1. Bölüm-Karşılaşma

757 128 222
                                    

Bölüme başladığınız tarih ve saati buraya yazabilirsiniz 🤗

Yorumlarınız ve oylarınız benim için çok değerli herkese şimdiden teşekkürler, iyi okumalar 💫

Multimedia : Rüzgar

*******

" Kızım hadi uyan bak geç kalacaksın."

Rüyalarımı bölen bu söze karşılık olarak ağzımdan sadece anlamsız homurtular çıktı. Dün gece tedirginlikten bir türlü uyuyamamıştım, sabaha karşı bünyem uykusuzluğa yenik düşerken istemeye istemeye uykuya teslim olmuştum.

Gözlerimi kırpıştırarak uykumu açmaya çalıştım ama göz kapaklarım bana ihanet ederek tekrardan kapandılar. Teyzemin odadan gittiğini fark ederek birkaç dakika daha uyuyabileceğimi düşünürken aşağıdan gelen bağırışla yataktan sıçrayarak doğruldum.

" Bahar hadi bak çıkarma beni oraya!"

Sızlana sızlana elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indiğimde teyzemin beni hazırladığı kahvaltı sofrasının başında beklerken buldum.

"Uçağın saat üçte birazdan çıkmamız lazım acele et lütfen."

Yavaşça kafamı salladım. Artık sürekli değişen bu düzenime alışmam gerekiyordu ama ben bir türlü adapte olamamıştım. Birkaç ay önce -üniversite sınav sonuçları açıklandıktan hemen sonra- anne ve babamı bir trafik kazasında kaybetmiştim. Hayatımda asla değişmeyecek izler bırakan bu kazanın sonucunda bütün dünyam alt üst olmuştu. Cenazeden hemen sonra teyzem gelmiş ve beni yaşadığı şehre, Kapadokya'ya getirmişti.

Asıl garip kısım ise hemen sonrasında gerçekleşmişti. Babamın avukatından, babamın ani bir ölüm durumunda eski ortağı olan Haluk amcalarla yaşamamı vasiyet ettiğini öğrenmiştim.

Babam ve Haluk Amca bundan 5 sene önce bilmediğim bir sebepten ötürü yollarını ayırmış ve bizim Ankara'ya taşınmamızla beraber bir daha hiç görüşmemişlerdi. Bu yüzden babamın Haluk amcalarla yaşamamı istemesine bir anlam verememiştim fakat bu babamın benden istediği son şey olduğu için ses de çıkarmamıştım. Zaten okumak istediğim üniversite de İstanbul'daydı.

Kahvaltımı apar topar ettikten sonra evden hızlı bir şekilde çıktık. Havaalanına geldiğimizde teyzem aklına gelen her türlü tembihi art arda sıralamaya başladı.

"Kızım bak orası İstanbul. Siz orda yaşarken sen daha küçüktün bilmezsin. Çok tehlikelidir oralar. Aman dikkat et hırlısı var hırsızı var. Geceleri sakın tek başına dolaşma. Bir de gittiğin evde davranışlarına çok dikkat et. Sonuçta yabancı evi. Yanlış anlaşılma sonra."

" Sen merak etme teyzem benim" deyip yanaklarından sulu sulu öptüm " Her şey yolunda gidecek eminim."

"Peki güzelim sen öyle diyorsan". Sonra aklına bir şey gelmiş gibi durdu ve " Bak ne olursa olsun kapım her zaman sana açık canın sıkıldığı, için bunaldığı an çal kapımı"

Güldüm ve başımla onaylayarak teyzeme sarıldım. Ona sarılmayı seviyordum çünkü kokusu bana annemin kokusunu hatırlatıyordu. Bu düşünceler gözlerimi doldurmaya başlamadan hemen kollarının arasından sıyrıldım ve

"Hadi gidiyorum ben artık yoksa uçağı kaçıracağım" diyerek bekleme kısmına doğru yol aldım.

Uçağa bindiğim zaman artık beni bambaşka bir hayatın beklediğini idrak ederek gerildim. Her şeyden önce yıllardır hayalini kurduğum üniversiteye sonunda gidebilecektim ve bunun için gerçekten çok çalışmıştım. Kendimi bildim bileli keman çalıyordum ve müzik benim için tutkudan öte yaşamsal bir faaliyet haline gelmişti. Kazandığım müzik okulu ise fazlasıyla zorlu bir okuldu. Bir kere çoğu konservatuardan farklı olarak sadece yetenek sınavından değil, üniversite sınavından da yüksek bir puan almak gerekiyordu. Ayrıca hocaları da mesleki anlamda fazlasıyla saygı duyulan ve önemsenen insanlardı.

Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin