Bilinmeyen Numara: Nasılsın?
Hazal: İyiyim anonim, sen nasılsın?
Bilinmeyen Numara: Ondan bahsetmiyorum.
Bilinmeyen Numara: Gerçekten nasılsın?
Bilinmeyen Numara: Babanı hiç şikayet etmeyi düşündün mü?
Hazal: Denedim.
Hazal: Gece tutuklasalar, sabaha bırakıyorlar. Sonuç daha fazla dayak yiyorum.
Bilinmeyen Numara: Anladım.
Bilinmeyen Numara: Benim işim var geliyorum şimdi.
Onun bu anlamsız kaçışına kaşlarımı çatarak, telefonu hırkamın cebine soktum. Babam mahallenin aşağısındaki meyhanede olduğu için büyük ihtimalle sabaha zor gelirdi. Ve sabah okula çoktan gitmiş olurdum.
Karanlıkta odadan zor zor seçtiğim eşyalara baktım. Elektirik faturasını ödemediğimiz için elektiriği kesmişlerdi. Hoş benim için fark etmezdi. Karanlığı severdim. Karanlığımdaki ışığın anonim kendisinin olduğunu iddia ediyordu.
Dışardan gelen bağırışma sesleriyle, yatağımdan doğruldum. Tanıdık gelen sesle pencereye ilerleyerek, camı açtım. Sokak lambasının altında gördüğüm iki sülüetle gözlerim büyümüştü. Babam yüzünü seçemediğim bir adam tarafından dövülüyordu.
Komşular ayırmazdı biliyordum, babamı ayyaş olarak tandıkları için sevmezdiler.
"Baba!" Bağırmamla sesim sokakta dağılmıştı. Silüet durdu, yumruk olan ellerini gevşetti. Başını biraz sola doğru çevirerek kapşionlusunun altından kıvırcık buklelerini görmüştüm. Gözlerimi kıstım.
Yavaş hareketlerle babamın kulağına eğildi, aynı umursamazlıkla üstünden doğrularak yürümeye başladı. Yeni yeni idrak etmemle, hızlıca dış kapıya doğru koştum.
Evden çıktığımda, tek başına yerde yatan babamla baş başa kaldım. Onun gittiği yöne baktığımda bomboştu, o tarafa doğru koşmaya başladım. Ayağımdaki terliklerle mahallenin aşağısana geldiğimde onun varlığını hisseder gibiydim.
Bakışlarımı ellerimi indirerek oynamaya başladım. "Anonim." Mırıldandım. "Teşekkür ederim." Uzun zaman sonra yüzümde gülümseme oluşmuştu. "Birisinin beni düşünmesi güzel."
Ayak sesleri gelmişti, o tarafa koşsam belki görürdüm ama sadece onun gölgesini gördüm. Başındaki kapşionu çıkardı, buklelerini eliyle karıştırdı. Ortadan kaybolan gölgeyle, telefona mesaj sesi gelmişti.
Bilinmeyen Numara: Önemli değil.
Bilinmeyen Numara: Bu gülüşü görmek her şeye değer.
Bilinmeyen Numara: Zamanı geldiğinde o minik ellerinden tutacağım.
Bilinmeyen Numara: Seni bu cehennemden çekip çıkaracağım, o pez... Neyse, baban bile engel olamayacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kadın • Texting
Short StoryVe kadın ölmeyi diledi Tanrı'dan. Ölümü sever mi insan? Ama o intihar gibi kadındı. Adam sevmişti. Soğuk, beyaz olan ölüden farksız teni o kadar güzeldi ki. Sarıya çalan saçları, ona eşlik eden bal gözleriyle uyum içerisindeydi. Adama göre en güzel...