~2~

334 10 4
                                    

Cici anneciğimin yaşadığı İngiltere'ye gidecektik. Bana söylediğine göre 10 tane çocuğu varmış. Hepsi de babamdan maşallah!!
Acaba ne ara yapmışlar. Ben doğmadan 5 tane desek kaldı 5. O beşi de 15 yıl içinde yapmışlar. Gerçekten bunu Ender Hanım'a bi ara sormalıyım. Uçağa binmek için havaalanına yol alıyorduk. Tüm eşyalarımı toplamıştım. Ve kitaplarım 1 valizi doldurmuştu. Zaten çok kıyafetim yoktu. Bu yüzden giysilerimi sırt çantama koymuştum. Ender Hanım bunu görünce şaşırmış ve İngiltere'ye gidince alışveriş yapacağımızı söylemişti.
Sanane kardeşim benim giysimden, ayakkabımdan!! Bi de tarzımı beğenmemiş. Ben valla memnunum. Ben bunları giymiştim⬇⬇

 Ben bunları giymiştim⬇⬇

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hanımefendi beğenmemiş. Takmadım. Beni kimse rahatlıktan alıkoyamaz. Neyse az önce uçağa bindik. Her çalışan onu görünce saygıyla selam veriyordu. Ve bu beni sinir ediyodu. Ona saygı duyulmamalı. Gıcık şey!!

Uçak normallerinden farklıydı. Bize özel bir oda vardı. Oraya girdik. Kemerlerimizi taktık. O telefonundaki kameradan makyajını tazeleyerken ben de kitabımı açmış okuyodum. İyice kitaba dalmışken adımın geçmesiyle kafamı kaldırdım. Benden yaklaşık 3 yaş büyük biriyle konuşuyordu. Çocuk bana baktı. Ama ne jojuk!!!! Taş hatta taş bile değil meteor. Neyse daha kaç yaşındayım? Tövbe!

Elini uzattı. Tereddütle bende elimi uzattım.
- George.
- Rose.
Bu kısa tanışmadan sonra elimi çektim. Ender Hanım susmuyodu!
- Rose'cum bu ortağımızın oğlu.

Peki anlamında başımı salladım. George benim kim olduğumu sorunca Ender Hanım da anlattı. Onların sohbetlerinden kitap okuyamamıştım. Ben de kitabı bırakıp en yakındaki hostesin yanına gittim. Burada yiyecek bişey alıp alamayacağımı sordum. Bana kendisinin getirebileceğini söyledi ama ben Ender Hanım ve George'den uzak durabilmek için 'ben alırım' dedim. Hostesin gösterdiği yere gittim. Gerçekten de açtım. Çikolatalı süt ile çikolata (😍) aldım. O sırada Sirius'u düşünmeye başladım. Onu da İngiltere'ye götürecektim. Uçağın evcil hayvan kısmındaydı. Yemeğim bitince Ender Hanım'ın olduğu odaya geri döndüm. Şükürler olsun ki George gitmişti. Ben de ona 10 çocuğunun yaşlarını sordum.
- Terry.
- Hııı?
- Çocuklarının yaşları ne?
- Ah tatlım. Demek yeni ailen hakkında yeni şeyler öğrenmek istiyorsun öyle mi?

Gerçekten gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Bak gerçekten içimde de büyük bir savaş verdim.

Ender Hanım yavaşça başladı saymaya;
- En büyükleri James'dir. 20 yaşında. Sonra Finn, 19 yaşında. Max 18 yaşında. Tom 17. Alex 16. Hugo 16. Scorpius 19 . Jim 17. Harry ve Barry de 15.
- Harry ve Barry ikiz mi?
- Evet.

İçimden maşallahlar sıralarken Ender Hanıma da sövüyordum. Babamdan yaptıklarına bak!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir.😘

10 Kardeş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin