Kahvalti bitmisti sonunda. Ben derse gec kaldigimizi ve oyalandigimizi dusunurken aradan sadece 20 dakika gecmisti. Bu 20 dakika nedenini bilmedigim bi sebepten oturu bana bir saat kadar gelmisti. Bugun gerçekten kendimi iyi hissetmedegimi farkettim. Masadakiler sohbete dalmislardi. Duru lavaboya gitmisti. Bende öylece bitmis olmasina ragmen hala catalimla oynadığım kahvalti tabagina bakiyordum.
Aklimi kurcalayan o kadar cok sey vardi ki... Acaba annem ne yapiyodu? Yine yalnız kalmamistir umarim. Aslında iki yil once buraya gelmeden önce cok düşünmüstüm. Annemi yalniz birakmak istemiyordum. Ama annem israrla okumam için istanbula gondermek istiyordu beni. Bende onu yalniz bırakmak istemediğimden teyzemlerin yanına tasinmasi icin ikna etmistim. En azindan boyle daha iyi olacagini dusunmustum. Babami soracak olursaniz o hep yurtdisinda olduğundan annem ve beni yalniz birakmisti. En son uc yil once gormustum sanırım. Boyle düşüncelerle aklimi bulandirmak ve kendimi üzmek istemiyordum. Kendi kendime dusuncelerimle boğuşurken yine birinin beni durttugunu farkettim.
Kafami kaldirip kimin olduğuna baktigimda bir cift koyu kahverengi gozun endiseli baskilarini uzerimde hissetmemle urperdim. Birden yerimden sicrayacak gibi oldum. Çünkü bana cok yakin durdugunu dakikalar sonra farketmistim. Ve gözlerimin doldugunuda sonradan farketmemle elimle akmak uzere olan yaslari silmem bir oldu. "Ah cidden bugun sende bi haller var. Neyin var soyle bana"dedi endiseli bi bicimde. Onun benim icin endiselenmesi hosuma gidiyordu. Bana kendimi degerli hissettiriyordu.
"Hadi anlat bana, noldu?" Diye soru yoneltti. Ben hala gozlerine bakip susuyordum. Cenemi kaldirip ona bakmami garantilemek ister gibi kendine çekti. Etraftakilere baktigimda bizi gormuyolardi zaten. Baska islerle mesgulduler.
Ona gözümü kirpmadan bakmaya devam ettim. Sonunda bu sessizligi bozan yine o oldu. "Bak ben senin en yakin arkadasin degil miyim? Biz seninle sirdas degil miyiz? Bana onceden herseyini anlatirdin. Simdi ne degisti?"
Soyledikleri karsisinda kalbim acidi bi an icin. Tamam ben onun sirdasiydim evet bu dogru. Ama bana en yakin arkadas gozuyle bakması benim canimi acitmisti nedenini bilmediğim bi sekilde. "Sadece bu aralar biraz dalginim. Hepsi bu" diyerek gecistirdim.
O da bunu anlamış olacak ki "yalan konusunda fazlasiyla kotusun. Beni kandiramazsiniz küçük hanim" dedi imali bir biçimde.
"Sadece aklima babam geldi onu düşünüyordum" dedim dogrulari soyleyerek. Birden yuzunu huzun kapladi ve sacimi kulagimin arkasina saklayip sarıldı. Onun kokusu beni kendimden gecirirken huzur kapladi icimi. Kokusunu seviyordum. Kendine has erkeksi kokusu ve bitter çikolata karisimi bir kokuya sahipti.
Elini saçlarimin arasindan gecirdi ve "kendini uzme sen üzülunce ben daha çok üzülüyorum" dedi. Ona tatli bi gulumseme esliginde tekrar sarildim. Sonra bi an hala pijamalarla oldugumu farkedip istemeye istemeye kollarindan ayrilarak hizla odaya ciktim.
Beyaz bi bluz altina da yirtik siyah pantolonumu geçirdim ve hafif bir parlatici surup hızla asagi indim.
Herkesin beni bekledigini dusunup soylenirler sanmistim ama bana soylenmek yerine hala hazirlanan Duruya sitem etmeye basladilar. Hizli adimlarla cantami alip disari ciktim. Duru savasla gidicekti. Bende Levent ve Tilkiyle gidicektim. Arabaya bindik ve dersin baslamasina az bi sure kala girdik. Cagla ayaklanip Tilkiye "Gunaydin askim" dedi ve dudagina minik bi opucuk kondurdu.
O anda birden ne olduğunu anlamadim ve elimdeki hersey yeri boyladi. Yere egilip esyalari alicakken kapidan giren birinin kitaplarımi toplayip bana vermesiyle duraksadim. Basimi kaldirip baktigima karsimda Merti gordum. Ona yapmacik bi gulus gonderdim ve "teşekkür ederim" demekle yetindim. Çünkü tekrar kavga ciksin istemem. Siz simdi anlamadiniz tabi.
Ben anlatiyim. Okulun ilk zamanlarindan bu yana Mert bana karsi biseyler hissettigini dile getirip duruyordu. Aynı sinifta olduğumuz için bi arkadasligimiz vardı sonucta. Onu nazikçe kirmadan reddetsem de vazgeçmedi. Tilki bu yüzden onu sevmez. Sürekli kavga ediyorlardi. Bunun benim yuzumden cikmasi zaten hosuma gitmediginden dolayi bende Mertden uzak durdum. Ona umut vermek en son isteyecegim seydi. Ama yinede onu bir arkadas olarak seviyordum. Mert sarı saçları ve yesil gözleriyle cogu kızın asik olabilecegi bir tipti. Yakisikliydi ama Tilkiden daha yakışıklı degildi. Zaten sarisin sevmezdim ben.
Aman ne diyorum ya. Bu sacma sapan düşüncelerle cebellesirken "önemli değil güzelim" diyerek bana gulumsedi Mert. Tilki ve caglaya baktigimda cagla tilkinin koluna girmis ona biseyler anlatiyordu. Tilki ise onu dinlemiyor gibiydi ve bize bakiyordu. Hemen gözlerimi kacirdim ondan. Tam sirama doğru ilerlemek icin adim aticagim sirada ayagimin yerden kesildigini hissettim.
Evet ayagim takilmisti. Tam yere dusucekken belimde hissettigim elle tutuldugumu anladim .O anki refleksle beni tutan kisinin boynuna kollarimi doladim. Kafami kaldirdim ve Mertin kollari arasinda oldugumu gormemle afalladim. Beni Tilkinin tuttugunu saniyordum. Hizla ellerimi uzerinden cektim. Bana gulumseyerek "Biraz daha dikkatli olmalisin"diye temkinde bulundu. ona cevap vermek yerine gulumseyerek karsilik verdim.
O anda bilegimin sıkılmasiyla birlikte aciyla inledim. Beni kenara cekip "Bu adamla muhattap olmaman gerektiğini soylemistim dimi" diye bagirdi. "Dusuyodum beni tuttu bende refleks olarak ona tutundum" dedim sakince. Tilki zaten hep boyleydi alistim artik. "ona sarildin" diye soludu. "Artik bu durum cidden canimi sıkmaya başladı Tilki. Sesimi cikartmiyordum ama bana karismandan biktim" diye bagirdim birden.
Gevseyen elini tekrar sıkmasıyla bilegime daha da baski yapti. Ve beni surukleyerek disari cikardi. Sonunda artik sinirlenmeye baslamistim. Bilegimi tutan elini sarstim ve beni birakmasini sagladim ardindan onu ittim. "Benim sozume uyucaksin"diye bagirdi. O anki sinirle " ya sen bana neden karisiyosun? Sanane benim kimle sarildigimdan kimle ciktigimdan. Benim hayatim ve benim kararlarim. Sen beni yonetemezsin!" diye cemkirdim adeta. " banane oyle mi?"dedi saskinca. "Tabi haklisin banane. Ben senin neyinim ki? Bundan sonra sana karismiyorum. Ne halin varsa gor" diye ekledi ve hızla iceri girdi. O kadar cok kotu hissediyorum ki kendimi aglamamak icin kendimi zor zabtediyordum.
Iceri dogru ilerledim. Hoca girmisti. "Aylin neyin var? Iyi gorunmuyorsun. Istersen git bi yüzünü yika kizim" dedi mehtap hoca. Bu kadını gerçekten seviyordum. Kimseyle goz temasi kurmamaya dikkat ederek çıktım siniftan.
Lavaboya ilerlerken gözümden akan yaslari siliyordum. Yüzümü yikadim ve kendime ceki duzen verip sinifa girdim. Neredeyse herkesin gozleri bana kilitlenmisti. Tilkinin gozlerinde biseyler aradim ama bulamadim. Fazlasiyla ifadesiz bakiyordu.
"Evet. Nerde kalmistik? Yaza Merhaba partisi icin düet yapabilecek uc kisi arıyorum" dedi Mehtap hoca. Ve gozlerini bana sabitleyerek "sen soyleyebilir misin Aylin? " diye ekledi. Bu aralar içimden hicbisey yapmak gelmiyordu ama kafami dagitirdim belki. Sarki soylemek gerçekten rahatlatiyordu. "Olur" diye yanitladim sorusunu. "Harika. O zaman iki kisi daha istiyorum. Meltem ve Duru bana uygun geliyor. Hem ucununde ses tonları birbirini tamamlar"dedi. Duru ve Meltem onaylarcasina baktilar. Sevinmistim aslinda. Durunun sesi zaten guzeldi. Melteminkide oyleydi. Meltem aslinda Leventten hoslaniyordu ama Levent hoslaniyor muydu bilmiyorum. Bize soylerdi hoslansa. Meltem de Duru kadar yakın arkadaşımdi zaten. Aralarini yapmaya calisabilirdim ilerleyen zamanlarda.
"O zaman siz hafta sonu da gelin calisma yapariz" dedi mehtap hoca. Basimizi salladik ve ders bitmisti zaten. Yanima Duru ve Meltem geldi.
"Kizim noldu sana yine?" dedi Duru. "Ya tilki mertle yan yana gelmeme dahi kiziyo bende ona bana karisamazsin sanane falan dedim oda kirildi sanırım" diyerek hizlica gecistirdim. "Oda senin herseyine karisiyo ama. Tamam arkadassiniz seni korumak istiyodur anlarim ama sevgilin degil ya sonuçta bu kadar karismasi normal degil bence" dedi Meltem.
Aslinda haklıydı. Bu kadar cok karismasinin bi nedeni olmaliydi. Arkadasiz diye boyle davranmasi bana mantik disi geliyordu. Ya da o böyle bi insandi. Zaten ilk tanıştığımiz zamandan bu yana kormuaci ve sahiplenici biriydi. Ama bir o kadar umursamaz ve gicik olabiliyordu.
Kafami kaldirdigimda Tilkinin bize dogru ilerledigini gordum. Onunla konusmak istemiyordum. En azindan su an icin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞA (Aytil)
RomansaBu hastalikli bişeydi sanki... İçimde beni aciya sürükleyen bu duygunun ask olmamasi için dua ederken buldum kendimi. Bu imkansizdi. Nasil oldurda en yakin arkadasima,beni kardesi gibi gören o adama asik oldurdum? Bu ask degildi belkide saplantıydı...