Bana Neye İnandığını Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim

Felsefe Mi Din Mi? Neye Tapıyoz Yani?

Tek tanrılı dinler bitti, geldik felsefe mi din mi olduğunu çıkaramadığımız karman çorman şeylere. Bu konuda ne kadar okursanız okuyun kafanız daima karışık oluyor. Artık, 'Neye tapacaz biz?' noktasına geliyorsunuz. O derece bir anlamamazlık! Hangisiyle başlamam gerek onu bile bilmiyorum. En popüleri Budizm'le başlayalım.

Budizm normalde Buda adında bir peygambere sahip, Tanrı katına yükselmenin amaçlandığı bir din olmalıydı. Ama çevredeki Hinduizm'in etkilerine mağruz kalarak benzer, hatta neredeyse aynı mitolojinin üstüne kurulu bir tür, fikir dini olmuştur. Bu birazda Buda'nın tanrı yerine konması yüzündendir. Eğer Buda tanrı yerine konulmasaydı, tek tanrılı dinler kategorisinde olabilirdi. Peki Buda tanrıysa bu Budizm'i tek tanrılı din yapmıyor mu? Dediğim gibi Hinduizm mitolojisiyle fazla iç içe geçmiştir öyleki farklı isimlerde pek çok tanrı olaya dahildir. Buda bu noktada bize Yunan Mitolojisindeki Hercules'i hatırlatır. Başından geçen olaylar sonucunda Tanrılar katına yükselir ve Tanrı olur. Sonuç olarak Budizm ve Hinduizm bulundukları coğrafya sebebiyle iç içedir. Aslında Budizm'le harmanlanmış pek çok din vardır. Şintoizm mesela. Japonya'da hem Budist mitolojinin hemde Şintoist mitolojinin görüldüğü bir gerçektir. 

Şintoizm'e geçecek olursak, Şintoizm Japon mitolojisi ile iç içe geçmiş doğa tabanlı bir dindir. Biraz Şamanizmi hatırlatır. Şintoizme göre herşeyin bir ruhu vardır. Bu ruhlara Kami adı verilir. Tam karşılığı tanrıdır. Farklı Kamiler vardır. Bunların büyük çoğunluğu Japon mitolojisinden az sayıdakiler Budizmden gelir. Şinto dini tam bir düşünce akımı niteliği taşımasada o kolda değerlendirilir, çünkü Japon Mitolojisinin yanında bir düşünce akımı görevi görür. Daha çok dini daha kolay benimsemeyi sağlayan bir felsefe gibidir. 

Taoizm yani daha çok Çin'de inananı bol olan bir düşünce akımı daha var. Bunun genel felsefesini neredeyse herkes bilir. Ying ve Yang. Her iyiliğin içinde bir kötülük her kötülüğün içinde bir iyilik vardır. Tao Te Ching adındaki kitabın yazarı Lao Tzu'nun öğrencileri sayesinde yayılmış bir düşünce sistemidir. Etkileri Budizm ve Şintoizm'de rahatlıkla seçilebilir. Örneğin Yeşim taşı bu felsefeye göre cennetin özüdür. Yeşim hakkındaki bu düşünceye Budizm ve Şintoizm'de de rastlamak mümkün. Genel olarak doğal bir sembolizme sahiptir. Evren, ruh ve benzeri konuları doğada var olan örneklerle vermektedir.

Peki bu felsefe dinlerini neden seçmedim. Açıkçası belirsizliği seven bir insan değilim, bu yüzden farkettiğim ilk şey bunların tamamiyle belirsiz olduğuydu. Yani tamam bana dünyanın sonunda ne olacağını falan filanı söyleme ama bari ölümden sonraki hayat nasıl az anlat! En merak ettiğim olaydır, ne yapacaz öldükten sonra? Ama Şintoizm dışında açık açık fikir veren yok. Şintoizm olmamasının sebebiyse, karışmış karman çorman olmuş bir şey. Budizm var, Japon mitolojisi var, Taoizm var, eeee ben nasıl çıkayım işin içinden? Lafın kısası yine çorba yapmışlar, gelde işin içinden çık. 

Okuduğunuz ve her bölümde yorum yaparak fikirlerinizi öğrenmemi sağladığınız için teşekkürler.  Tam olarak istediğim tarz bir okuyucu kitlesisiniz. Bu arada Paganizme nasıl geçtiğimle ilgili sorularınızı yanıtlamıyorum çünkü kitabın sonunda zaten bunu ayrıntılarıyla yazacağım. Tekrar teşekkürler...

XOXO