BANGTANPİNXO (BTS BLACKPİNK EXO)

10:"Hayat bu..."(Final)

Şimdi çoğunuz neden bu kadar kısa bir kitap oldu diyecek. Farkındayım kısa bir kitap oldu. 10. bölümünde final yapmak bana da değişik geliyor. Ama şöyle birşey var herşey yerli yerine oturdu madem uzatmadan final yapmak daha doğru. Çünkü herkesin arasındaki ilişki düzeldi ve benim amacım da onların arasını yapmaktı. Final yapmasaydım kitap bitmezdi ve cidden sıkardı.

Neyse ikinci kitabım GİRLSY yayımda.

(Daha kapak tasarlamadım ama olsun. :D okuyun yeter)

1 yıl sonra

Jennie

1 yılın sonunda kendi topraklarımıza ayak basmıştık. Her ne kadar Seul'de bile olmasak Kore'de olmak bana yeterdi.

O gün kafamızı toplamak adına yurt dışına çıkmaya karar vermiştik. Tayland, Amerika, Japonya, Çin derken çoktan 1 yıl geçmişti bile.

İşte şimdi kokusunu özlediğim yurduma dolu gözlerle bakıyordum. Gerçekten özlemiştim.

Çin'de tanıştığımız bir kızın evinde, Busan'daydık şuan. Evi izlemeyi bırakıp dikkatimi Rewael isimli kıza verdim. Onunla aram pek iyi değildi. Ama Jisoo unnieyle çok yakın olmuşlardı.

"İşte burası da benim evim."

"Onu anladık." dedim göz devirerek. Jisoo unnie kolumu cimciklediğinde susmak zorunda kalmıştım. Yoksa beni öldürmeden bırakmazdı.

"Ah Jennie. Agresiflik seni yaşlandırır canım. Saçların beyazlar, yüzünde kırışıklıklar ortaya çıkar."

"Senin ki gibi mi?" Yüzündeki o ifade görülmeye değerdi cidden. Sırıtıp bakışlarımı o çirkin yüzünden çektim.
"İtlik yapmayı bırak!"

Gözlerimi sonuna kadar açıp sinirle yerinden kalktım. O sürtük bana it mi demişti?!

"Ne dedin ne ded-"

"Biz artık gidelim. Uçak birazdan kalkar zaten."

Hızlı adımlarla evin çıkışına gittim. Askılıktan kot ceketimi alıp evden çıktım.

~~~

"Tuttuğun ev bu mu unnie? Wahh cidden çok güzelmiş! Ama şey..sanırım Jimin'i özledim."

Hafif gülümseyerek Jisoo unnienin tuttuğu eve baktım. Liseyi Amerika'da bitirmiştik ve Üniversite için Kore'ye dönmüştük. O yüzden de ev tutmuştuk.

Rose'un o son söylediği şey karnımın kasılmasına sebep olmuştu. Ben de Yoongi'yi özlemiştim. Jisoo unnie ve Lisa da bizden farksızdı zaten.

"İyi o zaman onları görmeye gidelim." Stresten dudaklarımı dişlemeye başlamıştım. O kadar zaman geçtikten sonra onları görmek biraz değişik gelecekti. Tamam oralardayken çoğu zaman görüntülü konuşmuştuk ama şimdi yakından...bir garip geliyor işte.

"Gidelim unnie! Sehun'u cidden özledim ben."

Jisoo unnie gülümseyip kafasını salladığında Rose ve Lisa sevinç çığlıklarını etrafa yaymıştı bile.

"Ama onların konserine gitmeliyiz."

Biz idol olmuştuk. İlk şarkımız Boombayah la çıkış yaptıktan sonra videoları izlerken BTS isimli bir gruba rastlamıştım. Daha önce hiç duymadığım için merak etmiş videonun üstüne tıklamıştım. Tabii ki bizimkileri görmeyi beklemiyordum. Videoda EXO diye bir gruptan bahsetmişlerdi. Daha şok etkisini üstümden atamamışken üstüne 2. bir şokla bayılma tehlikesi geçirmiştim. Tam olarak BTS olan grupta Yoongi, Taehyung, Jimin, Jungkook, Hoseok, Jin ve Namjoon vardı.