Betül bebeğin giysilerini katlamış onun beşiğinin çekmecesine yerleştiriyordu.
- bebeğim kavuşmamıza az bir süre kaldı senin bu dünyaya gelip ailemize katılmanı çok istiyorum ama sabırlı olamalıyım acele işe şeytan karışır.
Yaşlı cadı yani betülün annanesi şeyma ve onun sağ kolu mustafa odada konuşuyorlar hain pilanlar yapıyorlardı
- mustafa betül hanım hamile kimseye söylemedik ipeğin bir süre sonra buraya geliceğini zaten yağızın evlendiğini duyunca kız kahroldu acaba ipek betül yağızın bebeğine hamile olduğunu duyunca naapıcak?
- peki ne yapmayı pilanlıyorsun?
- o bebekten kurtulmamız lazım
- aklımdaki şeyi yapmıcaksındır işallah evet betüle bir düsmanlığım var ama o bebeğin ne suçu var?
- nooldu mustafa oğlum? Hemen geçmişte betülün babasının senin o zavalı karına teccavüz edip daha sonra benim kızımla evlenip de senin karının bebeğini aldırcaksın diye tehdit ettmemişmiydi?! Zavalı kızı öldürdü ben gelinim ve torunumun intikamını almak istiyorum!
- evet ama..
- işte şimdi intikam zamanı onun intikamını beraber alıcaz?
- ne intikamı?!.dedi esra
Arkalaraına döndüklerinde esranın sinirli ve şaşırmış yüzüylen karşılaştılar.
- esra?
- annane! Bu dediğin asla olmucak! Şimdi gidip! Betüle her şeyi anlatıyorum
- anlat ama biz haklıyız onun babası benim gelinim,oğlumun ve torunumun hayatını mahfetti!
- ne?.dedi betül
Arkalarına döndüklerinde betülü gördüler betül
- hayır! Hayır! Bu doğru değil benim babam neden başkalarının hayatını mahfetsin?!
- hı! Senin baban olucak adam! Benim oğlumun karısına tecevüz etti! Hatta dayını iflas ettirdi tüm her şeyi elinden aldı! Hatta karısını çocuğu aldır yoksa seni öldürürüm diye tehdit etti! Ama o aldırmadı! Ve gelinimi öldürdü! Daha sonra benim kızım yani senin annenle evlendi! O bizi mahfetti! İntikam zamanı geldi!
- hayır! Hayır! Bu gerçek olamaz! Hayır!
Diyerek koşmaya başladı merdivenlerden öyle hızlı iniyorduki ayağı kayıp merdivenlerden yuvarlandı arkasından annanesi, dayısı ve esra geliyordu. Dilek de ordaydı olanları görünce
- betül kızım!.dedi dilek
Bağırdı. Sadece esra ile dilek onun yanına koştu ama hiç yaşlı cadı şeyma nın umrunda değildi. Mustafa tam gitçekceken yaşlı cadı onun kolundan tutup
- sadece izle! yardım etme!
Betül acı içinde basbas bağırıyor kıvranıyordu esra
- betül dayan!
Tam o sırada yağız geldi betülün acı içinde yerde kıvrandığını görünce hemen onların yanına koştu
- betül! nooldu sana?!
- çabuk ol oğlum hastaneye yetiştir.dedi dilek
Yağız onu kucağına aldı.
Hemen dışarı fırladı. Arabasına bindirdi. arabayı hızla şehir hastanesine sürdü.
Oradakiler şaşkınlık içindeydi esra ağlayarak
- anne ya betüle ve çocuğuna bir şey olursa!
- kızım ağzını hayra aç biz bol bol dua edelim işalah bir şey olmaz! Anlamadığım şey şu betül neden o kadar hızlı koşuyordu?!
- anne nooldu değil! Noolucağı önemli! Ben sana daha sonra anlatırım!
Yaşlı cadı anca sırıtarak onlara bakıyordu esra
- nooldu?! Neden öyle bakıyorsunuz?! Burda betülün bebeğinin ve betülün hayatı söz konusu!!
Yaşlı cadı hiç bir şey demeden oğlunu alıp odasına gitti.
Dilek ve esra ise ellerini açmış dua ediyorlardı.