8.BÖLÜM

20 2 4
                                    

Şok içinde Rüzgar'a bakıyordum. "N-nasıl yani ?" Lanet olsun.Kekelemiştim.Kahkaha atmaya başladı.Gülüşüne hayranlıkla bakmaya başladım.Ne güzel gülüyordu o öyle... "Neden anırıyorsun be ? Adam gibi soru sordum işte." diye çıkıştım.Sert olmalıydım sonuçta.Gülmeye keserek sırıtarak bana baktı. "Güzelim 1. olarak gülerken demimden beri bana yiyecekmiş gibi bakıyorsun yani bu anırmak olmuyor." Harika.Bir rezil olmak daha.Bakalım daha neler olacaktı. "2. olarak da söylediğim şeyde gerçekten ciddiydim ama sen bilirsin." Yani...gerçekten onu kendime çekiyor muydum ? Ama bu imkansız.Konuyu değiştirmem lazımdı. "Artık kalkalım mı ? Geç oldu biraz ?" Onaylayarak başını salladı ve hesabı istedi.Bende o sırada ceketimi giydim.Hesap işi bittiğinde Rüzgar tutmam girmem için kolunu uzattı.Bir an tereddüt etsem de koluna girdim. "Sen sarhoş falansın arabayı kullanmana izin veremem." Gözlerini devirdi. "Peki seni eve bırakacak kim var benden başka ?" Omuz silkerek telefonumu çıkarıp Mert'i aradım.İkinci çalışta hemen açmasıyla kıkırdamam bir oldu. "Noldu lan ? Erken açmaya çalıştım telefonu ama sanırım geçte olmadı ? Naptı sana o dallama ?..." Daha akla gelebilecek bir sürü küfür ve senaryo kurdu.Sıkıntıyla ofladım. "Mert beni bir dinler misin ?" Mert dememle Rüzgar bana döndü ve gözlerini kıstı.Şirince gülümse göndermek umudu ile gülümsedim. "Noldu kuzen iyi misin ?" Sanki görecekmiş gibi başımı onaylayarak salladım. "Evet,iyiyim.Rüzgar sarhoş biraz.Araba kullanma..." lafımı kesti. "Tamam konum at geliyorum." Gülümseyerek telefonu kapattım. "Noldu,geliyor mu ?" diye sordu Bay Ultra Yakışıklı Hödük. "Evet geliyor." Rüzgar arabanın kapısını açtı ve telefonuyla birilerini aramaya başladı.Hava serinlemişti.Ama Rüzgar'la baş başa kalmak istemiyordum.Başka bir çözümde yoktu ama.Arabaya oturmadan Rüzgar'a baktım.Sızmıştı...Sessiz olmaya çaba göstererek arabanın ön kapısını açtım ve oturarak kapıyı sessizce kapattım.Mert'e konum gönderdikten sonra Rüzgar'a bakmaya başladım.Kaşları her zaman ki gibi biçimli be kalındı.Bu onu daha havalı gösteriyordu.Dudakları dolgundu.Sigara dudaklarına çok yakışıyordu o yüzden.Gülümseyerek ona bakmaya devam ederken birden bir hayvan tarafından cama sertçe vuruldu.Yerimden sıçrayarak cama baktığımda Mert'i görmeyi hepimiz bekliyorduk.Öküzdü işte.Rüzgar uyanmış mı diye kontrol ettim hemen.Hala düzenli nefes alıp veriyordu.Sessizce arabadan çıktım. "Bak sana tek bir soru sorucam sen 'evet' yada 'hayır' de tamam mı ?" Mert sabırsızca başıyla onaylarken birden cırladım. "Öküz müsün çocuk sen ?" Mert ilk önce yüzünü buruşturdu. "Kızım cırlama şöyle kuşağımı si..." hemen ağzını kapatıp ensesine vurdum. "Çok ayıp." O sinirle gözlerini devirirken gülümsemem daha da arttı. "Tamam yürü gidiyoruz bin arabaya." Kaşlarımı çatarak Rüzgar'ı gösterdim.Derin bir nefes aldı ve "Yardım et" dedi.Öpücük atarak Rüzgar'ı uyandırmaya çalıştık.Mert üçüncü dakika pes ederek "Ben gidiyorum olum ister gel ister gelme bu şerefsizin uyanacağını yok." "Salak salak konuşma Mert burada mı bırakacağız bunu ?" Mert 'evet' anlamında kafasını salladı.Gözlerimi bilmem kaçıncı kere devirdim. "Yardım et arkaya taşıyalım sen kullanırsın arabayı da." Mert bir an tereddüt etse de Rüzgar'ın kollarından tutarak omzuna attı.Bende diğer koluna girdim ve zor da olsa Rüzgar'ı arka koltuğa yatırdık.Mert sürücü koltuğuna geçerken bende Rüzgar'ın yanında kalmayı tercih ettim ve Rüzgar'ın kafasını bacağımı koyarak oturdum.Saçları yüzüne dökülmüştü.Çok dokunası saçları vardı.İstemeden de olsa ellerim saçlarına gitti ve oynamaya başladım. "Napacağız ?" "Seni evine bırakıcam tabi ki sonra Rüzgar'ı da bize götürücem." Şok olmuş bir şekilde Mert'e baktım. "Hiç öyle bakma güzelim zorundayım.Sadece.Zorundayım." dedi teker teker. "Tabi canım." diyip sırıtmaya başladım.Bize gelince Rüzgar'a son kez baktım ve arabadan indim. "Direk eve gir." Gözlerimi zilyonuncu kez devirdim. "Yok kanka bir pavyon yaparım demiştim bu halde ve bu saatte." Mert de sırıtmaya başladı ve ben eve girene kadar gitmedi.Koca yürekli kuzen.Eve girdiğimde babam çoktan uyumuştu.Annem de televizyon izliyordu.Saate baktığımda 11.36 olduğunu gördüm.Annemin yanında gittiğimde gülümseyerek "Selam "dedim.Annem de gülümseyerek "Selam kuzum" dedi. "Üzgünüm geç kaldım sanırım.Babam kızdı mı ?" Annem olumsuzca kafasını salladı. "Hayır,biraz kızdı sadece.12'den erken geldin,geç kalmış sayılmazsın." Tam yukarıya çıkacakken "Neler olduğunu anlatmadın prenses ?" dedi sahte bir sinirle.Ah bunun olacağını biliyordum.Yalandan esnemeye çalışarak "Uykum geldi" dedim.Annem gülerek "Tabi tabi,kaç" Sırıtarak kafamı salladım ve hızlıca yukarıya çıktım.İlk önce sıcak bir duş aldıktan sonra makyajımı temizledim.Pandalı pijamamı giyerek telefonumu alarak yatağıma yattım.İnstagrama girdiğimde bir sürü bildirim vardı.Garipsesem de beğeni olabileceğini düşündüm. 196 bildirim pek de bir beğeni olmazdı ama.Bildirimlere girdiğimde bir fotoğrafa etiketlenmiştim. "@ruzgaroz_turk seni bir gönderisine etiketledi!" Merakla kaşlarımı kaldırdım ve bildirime girdim.Karanlık bir yerde çekilmişti.Bir araba vardı ve kız,kucağında ki çoçuğun saçlarını okşuyordu.Çok tumblr bir fotoğrafta.Ama bir kusuru vardı.O KİŞİLER BİZDİK! Ben Rüzgar'ın saçını okşarken çekilmişti.Ama nasıl! Aklıma sadece bir kişi geliyordu.MERT.Sinirle nefes aldım ve yorumlara girdim. "Oha kız benim hayallerimi yaşıyor resmen!" Ay!Haspama bak sen.Hayallerinde boğarım seni be. "Sevgilin falan mı ya:( O kız seni hak etmeyecek kadar çirkin." Sensin be çirkin.Seni de görürüz. "Aslında...yakışıyorsunuz." Fotoğrafa daha da dikkatle baktım.Tamam belki birazcık.Ne ara uyanmıştı da atmıştı bu fotoğrafı ya.Sinirle telefonu bıraktım.Ben o iki salağa yarın soracaktım ama.Biraz sinirle biraz mutlulukla gülümseyerek gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya teslim ettim.
                                    🌈🌙
Mert'ten...
Rüya'yı eve bıraktığımda biraz daha kafam rahattı.Sonuçta bu Rüzgar itinin kuzenime neler yapacağı belli olmazdı.Bizim evde annelerin olmadığına bir kez daha sevindim.Yoksa bu salak dışarıda yatardı bu gün.Rüzgar'ı ellerinden tutarak omzuma attım. "Olum uyansana hadi artık.Ne kadar içtin aq" Biraz mırıltı çıkarsa da tam olarak bir cümle kuramadı.Derin bir iç çektim eve girdikten sonra kapıyı kapatarak Rüzgar'ı odama götürüp yatağıma yatırdım. "Abi uyan artık ya valla gına getirdin." Aklıma gelen fikirle sinsice gülümsedim ve mutfağa inerek dolaptan soğuk su şişesini aldım.Koşarak odama çıktığımda Rüzgar bıraktığım pozisyonda yatıyordu.Hiç tereddüt etmeden elimdeki şişeyi Rüzgar'a boşalttım.Salak hemen gözlerini açtı ve küfürler etmeye başladı. "Olum sen nesin lan yapacağın işi si..." derken durdurdum onu. "Sakin ol yoksa kalanı da atarım." Rüzgar sinirle bana bakınca sırıtarak odadan çıktım. "Duş al istersen" dedim merdivenlerden inerken.Rüzgar da peşimden geliyordu. "Tabi ki alacağım salak." Havlu verdiğimde Rüzgar direk duşa girdi.Telefonuma bakınca çektiğim fotoğrafı açtım.Rüya arabaya bindiğinde ben sigaramı bitiriyordum.Tabi sonra onu öyle görünce fotoğraf çektim.Güzel çıkmışlardı.Yakışıyorlardı da aslında.Telefonum birden elimden çekilince sinirle arkama baktım.Rüzgar fotoğrafa bakıyordu. "Lan ver şunu." Rüzgar bir bana bir fotoğrafa baktı. "Olum bu Rüya ve ben miyiz ?" Olumlu anlamda başımı salladım. "Bunu neden çektin demiyeceğim çünkü bir bok bulacağını biliyorum her zaman ki gibi.O yüzden bunu bana atıyorsun." Tam itiraz edecekken "Rüya'ya derim" dedi.Puşt.Telefonumu alınca fotoğrafı Rüzgar'a attım. "Artık ayıldığına göre ben yatıyorum.İyi ki bir yemeğe ikiniz çıktınız olum.Her şeyi ben yaptım." "Çok konuşma lan alt tarafı beni ve kuzenini bıraktın." Gözlerimi devirerek odama çıktım ve yatağa girdim.Yorgun olduğum için bir şey düşünecek halim bile kalmamıştı.Gözlerimi kapattığımda direk uykuya daldım.

Rüzgar'dan...
Mert uyumaya çıkınca bende salonun ışıklarını kapatarak odaya çıktım.Telefonumu da yanıma alarak yatağa girer girmez direk İnstagrama girdim.Rüya'ya baktığımda 2 dakika önce aktif olduğunu gördüm.Hemen fotoğrafı attım ve Rüya'yı etiketledim.Bir sürü like gelirken Rüya'ya girdim tekrar.Aktifti.Kesin bu fotoğrafın kimin çektiğini araştırıyordu.Gülerek telefonu kapattım ve yastığın altına koydum.Bugün çok güzeldi.Ama günün güzelliği değildi.Onun güzelliği vurmuştu günüme.Dediklerim aklıma gelince Rüya'nın tepkisine bir kez daha güldüm.Sonra gözlerimi yavaşça kapattım.

Bu hayat seni yorduysa, dizlerimde uyuyabilirsin.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 10, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RÜZGAR'IN SONSUZ RÜYA'SIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin