"Sevgililer günün bitmesine son 2 dakika var sevgilim."dedim Rüzgar'a bakarak.Bana bakarak gülümsemeye başladı. "Ee ne olmuş yani güzelim ?"Gözlerimi devirdim. "Bence ilişkimize bir ad bulmalıyız ?"dedim sorarcasına.Tek kaşını kaldırdı. "Ne gibi ?"A...
Salondan gelen sesler yüzünden gözlerimi yavaşça araladım.Saate baktığım da saat daha 8'di.Çok erkendi yahu.Yorganı üzerimden fırlatırcasına attım ve lavaboya gidip yüzümü yıkadım.Gözüm ister istemez aynaya kaydı.Uykusuzluktan gözlerim kızarmıştı.Gece,Gamze ve Buket ile yazışmaktan uyuyamamıştım ve saat 3'de yatmıştım.Düşüncelerimi kenera bırakıp hızlıca aşağıya -salona- indim.Annem televizyon izliyordu.Beni gördüğünde afallasa da hemen kendini topladı ve gülümsedi."Anne bu saatte neden uyanıksın ? Çok erken değil mi ?"diye sitem ederek sordum.Bir şey olmamış ve bir şey dememişim gibi "Yanıma otur kızım,biraz konuşalım."dediğin de ister istemez korktum.Başımı usulca salladım ve yanına oturdum.Annem televizyonu kapattı ve konuşmaya başladı."Ne zamandır konuşmuyoruz,biraz dertleşmek istedim tatlım.Tatil nasıl gidiyor ?"İçime iyice şüphe düşmüştü."Anne iyi gidiyor da neden bunları soruyorsun ?" Konuşmanın Rüzgar ile bir ilgisi olabilir miydi ? Yüksek ihtimal evet."Hiç,sadece konuşmak istedim.Rüzgar ile aranızda birşey mi var ?"Beklediğim soru tam anlamıyla buydu."Hayır da be gibi ?"Bir de bu eksikti."Yani sevgili misiniz ?"Yanaklarımın kızardığını hissedebilmek zor değildi."Hayır anne,sadece..." devamını getirmedim.Çok zordu.Annem soran gözler ile bana baktı."Sadece ? ne ?"Söylemek zorundaydım."Anne ben Rüzgar'dan hoşlanıyorum."Utana-sıkıla sonunda söylemiştim.Annem anlayış ile gülümsedi."Olabilir tatlım.Ama daha benim gözümde en azından çok küçüksün.Sevgili olmak gerçekten çok büyük bir olay.Onu tüm kalbin ve benliğin ile sev-"lafını kestim."Anne sadece hoşlanıyorum.Sevgili işi falan yok ortada "dedim sesimi hafif yükselterek."Tamam,sadece çekinmene gerek yok diyecektim.Bana istediğin herşeyi söyleyebilirsin,paylaşabilirsin."Sıcakça gülümsedim."Teşekkür ederim"diyip yanağından öptüm."Rica ederim kızım,her zaman benimle dertleşebilirsin."Başımı salladım ve hızlıca odama çıktım.Utanmaktan yanaklarımın alev aldığını hissedebiliyordum.Saat 08.40 olmuştu.Hala çok ama çok erkendi.Esnedim ve yatağıma yatıp akşam ki yemeği düşünmeye başladım.Çok fazla heyecanlıydım.Düşüncelerim ile yavaşça gözlerimi kapattım.
🌈🌙 "Lan uyansana."Birinin beni dürtmesi ile uyandım.Mert tepemde durmuş bana bakıyordu."Ne var ?"diye sinirle soludum."Şükür uyandın Rüya,öldün zannettik.Saat öğlen 1 güzelim." 1 mi ?Yok artık,inanmıyorum."O kadar yatmış mıyım yahu?"Gözlerini devirdi."Hem sen neden bize geldin ya ?" Omuz silkti."Sanane,teyzemin evi."Çocuk gibi onunla dalaşmak yerine telefonu alarak mesajlara baktım. 11mesaj Gamze'den, 2mesaj Buket'ten, 1mesaj Rüzgar'dan. İlk önce Gamze'nin mesajına girdim.Uyanıp-uyanmadığımı sormuştu ve bize geleceğini belirtmişti.Cevap olarak "Tamam uyandım,bekliyorum"yazdım.Aynı mesajlara benzer Buket'ten de gelmişti.Büyük ihtimal Gamze haber vermişti Buket'e.Sıra Rüzgar'ın mesajındaydı.Heyecan ile mesajı açtım ki tükürüğüm boğazımda kaldı."Bence artık uyanmalısın uyuyan güzel." Ne alaka be ? Karşımda oturup telefonu ile uğraşan Mert'e baktım ve "MERT!!!"diye cırladım -daha doğrusu anırdım-.Mert hemen başını telefonundan kaldırdı ve bana baktı. "Sakin ol.Yanındayım,bağırmana gerek yok.Ne oldu da öküz gibi cırladın yine ?"Eşşeğin şeyisi oldu Mert! "Rüzgar'a ne dedin ?"dedim sabırlı davranmaya çalışarak.Kaşlarını çattı hemen. "Çok yorulduğunu ve ölü gibi yattığını ondan dolayı yemeğe gidemeyeceğini söylemem dışında başka bir şey demedim güzelim."Gözlerimi fal taşı gibi açtım. "Ulan bir de sevmediğimi söyleseydin tam olurdu."Söylediğim cümlenin farkına varınca orada ölmek istedim.Evet ölüm meleği çan'ımı almanın tam sırası. "Seviyor musun ?"Bunu çok kırık bir ses ile söylemişti.Mert'e asla yalan söyleyemezdim,söylemezdim.Yanına gidip sıkıca sarıldım ona. "Bilmiyorum kuzen ama sizin sorununuzu acil çözmemiz lazım."Bir şey demedi,diyemedi.Ne itiraz etti ne de kabul etti.Bir süre öylece sarıldık kaldık. "Bize bulaşma be kuzen,düzeleceğini zannetmem." Göreceğiz.Biraz daha konuşunca Mert salona,televizyon izlemeye gitti.Bende fırsattan istifade Rüzgar'ı aradım.İlk çalışta açtı. "Açıkça uyandığına sevindim uyuyan güzel."Gözlerimi devirdim. "Çok uyumadım ki yahu."Tamam buna ben bile inanmamıştım. "Öyle olsun bakalım,yemeğe gelemeyecek kadar yorgunsun sanırım ?"dedi sorarcasına.Ulan Mert,ulan Mert... "Hayır geleceğim,Mert gelmemem için demiş sana onları." Allah belanı vermesin Mert. "Tamam o halde seni saat 7'de alırım.Çok fazla güzel olmamaya çalış." Yok artık. "Tamam,kıskandığını bu kadar belli etme." Mert 1,Rüzgar 2 oldu. "Kıskandığımdan değil güzelim,sapık falan dadanırsa korumam yani." Sonra melodik gülüşü kulağıma doldu. "Ay,haspam.Çok meraklıyım ya bende zaten." dediğim gibi telefonu suratına kapattım.O gülüş neydi ya ? Mesaj sesi ile düşüncelerimi böldüm. Gönderen=Öküz Rüzgar "Bünün intikamını yemekte alacağım güzelim;)" Çok korktum ayol.Umursamadım ve telefonumu elimden bıraktım.Banyoya girdim ve sıcak bir duş aldım.Duştan çıkınca üzerime şimdilik gündelik şeyler giymem ile zilin çalması bir oldu. "Mertttttttt,kapıya baak!!" diye bağırdım.Kapının açılma ve kapanma sesi geldi,ardından bağırışlar. "Rüyaaa!Nerdesin kız ?" Maşallah benden heyecanlılardı. "Odamdayım Bukeet!"diye bağırdım.Saçlarımı toplarken odamın kapısı hızlıca açıldı.içeriye Gamze ile bir adet Buket girdi.Gamze kızarak "Kızım sen şaka mısın ? Niye hala hazırlanmadın ?"Gözlerimi bilmem kaçıncı kez devirdim. "Niye bu kadar acele ediyorsunuz yahu?" Hazırlanırdım hemen zor değildi ki ? Gözlerini devirdi Buket ve dolapta asılı olan elbisemi çıkarıp yatağımın üzerine koyarken,Gamze makyaj malzemeleri seçiyordu.Bende boş durmamak için saç düzleştirme işini yapmaya başladım.Saçlarım ile işim bitince Gamze beni sandalyeye oturtturdu ve makyaj yapmaya başladı.Gamze çok iyi makyaj yapardı.İlk önce yüzüme bir kaç şey sürdü sonra gözüme ince,uzun bir eyeliner çekti. "Lütfen çok makyaj yapma,elbise zaten çok ağır bir elbise.Makyaj da koyu olursa iyice çok abartı olur."diye söylenmeye başladı.Göz farı olarak açık bir renk sürdü ve sıra dudağıma gelince çok da açık olmayan kırmızı renk sürdü.Makyaj ile işimiz bitince aynaya baktım.İlk defa böyle güzel olmuştum.Ben aynada makyajı incelerken Gamze saçımı yana attı ve biraz kabarttı.Buket'te işini bitirince elbisemi aldım ve koşarak banyoya girdim.Saçımın ve makyajımın bozulmamasına dikkat ederek elbiseyi giydim.Kendime bakmak için hızlıca odamda ki boy aynasının önüne geçtim.Çok güzel olmuştum... "Mert seni bu halde evden çıkarırsa ne ala."dedi Gamze gülerek ve sonra yanağımdan öptü. "Çok güzel oldun be sister." Gülümsedim. "İyi ki vardınız be!" Sonra hepimiz sıkıca sarıldık. "Tamam hadi ayrılıyoruz yoksa Rüya'nın saçı bozulacak."Buket'in lafı ile birbirimizden ayrıldık.Odanın kapısı açıldı,annem içeriye girince kızlar 'özel konuşursunuz' manası ile odadan çıktılar.Annem yanıma geldi ve sıkıca sarıldı bana. "Çok güzel olmuşsun hayatım." Sarılmasına içten ile karşılık verdim. "Derya'ya söyleyim de oğlu kızımı üzecek bir şey yapmasın."Hafifçe kıkırdadım. "Çok geç kalma eve tatlım." Başımı 'tamam' anlamında salladım.Yanağıma öpücük kondurdu ve odadan çıktı.Gülümsedim ve çantamı alıp salona indim.Mert koltuğa yayılmış cips yiyordu.Beni görmesi ile öksürmesi bir oldu.Dudağımı ısırdım.Beni süzdükten sonra bana 'Mert biz kuzen değiliz aslında kardeşiz' demişim gibi baktı "Olum ateş saçıyorsun ve o puşt için bu kadar hazırlanman canımı sıkıyor." Gözlerimi sıkıntı ile devirdim ve yanına oturdum. "Onun için değil ki,sadece..." devamını getirmedim,getiremedim.Çünkü herkes Rüzgar için bu kadar hazırlandığımı biliyordu.Gamze hemen yanıma geldi ve "Bir poz alabilir miyim ?"dedi.Gülümsedim ve yanımdaki vazodan küçük bir papatya koparttım.Poz verdim ve birkaç tane fotoğraf hatta kısa bir video çekmesine bile izin verdim.Fotoğrafları bana gösterirken video çok hoşuma gitmişti.Hemen instagram da paylaştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gelen mesaj ile fotoğraflarla uğraşmayı bıraktım. Gönderen=Öküz Rüzgar "Geldim" Ama ciddi ciddi öküzdü yahu.Mesajı okuduktan sonra Mert'e baktım.O da bana bakıyordu. "Bir şey olursa ara,hemen orada olurum." İçime öyle bir his geldi ki...Hemen Mert'e sıkıca sarıldım ve yanağına öpücük bıraktım.Heyecan ile kapının önüne geldiğimiz de peşimden gelen Buket ve Gamze'ye döndüm. "İyi eğlenceler bebek" dedi Gamze ve yanağımdan öptü. "Teşekkür ederim yavrum"dedim ve öpücük attım.Buket de bana sıkıca sarıldı ve evden çıktım.Rüzgar'ı görünce -daha doğrusu arabasını çünkü arabasının içinde oturuyordu - hemen yanında bindim. "Siktir,çok güzel olmuşsun kızım." Gözlerimi pörtlettim.Bu kadar çabuk itiraf edilir mi be!Biraz alıştıra alıştıra söylesene.Bende Rüzgar'ı süzdüm.Çok yakışıklı ve tatlı olmuştu.Sırıtarak "Sende yakışıklı olmuşsun."dedim.Gülümsedi ve "Her zaman ki halim bebeğim"dedi ve göz kırptı.Arabayı çalıştırdığı gibi gaza bastı...Bebeğim mi dedi ya o ? 🌈🌙 Sonunda geldiğimiz de mekana baktım ve ister istemez azımdan "Oha" nidası çıktı.Rüzgar sırıttı. "Artık araban insen diyorum ?" Gözlerimi zilyonuncu kez devirdim ve Rüzgar'a dil çıkartıp aşağıya indim. "Güzelim o kıyafet ile o hareket hiç yakışmadı." dedi ve kahkaha attı.Sen kahkaha atma be...Sonra kolunu bana uzattı ve gülümseyerek koluna girdim.İçeriye girdiğimizde etrafı kısaca inceledim.Gerçekten çok güzel bir yerde.Yanımıza bir garson geldi. "Hoşgeldiniz Rüzgar Bey ve küçük hanım. 10 numaralı masaya alalım sizi." Rüzgar kafasını salladı ve şık masamıza oturdu.Rüzgar'a döndüm. "Adamı nerden bili-" lafımı kesti. "Biliyor çünkü babamın mekanı,yani seninde adını öğrenmiş oldu." Kafamı salladım. Garson elinde bir tablet ile geri döndü ve "Ne yersiniz ?" diye sordu.Önümüze gelen menüye baktım.Çok çeşit olsada bana hiçbir şey yok gibi geliyordu.Rüzgar'a döndüm. "Kafana göre takıl." Tamam anlamında kafasını salladı ve garsona yemekleri söyledi. "Ne içersin ?"diyerek bana döndü. "Kola istiyorum." Başını salladı ve "Bende de şarap istiyorum."dedi.Garson bir şeyler işaretledi ve gitti. "Sen neden şarap içmedin." dedi gülümseyerek. "Ölmek için çok gençim."dedim ve telefondaki bildirimlere bakmaya başladım. 'Şahin misin be !'yazmıştı birisi.Kıkırdadım ve Rüzgar'a baktım.Bana bakıyordu ve bir yandan da yemeğini yiyordu.Yemeklerimiz çoktan gelmişti ve ben daha başlamamıştım. "Neden baktın canım ?"diye sordum ve telefonumu bırakarak yemeğime başladım. "Çünkü senden gözlerimi alamıyorum bebeğim."demesiyle öksürmem bir oldu.Bende kendimden beklemeyecek bir hareket ile "Vivivivi"dedim.O anırarak gülerken ben somurtuyordum. "Sarhoş olursan taşımam haberin olsun."Omuz silkti. "Olmam sakin." Yemeklerimiz bitene kadar bir daha konuşmadık. Yemeklerimiz bitince Rüzgar'da bitmişti. "Ben sana içme demedim mi Rüzgar ?" Bana baktı ve sırıttı. "Sarhoş değilim ama sana bir şey sormak istiyorum." Gülerek "Bana evlenme teklifimi edeceksin şeker şey ?" O da güldü. "Hayır,sadece beni kendine çekmeyi nasıl başarıyorsun diyecektim..."
Evet bayım,kuşları severim ve siz benim gökyüzümsünüz.
