Bölüm 9

37 10 17
                                    

Medya: sarp 🌹

***

Ben her yaptığımın arkasındaydım ve asla Ezel'den özür falan dilemezdim! İşin kötü tarafı, sanırım Eva'nın da başını yakmıştık...

***

Sabır...
Hayatım boyunca sabretmiş ve dik durmaya çalışmıştım. Gittiğim her yerde nasıl oluyorsa, dikkati üzerime topluyor ve herkesin nefretini kazanıyordum.

Karşımda bana bakan Sarp'a göz devirdim. Onun gibi kendini bir bok sananları çok görmüştüm. Gittiğim okulda Sarp gibi en az yüzlercesine rastlamıştım. Bu halleri bana sökmezdi! Bir de karşıma geçmiş özür dilememizi bekliyordu!

Özür dilemek...
Özür dilemek pişman olan insanların kendini affettirme çabasıydı ve ben yaptığım hiçbir şeyden pişman değildim. Bunun için kimseden özür falan dilemem gerekmiyordu!

Kendim için korkmazdım asla! Benim korktuğum Sırma ve Eva'ydı... Onları kaybetmek istemiyordum. Yanımdaki insanların zarar görmesinden bıkmıştım.

Kafeteryaya göz gezdirdiğimde, çaktırmadan herkesin bize baktığını farkettim.

-Kes artık! Kimseden özür falan dilemem ben. Hele sizden hiç!
Diye bağırdım. Sarp'ın tıslayarak gülmesi bizi birazdan canlı canlı doğrayacağının kanıtıydı...

Sırma ve Eva bana bir adım yaklaşıp daha ileri gitme dercesine koluma dokundular.

-Bak Sarp, bu kaltak için benden, ondan özür dilememi bekliyorsan daha çok beklersin. Eğer seni amcama şikayet etmemi istemiyorsan uzak dur bu kızlardan! Bir daha uyarmam!
Dedi ve Eva koljmu tutarak masaya oturttu. Şok olmuştum! Eva ve Sarp kuzen miydi!?

Bunu sonraya erteleyerek Sırma'yı da yanıma çektim. Sarp'a baktığımda düşünceli bir şekilde bana bakıp

-Bir hata... Bir hatanı daha görürsem burayı sana cehennem eder, ateşini de kendim harlarım!
Deyip çekip gitti.

Geldiğinden beri konuşmayan Ezel'de gerisin geri dönerek bir şey demeden Sarp'ın peşinden gitti. Yavaş yavaş dağılan gruptan sadece Görkem kalmıştı. Ona ne var dercesine baktığımızda omuz silkip, Sırma'yı masadan kaldırdı.

-Ne yapıyorsun gerizekalı, bırak kolumu! Ay burada dezenfektan da yoktur. Çamaşır suyu getirin koluma dokundu bu fil hortumu! Ay sonunda konuşabildim. Az önce ne oldu öyle ya Safir!? Söyle şuna bıraksın kolumu! Daha dedikodu yapacağız, durum değerlendirmesi ya-

Diyordu ki Görkem hepimizi şok edecek bir hareket yaptı. Sırma'nın yanağından ısırdı! Sonra da

-Yapmazsam içimde kalırdı. Kısas gibi düşün ve söylemeden geçemeyeceğim, Allah arkadaşlarına sabır versin...
Deyip koşarak uzaklaştı.

Ben ve Eva birbirimize bakıp kahkaha atarken Sırma eli yanağında, Görkem'in arkasından aval aval bakıyordu.

***

Buraya gireli bir ay olmuştu. Bu süre içerisinde Barış abi üç kez gelmiş ve abisini benim avukatım olma konusunda ikna edeceğini söylemişti. Abisi çok iyi bir avukatmış ama üç seneden beri ara vermiş. Abisiyle de görüşmeye geleceğini söylemişti.

O günden sonra Sarp ve Ezel'i bir daha görmemiştim. Görmek de istemiyordum zaten...

Sırma'nın da duruşması olmuştu ve on sekiz yaşına gelene kadar burda hüküm sürecekti. On sekizine gelince nefsi müdafadan serbest kalacaktı. Benim durumum ise çok farklıydı... Daha mahkemeye bile çıkamamıştım. Soruşturma hala devam ediyordu.

Soğuk Savaş...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin