3.Bölüm (Yardım Talebi)

334 88 24
                                    

GRAY

Gideceğimi söyledim ama gerçekten gitmeli miyim? Tek başına bu saatte iyi olacak mı? Biraz bekleyip öyle gideyim, en azından içim rahat eder.

Vicdan bu sonuçta, ben gittikten sonra kızın başına bir şey gelirse kendimi suçlu hissederim.

Kendime salonu görebilecek bir yer buldum. Tribünlerin arkasındaydı ve burda görünmezdim de. Kızın bu saate kadar yüzmesi ilginçti, suyu fazla seviyor olmalı. Bense... Su her zaman ürktüğüm bir konuydu, neden  bilmiyorum.

Belki de beni çeken büyüsüne kapılmak istemiyorumdur çünkü gözüme çok derin ve uçsuz buçaksız geliyordu.

Bu korku kızın yüzmeye başlamasıyla meraka dönüşmüştü, sanki suyla bir bütün gibiydi ve bu çok etkileyici görünüyordu. Gerçekten yetenekliydi. Sanki bunun için doğmuş gibi bir hali vardı üstelik.

Bu kız suya girdiğinde zaman resmen durmuştu, gözlerim onu takip etmekten bir saniye olsun vazgeçmek istemiyordu.

Onun sudan çıkma vakti geldiğini fark ettiğimde bir saat boyunca orda onu izlemiş olduğum yeni kafama dank etmişti.

Saçmalık! Burda gerçekten böyle bir şey için vakit mi öldürdüm ben? Kendime inanamıyorum. "Tsch."

Eve gitmek istiyordum ama peki ya o ne olacaktı? Neden umrumda? Bırak ne hali varsa görsün.

"Juvia!"

Bekle biraz, bu Lucy değil mi? Demek onun arkadaşı. O zaman ben daha önce bu kızı neden görmedim?

Ah, görmüşümdür muhtemelen ama dikkat etmemişimdir, günde o kadar fazla kızla karşılaşıyorum ki hepsinin yüzü birbirine benziyor bazen.

İyi. Lucy ve diğerleri geldiyse onlarla eve döner, daha fazla burda beklemenin bir anlamı yok. Zaten en başında neden bu kadar bekledim onu da bilmiyorum.

"Ben geldim." dedikten sonra kendimi koltuğa bırakmıştım.

"Bu saate kader nerdesin sen? Öldüm meraktan."

"Kusura bakma, karıcım. Bir daha olmaz."

"Olmasın. Erken geleceğini söyledin diye sofrayı hazırladım, bir baktım beyefendi yok."

"E arasaydın."

"Sonra rahatsız etme beni diye çemkir dimi?"

"Natsu. Sen evlensene lan. Cidden bak, evlen artık. Evlen de şu üzerimdeki nikahın bir düşsün, bir sal beni. Bak nolur, artık git Lucy'e falan softa hazırla."

"Ben ne yapsam yaranamıyorum zaten sana."

"Geliyor. Lütfen o repliğini söyle. Yalvarırım söyle bak, tutamayacaksın içinde biliyorum, hadi."

"Ben senin için saçımı süpürge ettim."

"Hah! İşte şimdi oldu! Bende bu evlilikte bir şeyler eksik diyordum tam. Bak ne güzel yerli yerine oturdu işte her şey."

Kafama yemek kepçesiyle vurduğunda "Acıdı pislik!" diye bağırıp telefona sarıldım.

"Nerde bu Lucy'nin numarası? Flörtün eş cinsel bana sulanıyor haberin olsun diyeyim de başlamadan bitsin bu iş."

"Hop! Belaltı oynuyorsun olmuyor bak. Lucy'i bu işe karıştırma keserim cezanı."

"Ne cezası?"

"Aç kalırsın."

Bu biraz acıtmıştı işte. "Sen kazandın, ateş böceği ama yine de ayıp yani. Bu böyle olmuyor."

Sağanak 2: Başlangıç (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin