4

27 1 0
                                    

Uyandığımda saat sekiz buçuktu ve ben altıma yapmak üzereydim. Aşağıdan çıt çıkmıyordu. Amcam yok muydu? Bu demekti ki, pizzada yoktu. Üzgünce iç geçirdikten sonra tuvalete girdim, işimi halledip yüzümü yıkadım. Terliklerimi giymeden aşağıya indim, ve kapının üzerinde duran amcamın notunu ilk defa gördüm. Herhalde sabah işe giderken yazmıştı ve ben görmemiştim. Notta akşam çok geç geleceğini, Sapanca’da kalmak zorunda olabileceğini yazmıştı. Dokuzda konferanstan evvel skype yaparız, para bıraktım yemek sipariş eti de eklemeyi unutmamıştı. Memnunsuzca dudaklarımı kıvırıp kaşlarımı çattım ve telefona uzanıp pizzamı sipariş ettim. Amcamın kahvaltısından kalanları da toplayıp makineye yerleştirdiğimde, bilgisayar o uyuz skype sesiyle ötmeye başladı. Ayna da yansımama baktım ve amcamın fark etmeyeceğini umarak görüntülü olarak yanıtladım. Yaklaşık beş dakika konuştuktan sonra gelemeyeceğini özür dileyerek anlattı, ama özür dilemesine gerek bile yoktu. Böylesi daha iyiydi. Yemeğimi yer, uyuyabilirsem geri döner uyurdum. Bunları ona anlatınca yukarı çıktım ve telefonumu açtım.

Arda’dan dört mesaj, üç cevapsız çağrı ve Ateş’ten de bir arama. Geriye baktığımda, Melis’inde aradığını gördüm ama takacak durumum yoktu. Ya da kimseyi arayacak. Whatsapp’a girip Ateş’in profiline baktım,

Neden aradın?

Yazıp gönderdim. Duygusuzca çıkmış olabilirdi sesim, ama böylesini tercih ederdim. Telefon elimde, pizzayı alıp parayı uzattım. Karton kutu kucağımda, elimde telefon mesajlara, instagrama ve twitter’a göz attım. Hiçbir şey kaçırmamıştım. Cevap dördüncü dilimimi bitirdikten az sonra, yani on dakika geçtikten sonra geldi.

Sevgili Arda’nı memnun edip edemediğini merak etmiştim.

Ne demeye çalışıyordu bu? Deli olmamak elde değildi. Önümde duruyor olsa, hayalarına tekmeyi basmıştım bile. Boş gözlerle bir süre televizyonu izledim, sevdiğim yarışma The Face’in yeni bölümünü görünce durdum.

Gerçek nedenini söyle.

Son günlerde kendim gibi davranmıyordum. Serttim, umursamazdım ve işte, Arya değildim artık. Bu seferki mesajı hızla gelmişti.

Neden başka bir nedenim olsun ki?

Hala dalga geçebiliyordu yüzsüzce. Parmaklarım sinirle titrerken, yazdığımı tekrar okumadan göndere bastım.

Cidden, seni çekecek durumda değilim git başkasını sinir et Ateş. Uzak dur.

Pizzanın kutusunu atıp kalanları buzdolabına koyduğumda gelen iki mesaj vardı. Biri yine Ateştendi.

Adam gibi konuş benimle.

Başka derdi cidden de var mıydı? İliklerime kadar nefretle doluyken, bana nasıl olurda adam gibi konuş yazardı? Gözlerim kararmış bir halde mesajı okudum, cevap yazacakken yazmamaya karar verdim. Gelen diğer mesaj ise Arda’dandı. Yani gelen diğer dört mesajla beraber.

Arya niye telefonunu açmıyorsun?

Yaptığın katıksız salaklıktı. Aç telefonunu.

Lütfen.

Arya, bak, özür diliyorum. Şimdi okur musun lanet olasıca mesajlarımı?

Bir de bana inatçı keçi dersin! Sen bendende betersin, cevap versene.

Esasında cevap yazacaktım, ama o an öyle mayışmış hissediyordum ki, televizyonu kapatır kapatmaz, gözlerimi de yumdum ve uykunun beni esir almasına izin verdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YangınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin