Vol. 2

3.3K 271 108
                                    


Ertesi gün Odin'in kapısının önünde nöbet tutarken Loki'nin sana doğru yaklaştığını gördün. Ağzındaki ipi çıkarmıştı ama ağzı biraz kızarıktı. Çıkarırken zorlanmış olmalı, diye düşünmeden edemedin. Yanına gelip sana gülümsediğinde sen endişeyle "Çok canın yanmadı, değil mi?" diye sordun.

Kafasını iki yana salladı. "Hayır ama acısa bile kesinlikle Sif'in o salak suratını görmeye değdi. Sence de öyle değil mi ama?" o kahkahalar atarak karnını tuttuğunda ona sessiz olması gerektiği söyledin.

"Loki! Baban içeride uyuyor sense gelmiş kapının önünde kahkaha atıyorsun. Kapa çeneni yoksa görev sırasında biriyle konuştum diye benim de başım yanar!" diye fısıldadın.

"Tamam. Sustum." dedi, eliyle ağzının fermuarını çekip kilitleme hareketi yapmıştı.

Sonrasında ikiniz de sessizce birbirinize baktınız ve sen bu tuhaf atmosferi bozmak için söze girdin. "Sif'in maymuna dönmüş yüzünü gördük, iyi hoş da... Thor sanırım benden nefret ediyor.'' dedin üzgün bir şekilde. İstemsizce yüzünü yere eğmiştin.

Loki çenenden tutarak gözlerinizi birleştirdi ve ''O salağın ne düşündüğünü umursuyor musun? Boş ver sen onu. Kafana takmaya değmez.'' dedi.

''Ama sen kafana takmıştın. Sif'in saçlarını da bu yüzden kesmedin mi zaten? Thor sürekli onunla ilgilendiği için-'' çeneni tutan baş parmağını dudağına bastırıp seni susturdu.

''Sif'in saçlarını kestim çünkü artık o budala hareketleri canıma tak etmişti. Bunun Thor ile bir alakası yok.'' diyerek geri çekildi.

''Öyle diyorsan... Peki, öyle olsun.'' dedin kaşlarını kaldırıp.

''Sana iyi nöbetler [S/A]! Akşam görüşürüz.'' diyerek uzaklaştı, sen ise boş bulunarak ''Sağ ol. Görüşürüz.'' demiştin. Sonradan ayıldın ve ''Bir dakika! Akşam neden görüşecekmişiz?'' diye sessiz bir şekilde bağırmaya çalıştın.

''Sürpriz!'' dedi elini havada sallayarak. Arkasını dönüp sana bakmamıştı bile.

*****

Gerçekten de dediği gibi olmuştu. Sen nöbetini bitirip odana çekilmiştin ve bir saat sonra kapının çalındığını duyarak yataktan fırladın. Oysaki günlerdir nöbeti sen devraldığın için çok yorgundun ama Loki o kadar istekliydi ki onu kıramazdın da...

''Ne demek yemeğe gidiyoruz? Sen saray dışında dolaşmayı sevmezsin ki, hayırdır?'' dedin şaşkınca ona bakarak.

''Evet ben sevmem ama sen seviyorsun!'' dedi işaret parmağıyla burnuna dokunmuştu.

Biraz geri çekilip ''Tamam ama neden yemeğe gidiyoruz?'' diye tekrarladın.

''Sen salak mısın?'' dedi üzgün bir surat ifadesi takınarak.

''Sizin kadar olmasın da haşmetli lordum.'' diyerek güldün.

''Bunun bir sürpriz olacağını söylemiştim. Ayrıca demek bunu bile unutacak kadar yoğun çalışıyorsun ha?'' dedikten sonra gülümseyerek bileğinden kavradı.

Sinir ve şaşkınlıkla ona ''Loki, bu halimle nasıl dışarı çıkarım?'' diye bağırdın.

Bunun üzerine parmağını şıklattı ve bir anda kendini kırmızı straplez ve dizinin üstünde biten bir kıyafetle buluverdin. Elbisenin göğüs kısmındaki kırmızı taşlar beline indikçe azalıyor ve kabarık tüller arasında kayboluyordu. Ayakkabıların da elbisene oldukça uyumluydu. Sonrasında da saçının dağınık bir örgü halini aldığını fark ettin ve gülümsemene engel olamadan Loki'ye döndün.

The Valkyrie Love (Loki x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin