Yetimhanede kalan Rose babasının yeni karısıyla tanışmıştır. Babası daha yeni ölmüştür ve vasiyetine göre Rose'u bulup mirastan hakkı olan ona verilecektir. Babasıyla karısının ise 10 tane oğlu vardır. Rose Black'in hem 10 tane öküzle hem de cici an...
Tam iki hafta boyunca Sam ile gezdik. Çok çok eğlendik. Dün de Sam Amerika'ya geri döndü. Bugün okul başlıyacak. Yeee!
Hemen üstüme bunları giydim⬇⬇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tabüsü de şık olmalıydım. Hep beraber arabaya bindik. Arabayı James sürüyordu. Scorpius yanında oturuyordu. Arkada ben, Alex ve Hugo beraber oturuyorduk. Diğer arabayı Finn sürüyor. Yanında Jim oturuyo. Arkadaysa Tom, Harry ve Barry var. Max ise motoruyla gidiyo. Çocuk cool yaaa!! Okula gelince Max, Hugo, Alex, Tom, Jim ve ben arabalardan indik. Max bizi okula bıraktı. Aramızda reşit olan tek oydu. Bizimle okula geldi. Sınıflara gelince o da gitti. Ben müdürün odasına gittim. İçeride gözlüklü tontoş bir adam vardı. - Merhaba. Ben yeni öğrenci Rose Black. Sınıfımı öğrenebilir miyim?
Müdür gülümsedi. Bilgisayarına gözlerini kısarak bi süre baktı. 12/B dedi. Teşekkür edip çıktım. Herkes çoktan derse girmişti.Sınıfın önüne gelince hoca sınıfa girmek üzereydi. Hocam diye bağırdım. Dönüp bana baktı. Yanına gelince derin bi nefes bıraktım. - Hocam ben sınıfa yeni geldim.
Bir süzdü beni.
- Sen mi? - Sınıf atladım hocam.
Arkadan müdür geldi.Beni doğruladı. Hocayla içeri girdik. İçerde Tom ve Jim de vardı. Öğretmen beni tanıttı. Herkese sınıf atladığımı da söyledi. Tabi cınım. Boş bi yere otur diyince en arkaya baktım. Tamamen boştu. Oraya oturdum. Derste not almak istedim ki alamadım. Ya bu ne kolay konular!! Çıldiriciğim!!!
Zil çalınca herkes başıma toplandı. " Nerden geldin?" " Sınıf atlamayı nasıl başardın?" " Kaç yaşındasın?" " Umarım sevgilin yoktur"...
"DURUN LAN!"
Sese döndüğümde bağıranın Jim olduğunu fark ettim. Benim gibi herkes de Jim'e döndü. Jim sert bir sesle konuştu.
" Ulan Rose benim kardeşim. Eğer en ufak bir şey yaparsanız ona dokunursanız bile sizi ellerimle gebertirim. Duydunuz mu?!?!!?!!??"
Öğrenciler yavaş yavaş sıramdan uzaklaşmaya başladılar. Jim'e teşekkür ettim. Gülümsedi. Hayatımda olan nadir anlardan birini yaşıyodum. Kendimi güvende hissediyordum. Ta ki Alex ve Hugo içine edene kadar.
- Hello guys!!!
Hepimiz dönüp onlara baktık. Offff ya abi içine ettiniz yaaaa!!
Onlar da yanımıza gelince biraz sohbet ettik. Zil çaldı. Yine sıkıcı bir derse girdik. Günün sonunda kapının önünde Jamesleri bekliyorduk. Sonunda motoruyla bir Max, ve arabalarıyla diğerleri geldi. Bizde arabaya bindik ve eve gittik. İlk günüm güzel geçmişti. Odama çıkıp ayıcıklı pijamalarımı giydim. Sonra da kütüphanemde oturup kitap okumaya başladım. Kitapta heyecanlı bir yere gelmiştim. Kızın ablası ölüyo laaaaan!
Odada volta atmaya başladım. Bir yandan da kitap okumaya devam ediyordum. Sonra ayağım sandalyeye takıldı ve düştüm. Tam bu an için kendime sövücektim ki, Dolapların altında gizli bir kasa gördüm. Hemen yanına gittim. Metalden değil de tahtadandı. Kasayı çekip çıkardım. Anahtarla açılıp kapanıyordu ama hiçbireyde böyle bir anahtar görmemiştim. Ben çok gizli ajan filmi izlerim. Bu yüzden de saçımdan tel toka çıkardım. Ve kutuyu açmaya çalıştım. Uzun bir süreden sonra açmayı başardım.
