8. Bölüm.

65 1 0
                                    

Eve geldiğimde saat 4 buçuğa geliyordu. Yusuf otele gitmişti. bi duş alıp yatağıma attım kendimi ve geceyi düşündüm. Yudum'un güzelliği, mutluluğu. Bugün benim için en güzel günlerden biriydi çünkü kardeşim artık tam anlamıyla mutluydu. Geceyi düşündüğümde gülmeden edemiyorum. Ekrem ile Yusuf'un harmandalı oynayışı Yudum ile bizim roman havası oynayışımız. Düğünden sonra önce çorbacı sonrada eğlenmeye gitmiştik sanki hiç yorulmamış gibi birde orda tepinmiştik. Her ey çok güzeldi ama Nihat aklıma gelince kötü oluyorum hala aslında ama haketmişti bunu. Nihat'ın bana ne yaptıklarını unutamıyorum. Tam ona sürpriz yapmak için oteline gittiğimde gördüğüm manzara sanki o an ölmüştüm. Nihat'ı çok sevdim çok değer verdim. Hep onun mutlu olması için uğraştım. Annesi ve babası büyük oğullarının üstüne daha çok düştüğü için hep dışlanırdı Nihat ama ben o boşluğu doldurmak için elimden gelenin fazlasını yaptım. Ama o ne yaptı bi kızla başbaşa oturup yemek yiyordu otele gittiğimde bir de ne göreyim geçen cebinde gördüğüm ban aldığını düşündüğüm yüzüğü kıza uzatıyordu. Bana daha bi evlenme teklifi bi etmemişken ben onun için bu kadar uğraşırken yüzük bana değil. Kimseye kendinden fazla değer vermeyeceksin derdi annem. O hep haklıydı zaten. Nihat'ın için bu kadar uğraşmama kızardı bırak birazda o uğraşsın senin için derdi ama ben takmazdım annemi. Ah annecim meğer ne haklıymışsın. Zaten hep haklı olmuştun ama bu sefer ben haklı olmak istedim sevgimin karşılığını görmek istedim ama benim hakettiğim sevdiğim değer verdiğim adamın gözümün önünde sevgilisine evlenme teklifi ettiğini görmekmiş. Neyse buna da şükür uzamadan bitti her şey. Artık hayatım güzel olacak Yusuf bana bunları yaşatmıcak ben buna inanıyorum. Çünkü o bana nihat gibi bakmıyor. Bana bakarken gözleri dolu dolu oluyor ama ağlamıyor ve birden mutluluktan parlıyor o kapkara gözleri gözlerinde buluyorum huzuru. Bi gün biz de Yudum ve Ekrem gibi evlenir miyiz acaba ?

Sabah Yudum'un aramasıyla uyandım.

"Kızım evlendin gittin hala mı kurtuluş yok senden."

"Kapıdan kovsan bacadan girerim o kdar yüzsüzüm neyse şimdi beni dinle Kayınvalidemlere el öpmeye gidicez takılarımı takmak zorunda mıyım??"

"Normal bi gün olsa sana söverdim beni bunun için uyandırdığın için ama dua et daha yeni gelinsin. Tak tabi görmek isterler sonuçta" 

"Tamam hadi devam uykuya seviyorum seni gıcığımmm"

"Bende sıpa bendee "

Ooo saat 12 buçuğa geliyor bu kadar uyumuş muydum ben ya. Neyse kalkıp yüzümü yıkadım ve mis gibi geliyordu mutfaktan annem tepsi böreği yapmış. karşılığında kocaman bir öpücüğü haketmişti. 

"Hadi beni öpeceğine Yusuf'u arada gelsin dayınlar gelmek üzere nerdeyse Yusuf ile tanışmak istiyolar" 

Yok artık daha çok yeniydik neydi şimdi bu. 

"Anne daha çok erken ne diyeceğim ben Yusuf'a emri vaki gibi olacak ben böyle bir şeyi telefonda söyleyemem." 

"Sen aramazsan ben ararım hadi dedim Afra anne sözü dinle."

El mecbur aradım Yusuf'u.

"Günaydın meleğim bende seni arayacaktım."

"Günaydın hayatım. sana bi haberim var ama kötü mü iyi mi bilmiyorum sen karar ver."

"Afra kokutma beni noluyo?"

"Annem seni kahvaltıya çağırıyor"

"Afra senin ateşin mi var gelirim tabi "

"Ama dayımlarda gelicekmiş seninle tanışacaklarmış"

"Nee dur şimdi 2 dayında mı ya ben napıcam ne giyicem klasik mi spor mu Afra ne diyecekler bana veya beni beğenmezlerse ayıracaklar mı bizi Afra iyi mi kötü mü bu göüşme."

DERİNDEKİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin