p-21

7.7K 206 35
                                    

Bölüm şarkımız; Gİt

uzun bir süre sizi beklettim biliyorum:( özür dilerim tek tek. Siz benim sahip olduğum en güzel insanlarsınız. Sınav dönemindeydim. Son sınıfım çünkü. Eğer benimle iletişime geçmek isterseniz ınstagram : xbusra9 istek atarsanız tanımadığım için istek attıgınızda (atmak zorunda degilsiniz) aynı zamanda mesaj atın ki okurum olduğunuzu bileyim :)

iyi okumalar dilerim :)

***

Giray ile konuşurken pencereden bir ses işittik. Çağatay cama tıklatıyordu. Gülerek camı açtım. İçeriye girip bana uzun uzun  bakıp , sarıldı. ''Çok özlemişim. Bu kokuyu... '' dedi, güldüm. Çağatay Giray'ı fark edince ters ters baktı. Olaya hemen el attım. ''Arkadaşım. Yeni okulumdan.'' Sona doğru sesim kısık ve başım eğikti. Çağatay'ın bana baktığını fark edebiliyordum. ''Bizi biliyor... ''nefes alıp, ''en başından anlattım.'' dedim gözlerine bakarak. Çağatay bir anda gülerek elini Giray'a uzattı. ''Merhaba'' dedi. Giray her ne kadar şaşkın olsa da ''merhaba'' dedi. 

Çağatay ile oturduğumuzda,Çağatay elini belime koydu. Bende diğer elini tuttum. ''Pencereme tırmanmaktan vazgeçmelisin, bir gün bir yerlerini kıracaksın.'' dedim gülerek. ''Kapıdan girmem mümkün değil ki'' dedi burnunu burnuma sürterek. Kafamı geri çekip ''Evet ama kapıdan giremiyorsun diye ölmene göz yumacak değilim.'' dedim. Çağatay güldü. ''Seni bırakmak isteyen kim?'' dedi. Güldüm. Biz bakışırken bir anda kapı açıldı. ''Gece, kurabi.... Gece?!!'' dedi annem bağırarak. Çağatay ayağa kalkmıştı. Haliyle Giray ve Bende...

Annem bize doğru yürüyerek ''Ne oluyor burada?!!'' diye bağırdı.

''Bir şey olmuyor.'' dedim sakince.

''yani şimdi benim sevgilim desem, yemeyeceksiniz...'' dedi Giray. Annem öyle bir bakıyordu ki, sanki Çağatay'ı gözleriyle boğuyordu.

''Benim suçum, ben geldim. Gece'nin haberi yoktu geleceğimden.'' dedi Çağatay.

Annem Çağatay'ın üstüne yürüyerek ''kızımın hayatını mahveden bir kahraman... Vay be!'' dedi. Gözlerinden ateş çıkartacaktı neredeyse.

''Benim hayatımı mahvetmedi.'' hala sakin kalmaya çalışıyordum. 

''Sen bu yaşadığın salaklığa aşk mı diyorsun Gece?! '' 

''Onun bir suçu yok efendim, dediğim gibi ben kendim geldim, haberi yoktu.'' dedi Çağatay. Annem bizi bu hale getirmişti, anneme tolerans göstermesine gerek bile yoktu!

''Hayır, benimde suçum var...'' Bir adım atarak Çağatay ve annemin arasına geçtim. 

''Ben aldım odaya.'' dedim. 

''Çık dışarı!'' dedi annem Çağatay'a bağırarak. Çağatay adım atmaya yeltendiğinde elimi göğsüne koyup durdurdum.

''Bizi bu hale getiren sensin anne! Bir de karşıma geçip benim misafirimi, benim odamdan kovamazsın! En acı çektiğim anda yanımda olman gerekirdi! Ama sen karşımda duruyordun! Beni korumaya çalışmanı bir yere kadar anlayabilirim, ama acı çektiğim anları gördüğün zaman vazgeçmen gerekirken, sen devam ettin!...'' Çağatay kolumu tutup ''Sakin ol!'' dedi itiraz istemeyen ses tonuyla fısıldayarak. 

'' Beni kaybetmek üzeresin anne.'' dedim gözlerim dolmuştu. Çağatay'ı elinden tutup odadan çıkardım. Merdivenlerden inip kapıdan çıktık. Arabanın önüne geldiğimizde Çağatay karşıma geçip ''Ne yaptın sen, bu yaptığın çok yanlıştı. Ben giderdim. Bir şekilde düzeltirdik aramızı.'' dedi yumuşak ses tonuyla. Kendimi daha fazla tutamadım. Ağlamaya başladım. Ellerimle gözlerimi kapattım. Çağatay beni kendine çekip sarıldı. ''Geçecek. Bu sefer ne olursa olsun, beraber kalkacağız bunun altından. Herkes bizi onaylamak zorunda değil. Bunu sen söylemiştin hatırladın mı?'' dedi. Bir yandan saçlarımı okşuyordu. Direnecek halim yoktu ama burada sabaha kadar durabilirdim. 

ÖğretmenimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin