B a ş l a n g ı ç

44 11 4
                                    

İki kahverengi göz arasına saklanmak istedim. 

Yaklaşık on sekiz saniye geçti. İki defa göz kırpışına şahit oldum. 

"Beni bırakma."

Göz pınarından, çukurlarına dolan karanlığını takip ettim. Vicdanından sızan kırgınlıklar, başının etrafında üç tur atıp kaburgamın ortasındaki soluğuma saplandı. 

"Beni bırakma."

Bu nasıl bir karanlık böyle, gözlerinden damla damla süzülen? Üzerimden geçerken biraz savruldu, üzerine vanilyalı parfümler ilişmiş. 

Kimse bana katillerin bu kadar güzel koktuğundan bahsetmedi ki!

Sıcak bir an, kemiklerim gök gürüldüyor.

Birinci reyonu geçerken döndü ve son bir kez baktı. Gerçek manasıyla son bakış, buz gibi bir an. Çirkin marketin alarmı kulaklarımızı acıta acıta çalıyor, açık deponun nemli kokusu etrafa özgür bırakılmış kuşlar misali hızla yayılıyor, dağılmış yıkılmış malzemelerin üzerinde iki cansız beden sereserpe yatıyordu.
Bense yavaş yavaş üçüncü oluyordum.
Ağlayışında manalar aramadım. 

Bir takım cümleler dizildi göz kapaklarına, intihar ettiler yanaklarına doğru. 

"Ben, neden? Neden ben?"

"Neden kimsesizim?" 

Sonra yutuyorum özüme dair her şeyi. 

Gülümsüyorum artık. 

"Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim..." baş ucuma bile gelemiyor uzaktan özürler dileyerek kaçmaya devam ediyor.

Arıyorum, arıyorum, arıyorum.

Ellerimi iki kaburgamın ortasındaki boşlukta buluyorum.

Burada ölmek istemiyorum, bir kez daha ölebilme şansı istiyorum.




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KaranfilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin