10 Kardeş

~3~

Uçaktan indik. Bavullarımızı beklerken müzik dinliyodum. Needtobreathe'den Brother. Benimki görününce ilerledim. Bavulumu aldım ve Ender Hanıminkini beklemeye başladık. Ender Hanımın 5 tane bavulu vardı. 5'ini de aldıktan sonra Sirius'u almaya gittik. Özlemiştim oğlumu. Yanına gidince doyasıya sevmeye başladım onu. Sonunda tasmasını bağladım ve arabaya bindik. Bu nedir kardeş? Arabaları bile farklı. Baya yatmalık falan yer var. Neyse.

Eve vardık. Hava karamıştı. Kapının önünde 10 kişi dizilmişti. Bunlarda aynı Jack
gibi jojuk gibi çocuktu. Sıralarının en sonunda birbirine tıpatıp benzeyen iki çocuk vardı. Bunlar Harry ve Barry olmalı diye düşündüm. Size hepsini ballandıra ballandıra anlatırdım da şimdi olmaz. Ender Hanım beni eve geçirdi. Ama ev demeye 1000 şahit gerek. Bildiğinin malikaneydi. Hepsinin tek tek odası vardı. Ve tüm kapıların üstünde sahibinin adı yazıyodu. Ama benim odam yoktu bu katta. Beni çatı katına çıkardılar. James, Tom ve Max bana yol gösteriyodu. Kapının üstünde ' Rose Black' yazıyodu. Kapıyı açtım. İçerisi çok büyüktü. Eskiden biri tarafından kullanıldığı belliydi. Ama çok çok çok çok güzeldi. Sanırım birinin çalışma odasıydı eskiden.
Büyük yuvarlak biçiminde bir kütüphanesi vardı. Ve onun yanındaki merdivenle de yatak odama çıkıyorduk.
Kütphanem⬇⬇

Ve bu da yatak odam⬇⬇

Odam tek kelimeyle:harikaydı. Ve ben çok mutluydum. James üstümü değiştirip aşağı gelmemin gerektiğini söyledi. Yemek yicekmişiz. Üstümdekileri çıkarıp tayt ve t-shirt giydim. Aşağı son inen bendim. Çünkü ben en üst kattaydım.Hepsi salonda beni bekliyordu. Ben gelince onlar da masaya geçti. Masada kimse laf etmeden yemek yedi. Yemekler yetimhaneninkine göre katlarca kez daha iyidi. Yemekten sonra onlar televizyon izlemek için salona geçtiklerinde bende odama geçtim. Bu oda babamın çalışma odasıymış. Ama banane! Artık tüm kitaplarda oda da benim. Şimdi yatağıma yerleşip size şu on kardeşi anlatıcam. İlk olarak James. 20 yaşında.
Bu James⬇⬇