BANGTANPİNXO (BTS BLACKPİNK EXO)

4:"Senden hoşlanıyorum Lisa."

Jennie

Yoongi ile televizyonun karşısına oturmuş konuşuyorduk.

"Ne yani? Chanyeol benden mi hoşlanıyo?"

"Evet. Senden hoşlanıyo."

Tam ağzımı açıcaktım ki telefonum çalmaya başladı. Telefonun ekranından teyzemin aradığını görünce nefesimi tuttum. Teyzemden hep korkmuşumdur.

"T-teyze?"

"Jennie. Ben bir haftalık bir geziye gidiyorum. Junmyeon'a sen bakmalısın. Birazdan geliriz. Yurttaydın değil mi?"

"Junmyeon mu? Tamam. Evet yurttaydım."

Telefonu kapatıp yan koltuğa fırlattım.

"Ne oldu?"

"Kuzenime bakmam gerek. Hem de koskoca bir hafta."

"Bu muydu?"

"Eveet."

"Peki."

Tekrar eski konumuza döndüğümüzde yeniden ciddileştim.

Kapı çalmaya başlayınca oflayıp yerimden kalktım. Yoongi'de benimle geldi. Kapıyı açtığımda kaşlarını çatmış bir teyzem vardı.

"Kapıda beklettin bizi. Hayırsız yeğen."

"Özür dilerim teyze."

"Neyse ne. Bu delikanlı kim? Yoksa sevgilin mi? İnanamıyorum Jennie. Uzun zamandır biriyle sevgili olmamıştın."

"Y-yok hayır teyze. O benim arkadaşım."

"Adın ne çocuğum?"

"Yoongi efendim."

"Çok akıllısın. Nasıl bu tembel Jennie ile çıkarsın?"

"Biz arkadaş-"

"Neyse neyse. Junmyeon'uma bakın lütfen. Yoongi sen bu ikisine de göz kulak ol lütfen."

Junmyeon içeri gelip çantasını koltuğa koyduğunda bana baktı.

"Noona! Oyuncaklarım nerede?"

"Bekle ben getiririm. Yoongi Junmyeon'a bakarmısın?"

"Tabii."

Koşarak üst kata çıktım. Junmyeon'un oyuncaklarını alıp alt kata indim. Tam salona girecektim ki gördüğüm manzara beni durdurdu.

Yoongi ile Junmyeon fazla iyi anlaşıyordu.

"Hyung! Jennie noona bizi izliyo."

Hemen olduğum yerden koşarak uzaklaştım. Çok uzaklaşmadım aslında. Ki onları izliyim.

"Bak hyung. Jennie noonanın çocukluk fotoğraflarını buldum."

"Bakıyım."

Koşarak içeri gittim.

"Junmyeon hayır!"

"Jennie noona Yoongi hyung görmek istedi."

"İstemem-"

"Wah Jennie bu senmisin?"

"Ben değilim."

"Evet hyung. O noona."

"Yaahh Junmyeon!"

"Çok şirinsin! Lanet olsun!"

Jisoo

Kırmızı şortumun ceplerini karıştırmaya başlamıştım. Ne? Siz hiç mi para arayan bir kız görmediniz?

Telefonum çalınca meşgule attım. Tekrar çalmaya başlayınca oflayarak açtım.