Kaza

105 6 0
                                    




Lexa'dan

Octavia beni tuttu " Lexa!"

" bırak gideyim" ondan kurtulmaya çalışıyordum

" oraya gidemezsin"

" ama oradaki Clork bu onun arabası" mavi kırmızı ışıklar gözlerimi alıyordu

" o Clork" dedim dizlerimin üzerine yere çöktüm. çökünce Octavia beni bırakmıştı bende koşarak ambulansın oraya gittim

"Clork" diye bağırdım sedyeye alınanın o olduğunu gördüğüme ambulans kapılarını kapattıklarında öylece baka kaldım ardından

bu doğru olamazdı rüyada falan olmalıydım bacaklarımı cimcikledim belki uyanırım diye ama bu gerçekti sevdiğim kız her an beni bırakıp gidebilirdi

yere uzandım, dizlerimi kendime doğru çektim "benim yüzümden, benim yüzümden" hiç durmadan tekrar ediyordum

***

" Lexa! Lexa!"

düşüncelerimden sıyrılıp ona baktım bana sarıldı " iyi olacak" dedi

" benim hatam" diye fısıldadım

" bunu söylemeyi kes artık bundan başka cümle kurmadın artık yeter senin suçun değil tamam mı?"

" öyle ama" kendimi çok kötü hissediyordum

" Lexa " dedi tanıdık bir ses

Clarke'ın annesi kapının önünde duruyordu. onu görmek kalbimi parçalamıştı kızı benim yüzümden içeride yatıyordu

"Lexa" dedi Abby yanıma oturup

derin bir nefes aldım ve " durumu nasıl?" diye sordum. Cevabını duymaktan korkuyordum

elimi tuttu üzgün görünüyordu " ımm kaburgalarından biri kırılmış ve kafasını çok sert vurmuş bu yüzden iç kanaması var beyninde. şuan onu yapay komaya aldılar beyin faliyetlerini daha rahat görebilmek için"duraksadı "belki, belki beyin ölümü gerçekleşebilir" söylerken gözleri dolmuştu

Abby'e sarıldım

" iyi olacak" dedi sesinin çatalladığını duyuyordum saçımı okşadı ve aynı şeyi tekrarladı " iyi olacak"

" özür dilerim" dedim

" gitmem lazım" dedi kalkıp göz yaşlarını sildi "ona iyi bak" dedi Octavia'ya gitmeden önce

" ne oldu Lexa?" diye sordu Octavia "Clarke neden gitti?" olanı ona anlattım

" senin suçun değilmiş. Ontari seni öpmüş, eminim ki Clarke o kadar içmemiş olsaydı senin böyle bir şey yapmayacağını bilirdi"

ayağa kalktım " onu durdurmalıydım. keşke o kadar içmeseydim ve onun yanından hiç ayrılmasaydım. eğer o kadar içmemiş olsaydım Ontari'nin beni öpmesini engelliyebilirdim." saçımı geriye attım elimle ve "aaahhh" diye bağırdım bir şeyleri yumruklamak nefesim tükenene kadar çığlık atmak istiyordum o orda yatarken ben burda ölüyordum.

kapıdan çıktım " nereye gidiyorsun" diye bağırdı Octavia ardımdan

cevap vermeden tuvalete koştum yüzümü yıkadım, yıkadım. aynaya baktım gözlerim kıpkırmızı ve şişti kendimi çok kötü hissediyordum

"bu sen değilsin Lexa güçlü ol "dedim kendi kendime

" iyi misin?" diye sordu Octavia yanıma geldiğinde başımla onayladım

" hadi gel bir şey yemeye gidelim" kapıyı benim için açık tuttu

" aç değilim" dedim

" bir şeyler yemen gerekiyor Lexa. Dün geceden beri uyumuyorsun tek yaptığın şey burada böyle oturmak sigara çıkmak dışında başka bir şey yapmıyorsun. Bunun ne sana ne ona faydası yok hadi yürü yemeğe gidiyoruz"

sözlerine itaat edip onun peşinden kafeteryaya geldim herkes oradaydı Bellamy, Lincoln, Raven, Monty ve Jasper. Octavia çantasından abur cuburları çıkarıp masaya koydu herkes istediğini aldı

" durumu nasılmış" diye sordu Raven

" yapay komadaymış ama iyi olacakmış" dedi Octavia

" Lexa" arkamı döndüğümde bana doğru gelen Anya'yı ve annemi gördüm

" Anne?" onu gördüğüme şaşırmıştım. onu aramamıştım olanı bilip bilmediğini bilmiyordum bana sarıldığında daha çok şaşırmıştım bana en son ne zaman sarıldığını hatırlayamıyorum bile ama geri çekilmedim " burda ne arıyorsun?"

" Abby aradı. senin için endişelenmiş"

bir adım geri çekildim " benim için mi? Kızı benim yüzümden komada ve o hala beni mi? düşünüyor" sesim normalden daha yüksek çıkmıştı

" Lexa" gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım sakinleşmem gerekiyordu " eve gelmen gerek"

" hiç bir yere gelmiyorum" dedim Clarke'ı burada bırakıp gidecek değildim

" Lexa! Clarke'ı komadan çıkarmaları en az bir hafta sürer"

" umurumda değil ne kadar sürdüğü burada kalacağım burada kalmak zorundayım"

" Lexa bence anneni dinlemelisin" dedi Octavia " eve git duş al yemek ye ve biraz uyu. bir şey olursa Abby'nin seni arayacağına eminim"

"be-ben" bir şeyler söylemek istiyordum ama ne söyleyeceğimi bilmiyordum

" hey Lexa" dedi Abby "Clarke ameliyathaneden çıktı onu görmek istersin diye düşündüm"

" evet, gidelim" içeri girdim oracıkta yatan Clarke'a baktım solunum makinasına bağlanmıştı kolunda serum vardı onu bu halde görmek canımı yakmıştı.

sandalyelerden birini Clarke'ın yanına doğru çektim "Clarke" dedim uyanmasını umarak "iyileşmen lazım Clarke" dedim elini tutarak "uyanman lazım Clarke, tekrar o güzel gülüşünü görmem lazım" ağlamaya başlamıştım "o mavilere bakmam lazım, tekrar seni öpmem lazım. sana seni sevdiğimi söylemem lazım sensiz ne yapacağımı bilmiyorum lütfen bir an önce dön bana" alına ufak bir öpücük kondurdum ve sessizce beklemeye başladım yanında

Abby geldiğinde kalktım ve dışarı çıktım " Lexa" dedi durup ona döndüm "iyi olacak" dedi herkes sabahtan beri bunu söyleyip duruyordu ama iyi olduğu falan yoktu orada benim yüzümden can çekişiyor hayatta kalabilmek için savaşıyordu

" eğer bir şey olursa beni ara"

" arayacağım"

Tekrar döneceğim Clarke

O özel (clexa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin