II
''Plan hazır.'' dedi Corald ve elinde bulunan bayrak maketini de masanın üstünde duran kıta haritasında belirlenen bölgeye koydu. ''Sana söylediğim işi hallettin mi Taegar?'' diye sorarken iki elini de masadan çekip birbirine bağladı.
''Ölen askerlerin hane sayımları tamam. Gerekli yardım ve erzak desteği yapıldı.'' diye yanıtladı Taegar. Geniş toplantı odasında bulunan masanın yanındaki sandalye de oturuyordu. Üç pencerenin bulunduğu odanın içerisine serin rüzgâr seyretmekteydi. Tavanda tüm odayı aydınlatabilecek büyüklükte mumlarla donatılmış bir avize mevcuttu.
Toplantı odası birçok odaya göre daha genişti. Masa baştan sona uzunlukta ve birçok insanın oturabileceği tahta sandalyeler mevcuttu. Bunların dışında masada bardaklar vardı. İçleri boş olan bu bardakları temizlemekten kale hizmetçileri görevliydi. Toplantı sırasında ve dışında odaya uğrarlar ve bu bardakları içecek olan kimselere istediklerinden doldururlardı, veya bardakları toplarlardı. Masa haricinde oda duvarlarında raflar, kitaplıklar mevcuttu.
''Güzel, açıkta hane kalmasını istemeyiz.'' dedi Corald ve açık olan pencerenin önüne gelip kale avlusunu seyretmeye başladı. ''Juliard yine kılıç talimi mi yapıyor?'' diye sordu onu elinde talim kılıcıyla görünce.
''Evet.''
Corald, Taegar'a döndü.
''Akşam hepinizi burada istiyorum. Planı açığa kavuşturup tartışmamız lazım.''
''Peki Reidan ne olacak baba? Onu bekleyeceğiz sanıyordum.'' diye sordu Taegar.
''Vaktimiz yok. Ona geldiğinde açıklarız.''
Taegar bu cevaptan pek memnun olmamıştı.
''Pekâlâ.''
Bu sırada kapı çaldı. ''Gir'' diye bağırdı Corald. Kapıyı açan kişi kale muhafızlarından birisiydi. Ardından kapıyı kapattı ve elinde tuttuğu mızrağının alt kısmını zemine yapıştırıp saygı duruşuna geçti.
''Lord Reidan kaleye teşrif etti kralım.''
''Tamam. Çıkabilirsin.'' dedi Corald ve eliyle gidebilirsin işaretini yaptı.
Muhafız çıkarken kapıyı kapattı. Corald bu konuşmadan sonra kendi yerine oturdu ve kıta haritasını tekrar gözleriyle baştan aşağı süzdü. Taegar ise sandalyenin sağ tarafına koyduğu kılıcını kınıyla birlikte eline alıp inceledi. Aradan geçen birkaç dakikanın ardından Reidan tahta kapıyı açıp odaya girdi.
''Geç otur bakalım.'' diyerek odadaki sessizliği bozdu Corald ve eliyle boş sandalyeyi gösterdi.
Reidan sandalyeye oturdu. Taegar Reidan'a, Reidan'da Taegar'a bakıyordu öylece. Reidan onun bakışlarından işiteceği azarı anlamıştı.
''Şimdi, söyle bakalım genç adam. Kaç gündür neredeydin?'' dedi Corald ve iki elini birbirine tutturdu.
''Yalnız kalmak istedim.'' diye cevapladı Reidan.
Corald cümleyi tekrar ede ede sahte bir gülümseme yaptı.
''Bilmem farkında mısın Reidan, savaş dönemindeyiz ve sen savaştan sonra ortadan bir anda kayboluyorsun.''
Reidan sustu ve devam etmesini bekledi. Taegar yorum yapmadan ve ses çıkartmadan ikisine boş boş bakıyordu.
''Hiç kimseye haber vermeden, yanına kimseyi almadan. Kardeşlerini zor duruma sokuyorsun ve ardından ortalıktan yok oluyorsun.'' diye ciddi bir ses tonunda konuştu Corald ve arkasına yaslandı. İki elini de sandalyenin kenarlarına yerleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Muhafızı
FantasyTekerrür eden bir kehanet... dönmemesi gereken bir ejderha. Kasvetgetiren Cherlus. Reidan böyle bir hayatı hiç istememişti. Ataları gibi Dragfryes doğup, Dragfryes ölmeyi düşlediği yaşlarda onu hayatındaki en büyük vazife bekliyordu. İnanmadığı kad...