2 ay sonra
Hava yağmurluydu. Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Betül odasında televizyon izliyordu. Tam o sırada yanına dilek geldi.
- kızım.
- dilek teyze nooldu?.
- kızım yeni hizmetçiler geldi.
- hizmetçimi?.
- valla salona in ordalar. Yağız sana gerekli açıklamayı yapar.
Betül salona indi. Yağız, esra ve bir adam ve 4-5 yaşlarında erkek çocuk vardı.
- yağız bunlar kim?.
- şey tatlım. Yeni hizmetçilerimiz.
- bana bu konuda pek bir şey dememişdin.
- ne varki?. Şimdi öğrendin.
Etrafı bir sesizlik kaplamıştı. Esra bu sesizliği bozarak
- hadi betül biz odaya çıkalım.
Esra, betülü alıp odaya çıktı. Esra sitem ederek
- betül. Aşağıda öyle yapamamalıydın. Onlar yağızın şirketinde temizlikçi olarak çalışıyorlarmış. Çok aşağalanıyorlarmış. Yağızda acımış onları bu konağa hizmetçi olarak almış.
- sen ne zaman duydun?.
- bana anlattı.
- tamam.
********
Akşam olmuştu. Akşam yemeğinden sonra her kez odasına çekilmiş, keyiflerine bakıyorlardı. Yağız
- tatlım bak ne diyorum.
- ne dicen?.
- yarın hava güzel olursa ailece pikniğe gideriz.
- olur.
- ben esraya ve dilek teyzeye söyledim. Hava güzel olursa gideriz dediler.
- hmm, tamam. Peki o hizmetçilerin adı ne?.
- büyüğünün adı berk, küçüğüde onun kardeşi mustafa.
- tamam canım. Benim yukum var. ben yatıyorum.