"Oliveerr daha yavaş git lütfeen" diye söylendim ve bir kahkaha patlattım. Her zamanki gibi oli beni takmıyordu -oliver'a kısaca oli diyorum -. Başbaşa ufak bir tatil yapmak için yola çıkmıştık. Şehirden çıkmanın sevinciyle küçük bi oh çektim ve kafamı olinin omzuna yasladım. Kendimi ormanın temiz havasına bıraktım. Üstü açık, minik, spor bi arabası vardı olinin. Birlikte seçmiştik.. Tam bunları düşünürken kafama aldığım sert bir darbeyle gözlerim karardı...
Gözlerimi açtığımda 90'lardan kalma iğrenç yuvarlak gözlüğü olan uzun boylu ve bıyıklı bir adam gözlerimin içine aptal bi ışık tutuyordu. Hemen olduğum yerden kalkmaya çalıştım ancak yuvarlak gözlüklü uyuz adam beni olduğum yere geri yatırdı. Biraz sağa baktığımda 120 günlük su ihtiyacımı karşılayacak kadar büyük bir serum vardı -sanırım narkozun etkisiyle biraz abarttım-.
"Oliveeerr" diye bağırmaya başladım -ki sesim neredeyse hiç çıkmıyordu- ve o yuvarlak gözlüklü uyuz adam "sakin olun bayan" diye kendisi gibi uyuz şeyler söylemeye başladı. Daha sonra "Bakın genç bayan arkadaşınız kafasına oldukça sert bir darbe almış. Bu çok derin bir yara açılmış anlamına gelir. Bu yara neredeyse beynine kadar gelmiş fakat buraya geldiğinde her şey için çok geçti. Üzgünüm" Kafama 1 değil 1000 darbe yemiş gibi oldum. Ellerim titremeye başladı. O an hayat benim için durdu..