7:"Neyi seni sevdiğimi mi?"

399 11 3
                                    

Rose

Bir insan hergün nasıl bıkmadan ders çalışabilir? Hayır yani anlayamıyorum. Ders çalışacağına voleybol çalışsan fena olmaz herhalde. Değil mi? Turnuvalar yaklaştı zaten. Hatta benim de basketbola çalışmam gerek. Lanet olsun her basketbol oynayışımda aklıma Jimin geliyor ve ben dikkatimi veremiyorum.

Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimden kurtuldum. O anda kavga sesleri gelmeye başladı. Kavga olmayabilir de. Jisoo unnie hızlı adımlarla odaya giderken kollarımı kulaklarıma bastırıp beklemeye başladım.

"NE BAĞRIYOSUNUZ YA!!" işte bunun için.

Tehlike geçtikten sonra ben de aceleyle Lisa'nın odasına gittim. Karşımdaki manzara karşısında bayağı büyük bir kah- pardon anırma çıktı ağzımdan.

Jennie unnie'nin kafasında bir südyen vardı ve Lisa'nın da şortu yere düşmüştü. Anlayacağınız altında külottan (böyle mi yazılıyo??) başka birşey yoktu. Hemen yatağının üstündeki battaniyeyi alıp bacaklarını örtmeye çalıştı.

Telefonumu çıkarıp fotoğrafını çekecektim ki gerizekalı biri aramaya başladı. Tahmin edin bu kim? Tabii ki Jungkook!

Çağrıyı cevaplayıp telefonu kulağıma götürdüm ve o ortamdan uzaklaştım.

"Ne var?"

"Rose! Ojelerinden PEMBE olanı tişörtüme damlamış!"

"Eee..." bir süre ses gelmedi. Telefon kapanmış olabilir diye kulağımdan çekip ekrana baktım ama kapanmadığını anlayınca tekrar kulağıma götürdüm.

"Eeesi bana bir tişört borçlusun."

"He canım he." deyip telefonu yüzüne kapattım. Bu aralar neden bilmiyorum ama fazla agresif olmaya başladım. Unnielerim de diyor. Hatta Jennie unnie bundan çok memnun.

Odaya geri döndüğümde Jennie unnie hararetli bir şekilde Jisoo unnieye bir şeyler anlatıyordu. Takmayıp kendi odama gittim.

Bu okula gelmeden önce herşeyin berbat olacağını düşünmüştüm. Ama kendimize ait odalarımız olacağını öğrendiğimde cidden mutlu olmuştum. Madem okuldan atılıyoruz, neden çirkin bir okula gitmiyoruz ki? Şahsen bizim sınıf gerizekalı. Okul oradan kaybediyor. Ama bizim kızlar memnun gibiler.

Ellerimi saçlarıma götürüp karıştırdım. Biraz gezmek istemiştim. Kendi kendime gülümsedim. Okuldan biraz da olsa nefret ediyorum. Neden bizi sadece okula ait kısımlarla sınırlıyorlar? Ben belki sokak sokak gezip alışveriş yapıcam. Omuzlarımı silkip dolabımı açtım. Okuldan kaçmayı planlıyorum. Kaçmama gerek yok. Bugün tatil. İstediğim gibi çıkabilirim.

Dolabımdan çıkardığım beyaz, dar, mini eteği ve siyah, yarım göbek, kısa kollu tişörtümü bir çırpıda giydim.  Makyaj masama oturup hafif makyaj yaptıktan sonra şeftali kokulu parfümümden sıktım. Saçlarımın uçlarına maşa yapıp siyah topuklu ayakkabılarımı giydiğimde hazırdım.

Geriye unnielerimi ikna etmek kaldı. Aslında onlar ikna olmazsa kendim gidebilirim. Bara. Yanaklarımı şişirip unnielerimin ve Lisa'nın olduğu odaya girdim.

"Oo Rose ne bu süslülük?"

"Şey unnie ben diyorum ki bu yıl hiç bara gitmedik ya. Şimdi gidelim işte."

"Gelirim."

Jennie unnie direk onaylayınca ellerimi çırpıp diğerlerine baktım. Onlar da oflayıp başlarını salladıklarında koşarak salona indim.

********

Jisoo unnienin üstündeki bordo elbise ona harika olmuştu ve maşa yaptığı saçlarıyla kusursuz görünüyordu. Her ne kadar ayağındakilerle yürümekte zorlansa da.

BANGTANPİNXO (BTS BLACKPİNK EXO)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin