Light In The Dark | Sope

-11-

"Ah, sana kendimi böyle tanıtmak istemezdim ancak başka çarem yoktu."

Hoseok, korkudan ağlamak üzereydi. Taehyung, hasta değil miydi?

"Hoseok, lütfen her şeyi açıklamama izin ver."

Taehyung, Jin'in tarafında mıydı? Deli numarasını bilerek yaptıysa öyle olmalıydı. Herkes Hoseok'u delirtmeye mi çalışıyordu?

Hoseok, ellerini yaklaşmaması için kaldırdı. Kafasını yanlara doğru sallayarak korkakça geriye adımladı. Ne oluyorsa, şu an duymak istemiyordu. Hiçbir şey duymak istemiyordu. Kafasındaki sesleri susturmak istiyordu.

Buraya sadece hastalarla yakından ilgilenmek için gelmişti. Ama lanet olası tımarhanede birçok şey dönüyordu.

Sessiz ve karanlık koridorlardan tırsarak geçti tekrardan. Yoongi'nin yanına doğru gitmeye karar verdi. Belki sorularına o cevap verebilirdi. Aslında, ona da fazla güvenmemeliydi. Sonuçta, bir şeyler biliyordu ve Hoseok'un zararına kullanabilirdi bu bilgileri. Yine de, Yoongi'ye tuhaf bir şekilde güveniyordu Hoseok.

Yoongi, Hoseok'u öyle görünce endişelense de, belli etmemeye çalıştı. Bunun olacağını biliyordu. En sonunda Taehyung'u göreceğini...

"Hoseok, duyduğuma göre TaeTae ile tanışmışsın huh?"

Hoseok, 'TaeTae' demesine biraz bozulsa da belli etmemeye çalıştı. Şu an, kafasında dönüp duran sorular daha önemliydi. Yoksa delirecekti.

"Neden Jin'e karşı gelmiyorsun? Sen deli değilsin, Yoongi. Seni böyle yapan şey ilaçların. Sana verilen o tuhaf ilaçlar. Ayrıca o Taehyung denen adam da neyin nesi? O bir hastaydı Yoongi. Hayatımda hiç bu kadar iyi rol yapan biri görmedim. Tanrı aşkına, onun burada değil bir tiyatro salonunda olması gerekiyordu!"

Hoseok, tekrar sinirle elini saçlarına geçirdiğinde, Yoongi sakinleşmesi adına, elini uzatarak yumuşak saçların arasındaki eli tuttu.

"Sakin ol, Hoseok. Bunu sana ben anlatamam çünkü ben de tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. Şu an, Taehyung bir akıl hastasıymış gibi düşün. Jin'in bundan haberi yok. Senin buraya gönderdiğin mektubu Jin'e ulaşmadan alıp, Namjoon'a götüren oydu. Çünkü eğer Jin'in eline geçseydi, seni o lanet hücreye atmak için tuzaklar kurardı."

Hoseok, çaresiz bakışlarını Yoongi'ye çevirdi.

"Ne yapmalıyım?"

"Bilmiyorum, ama Namjoon zeki bir adamdır. Taehyung ile bir planları olduğuna eminim. Onlara yardım et. Bu arada kendine de dikkat etmelisin Hoseok. Jin'in seni de elimden almasını istemiyorum."

Yoongi, zayıf kollarını Hoseok'un boynuna sardı. Hoseok ise duyduğu cümlenin etkisindeydi.

"Jin, başka kimi elinden aldı?"

"K-kimse, hiç kimse."

Hoseok, bu cevabı kabul etmese de fazla sorgulamadı ve Yoongi'nin sarılışına karşılık verdi. Yoongi, yumuşak sesiyle konuştu.

"Git ve Taehyung'u bul, Seok Seok."

~☀~