~9~

204 7 0
                                    

Kutunun kapağını yavaşça açtım. Merakla içine baktım. Kutuyu da elime alıp koltuğa oturdum. İçinden iki tane kitap çıktı. İlkini aldım elime. Bu bir fotoğraf albümüydü. İçini açtım. Annemle babam vardı ilk resimde. Yirmili yaşlarındaydılar. Babam kolunu annemin omzuna atmıştı. Annem de kocaman gülümsüyordu. Ben de güldüm.

Bir diğer fotoğrafta annem hamileydi. Babam annemin karnına kafasını dayamıştı. Annem bana hamileydi.

Diğerine geçtim. Annemin elinde bir bebek vardı. Yüzü gözükmüyordu. Babam ile gülümseyerek ona bakıyorlardı.

Başka birindeyse annemin yanında üç yaşlarında bir erkek çocuğu elindeyse ben vardım. Çocuk sanırım bir tanıdıktı.

Albümü kapatıp diğerine geçtim. Bunda yazılar vardı. Bu babamın günlüğüydü!!
Rastgele bir sayfa açıp okumaya başladım.

"..bugün bir kızım oldu. Adını Rose koydum. Öyle güzel ki. Gül kokulum benim. Abisi Max ile çok iyi anlaşıyolar..."

Abisi Max. Abisi Max. Abisi Max.

Abim mi var lan benim? Tamam normalde var da öz mü var?? Başka bir sayfa açıp okumaya başladım.

"...dayanamıcam artık. Teressa benim için hiçbirşey. Beni sarhoş etti. İş gezisine gittiğim 3 yıl boyunca yemeklerime ilaç katmış. Bu yüzden ondan üç çocuğum oldu. En büyüğü James 5 yaşında. Scorpius  4 yaşında. Finn 3. Finn doğduktan sonra ilacın etkisinden kurtulup Amerika'ya geri döndüm. Teressa'yı unutmaya karar verdim. Aynı yıl bir oğlum oldu. Max adı . Üç yıl sonra yani şimdi bir kızım oldu Rose. Daha 1 aylık. Rose ile Max'in annesi her şeyi öğrendi. Max'İ alıp İngiltere'ye gittim. Rose'u duyduğum kadarıyla bir yetimhaneye vermiş. Sonra da ölmüş. İngiltere'ye Teressa'nın yanına gittim. Diğer çocuklarıma da babalık yapmalıyım..."

Gözümden bir damla yaş aktı. Max benim kardeşimdi. Acaba biliyo muydu?
Hemen alt kata Max'in odasına gittim. Gözümden yaşlar geliyodu ve şanslıydım ki koridorda kimse yoktu. Max'in kapısını çalmadan açtım. Kafasını kaldırıp bana baktı. Hemen yanıma geldi.

- Rose, ne oldu?

Elimde annemin bana hamile olduğu Max ile olan fotoğraf vardı. Fotoğrafı uzattım.

- Biliyo m-muydun?

Hıçkırıklarımdan konuşamıyordum. Resmi görünce onun da gözünden bir damla yaş süzüldü. Bana sarıldı. Öyle sıkı sarıldı ki.

Ben de sarıldım. Kendi kanımdan olduğunu bildiğim birine ilk defa sıkı sıkı sarıldım.
En sonunda ayrılıp elini omzuma koydu.

-Özür dilerim Rose. Özür dilerim abisinin birtanesi.

Kafamı göğsüne yasladım. O da kollarını sardı bana. Kokusunu içime çektim uzun süre. Abimin kokusunu.

En sonunda onu odama götürmeye karar verdim. Birlikte fotoğraflara bakmaya başladık. Bana annemi anlattı. Her seferinde gözleri doldu. Sonra babamın günlüğünü okumaya devam ettik. En son sayfaya gelince bir zarf düştü. Üstünde ' vasiyetimdir' yazıyodu. Önce abime bir bakış attım. Onaylayınca açtım.

Okumaya başladım. Vasiyetinde benim bulunmamdan, Max ile ilgili gerçekten bahsediyordu. Bi de tüm mirasını Max ile bana bıraktığından. Demek Ender gıcığı yalan söylemişti. Mirası kapmak için!!!!

Gülümsedim. Onu doğduğuna pişman edicektim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Öpüldünüz💜

10 Kardeş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin