BAMBİ SEVGİLİ

16.Bölüm

Hoca durumu açıkladıktan hemen sonra çocuğa Luhan'ın yanını işaret ederek oturmasını söylemişti. Arkamı dönüp baktığımda sinir katsayılarım bana sormadan yükselmeye başlamıştı bile.
Cidden...başka boş sıra mı yoktu ki ?
Gözlerimi devirip önüme döndükten sonra elimdeki kalemi istemsiz bir sekilde çevirmeye başlamıştım.
Genelde stresli olduğum ya da gerildiğim vakit yapardım bunu.

Dersin bittiğini bildiren teneffüs zili çaldığında sıradan kalkıp diğerlerinin yanına gidecektim ki hemen önümden geçip giden Luhan ve şu yeni çocuk tekrardan gözlerimi devirmeme neden oldu. Cidden..bu çocuk sınıfa daha az önce gelmemiş miydi, bir derste nasıl birlikte dışarı çıkacak kadar yakın olabiliyorlardı ?
Arkasından Luhan'a baktığımdaysa, beni fark etmeden öylece geçip gittiğini anlamak hiç de zor olmamıştı. Saçlarımı karıştırıp sırama geri döndüm ve başımı sıranın üzerine koyup gözlerimi kapattım. Diğer bir zil çalana kadar da açmayı düşünmüyordum.

***

Omzumda hisettiğim ellerle gözlerimi ovuşturarak açtım.

"Sehun, kaldır artık şu kafanı. Aksi takdirde elimdeki tüm suyu üzerine boşaltacağım."

Kafamı kaldırıp baktığımda başımda dır dır eden bir Kai beklemiyordum. 
Biraz sonra omzumu dürtüklediğinde konuşma gereği hissettim.

"Ne oldu Kai ?"

Etrafa baktıktan hemen sonra ekledim.

"Ve, sınıfta neden kimse yok ?"

"Dersimiz beden eğitimi Sehun, herkes aşağıda ve sen hala üzerini giymedin. Çabuk olmazsan eğer geç kalacağız."

Duyduğum açıklamadan sonra bıkkın bir şekilde nefesimi verip ayağa kalktım ve salona doğru sallana sallana yürümeye başladım. O sırada hızlanmam için beni çekiştirip duran Kai'ye ise göz devirmeden edemedim. Ne vardı yani beni uyandıran Kai değil de Lu olsaydı...

Üzerimi değiştirip spor salonuna gittiğimde hocanın hala gelmemiş olmasına sırıtıp sıra olan öğrencilerin arasında gözüm Luhan ve yanındaki yeni velete takılmıştı. Her yerde yanyana olmaları canımı sıkmaya başlamıştı artık! Derin bir nefes verip sağ yanında yeni velet olduğundan sol yanına geçtim. Hemen arkamdan gelen hoca bugün küçük bir yarışma yapacağını söyledi. Herkes dikkat kesilmiş bir şekilde dinliyordu. Hoca tekrardan söze girdi.

"Bahsettiğim yarış, yüzme dalında olacak. Daha öncesinde gösterdiğim stillerin hepsini kullanmakta serbestsiniz. Kazanmak için, havuzdan karşıya kadar rakibinizden önce gelmeniz yeterli olacak. Herkes yarışacağı arkadaşını seçmekte serbest, beş dakika sonunda  yarışacağınız kişiyle birlikte havuzların başına geçmiş olun."

Hoca sözünü bitirir bitirmez Luhan'ın elini tutmuştum. Onunla yarışmak istiyordum çünkü. Fakat diğer elini çoktan tutmuş olan yeni çocuğu görmeden yapmıştım bunu. Luhan ikimize de bakıp sonrasında suçluymuş gibi bana uzunca baktığı sıra onu zor durumda bırakmamak adına tuttuğum elini bıraktım.

Soluma dönmemle yanıma gelen Kai'yi görmem bir olmuştu. Bana göz kırpıp kolunun tekini omzuma attı. Az önce olanları görüp benimle yarışmak için geldiğini düşünmüştüm. Yüzümün düştüğünü belli etmemek için hafif bir tebessümle Luhan'ın olduğu tarafa bakmadan havuzların başına Kai ile birlikte geçtim. Hocanın gelmesini beklerken yeni çocuğa olan sinirimi bastırmaya çalışıyordum. Geldiği gün Luhan'ı almıştı resmen benden. Ne yani Luhan'da beni fark etmiyor muydu şimdi ? Kendi kendime göz devirmiştim.

Takımlar teker teker yarışmaya başladığı vakit, sıra Bambi'ye gelmişti. Kollarımı göğsümün üzerinde bağlayıp merakla bekledim bu ufaklığın neler yapabileceğini.