Yetimhanede kalan Rose babasının yeni karısıyla tanışmıştır. Babası daha yeni ölmüştür ve vasiyetine göre Rose'u bulup mirastan hakkı olan ona verilecektir. Babasıyla karısının ise 10 tane oğlu vardır. Rose Black'in hem 10 tane öküzle hem de cici an...
Sam'e biletini gönderdim. Yarın akşam gelicek. Enderle de onun hakkında konuştum. Burda kalabileceğini söyledi. Zaten okulların açılması için iki hafta kalmıştı, ben de bunu biraz eğlenceye kullanıcam. Kütüphanemdeki koltuğuma bir yatak hazırlamıştık. Sam için. Onu meraklan bekliyorum. Bu arada ondan ' I❤NW' t-shirt'ünden getirmesini istedim. Gözlerine sokacam İngilizlerin. Neyse, Türk yazarının şu eski kitabını bitirmiştim. Onu elime alıp Tom'un odasına doğru yürümeye başladım. Onun odasına ilk gidişimdi. Kapıyı çaldım. Tom'un 'gel' sesi gelince içeri girdim. Odasının bir bölümü⬇⬇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şu an onu çok kıskandım da boşver. Elimi uzattım. Elimde kitap vardı. Tom doğruldu.
- Bitirdin mi kitabı?
Kafamı salladım. O da kitabı alıp teşekkür etti. Sonra ben de odadan çıktım. Bilmiyorum yaa. Gülüşü gerçekten güzel. Neyse.
Bu yıl üniversite sınavına gireceğiz. Tom, Jim ve ben. Ve Enderciğim bize özel ders aldıracakmış. Tamam kabul. Birazdan ilk dersimize gireceğiz. Bugün matematik dersi olacak. Beraber bahçede oturduk. Hocanın gelmesini bekledik. Bahçeye bir adam geldi. Orta yaşlardaydı. İşte adam⬇⬇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sanırım şuan üniversiteye giden abilerime de o ders vermiş. Yakışıklııııı. ( Yazar bunları babasının yanında yazıyordur. Bi fatiha please)
Defterim yine yanımdaydı. Diğerlerinde de not defteri vardı. Adam masaya oturunca benim elimi sıktı ilk. - Owen. - Rose.
Tanıştıktan sonra çantasından bilgisayarını çıkardı. Bize slaytlarla ve videolarla ders anlatıyordu. Tabi adama bakmaktan dersi dinlemiyordum da neyse. Gözlüklerimi takmıştım. Sam böyle ineğe benzediğimi söylüyordu. Kim demiş??
Ben deftere çizim yapmaya başlamıştım ama Jim ve Tom tam dikkat dinliyodu. İşte bunu çiziyodum⬇⬇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'Rose!!' sesiyle daldığım âlemlerden çıktım. Owen, Tom ve Jim bana bakıyodu. Sorarcasına baktım onlara. Jim önümdeki defteri aldı. Önce çizimime sonra da bana baktı. Owen önündeki kağıttan bana problemi gösterdi. Tom ve Jim'in denemeleri vardı altında. Becerememişler velediyeler.
Pis pis sırıttım. Hepsi bana inanmazlıkla bakıyodu. Tabüsü yaparım beybiiii!!
Onlar bana bakarken ben de soruyu saniyesinde çözdüm. Ah daha fazla bu veledlerle duramam. Defterimi ve kalemlerimi alıp masadan kalktım.
- Hadi size byeee!!
Diyip kalktım. Bu akşam Sam gelcek. Ay çok mutluyum. Salona geçtim. Scorpius, Finn ve James film izliyordu. Yanlarına oturdum. Hepsi dönüp bana baktı. Onlara Londra'nın gezilecek yerlerini sordum. Hepsini listeledim. Sam ile gezecektik. Akşam yemeğine kadar Sirius'la dışarı çıkmaya karar verdim. Sam'i de aradım.
-... Alo
- Alo Sammie!
- Gız nabıyon?
- Hiiiç Siriusla geziydik. Senin uçağın ne zaman kalkacak?
- Öğleden sonra. Akşam 7'de incem.
- Tamam kankeyto. Seni almaya gelirim.
- Tamam byeee!
- Byee!
Sirius'la saatlerce dolaşıp oyun oynadık. Yerim seni Siriuuuuuuuuus!!!!
