda eğlendiğim en güzel günlerden birisiydi. Akşam olunca okul çıkışı saatinde beni eve bıraktı. ONUNLA ZAMAN GEÇİRMEYİ SEVİYORDUM. ONU SEVİYORDUM. HERŞEY VE HERKESE RAĞMEN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN BAŞTAN
Novela JuvenilEvet arkadaşlar bu benim ilk hikayem okuyup yorum yaparsanız çok sevinirim