*2. Bölüm *

23 4 0
                                    

Karbulut önde ben arkasında ilerlemeye başladık. Etrafımda neler olup bitiyor pek seçemiyordum çünkü etraf sisli pusluydu, adının karbulut olduğunu iddia eden şey hiç konuşmadı. Yol boyu kendi kendime konuşurken en nihayetinde bir yerde durduk! beni bulutlarla kaplı bir eve getirmişti. Evin içine kapıdan şöyle bir bakmaya başladım. Ev tek odalıydı tam da tahmin ettiğim gibi, içeride buluttan bir yatak ve duvarda asılı bir ayna vardı. Karbulut bu odanın bana ait olduğunu dilediğim gibi kullanabileceğimi söyledi.
Başlarda bu yaşadıklarım çok saçma gelsede, bu saçmalığın bir parçası olmaya karar verdim. Her taraf tozla kaplıydı karbuluta dönüp,
-Burası neden bu kadar tozlu? diye sordum.
-Burası tozlu değil ki dedi kıkırdayarak.
-Sanırım bu tozlar sadece bana görünüyor! dedim.
-Hayır onları ben de görebiliyorum. Onlar toz görünümlü bulutlar dedi.
-Hımmmm. Bir an buradaki her şeyin bulut olduğunu unutmuşum! Dedim gözlerimi devirerek
-Hadi artık odana girmeyecek misin? diye sordu. Olumlu anlamda başımı sallayıp içeri girdim.
İçerisi dışarıdan göründüğü kadar değildi daha büyüktü bir lambam hatta bir pencerem bile vardı. Karbulut bana bir bulut parçası uzatıp,
-Hadi bununla etrafın tozunu al dedi.
-Dalga mı geçiyorsun benimle(!)?
-Anlaşılan sen beni epey uğraştıracaksın dedi ve
bana doğru bulut parçasını uzattı ve ekledi Al! Hadi alsana!
Uzattığı parçayı elime aldım. İlk defa elimde bir bulut tutuyordum. Bunu bizimkilere anlatsam hayatta inanmazlardı. Gerçi onların pekte umurlarında olduğumu sanmıyorum ama neyse..

**

Karbuluttan aldığım bulut parçasıyla önce penceremin tozunu aldım. Ardından aynanın tozunu almaya başladım. Aynayı temizliyordum, temizliyordum ama ortadaki bulut bir türlü geçmiyordu.
-Karbulut şurdaki bulut geçmiyor biz bunu yıkayalım dedim. Bana gülmeye başladı.
-O geçmiyor dediğin bulut sensin dedi.
Duyduklarımla bir kez daha şaşırmıştım ve hemen aynanın karşına geçip kendime bakmaya başladım.
-Yooo! Bu ben olamam! Bu nasıl ben olabilirim! Yani şimdi  bu karşımda duran minnoş bulutcuk ben miyim? Dedim ve kahkaha atmaya başladım. Ama ben çok sevimliyim. Şu bukle bukle inen bulutlu saçlara bak, hele kirpiklerime bak. Bir saniye kendime sarılmak istiyorum diyerek cümlemi tamamladım.

-Bu nasıl şaşırmaktır! Senin ki daha çok şaşırtmak oldu. Yooo! diye bağırınca kendinden korktun sandım dedi gülerek.

-Yalnız sen gülmeye başlayınca buralar iyice bulut tozu oluyor karbulut dedim kıkırdayarak.
-Biz de tekrar temizleriz dedi ve bana buluttan yatak örtüsü bir de buluttan yastık verdi.
İlk olarak yatağımı örtüsü ile buluşturdum. Sonra ham maddesi bulut olan yastığımı da yatağımın üzerine koydum ve odam hazırdı. Karbulut, bana biraz dinlenmem gerektiğini söyledi bende onun bu önerisini dikkate alarak yatağıma uzandım. Yatağım yumuşacıktı ve o da bir buluttan oluşuyordu. Tüm bu olup bitene rağmen keyfim o kadar yerinde ve o kadar mutluydum ki. Başıma gelen bu olayları düşünürken uyuya kalmıştım.

**

Bir kaç dakika sonra uyandım. Kısacık uykumda bir rüya görmüştüm. Gördüğüm o garip rüyanın etkisinden çıktıktan sonra karbuluta dönüp,
-Çok garip bir rüya gördüm karbulut. Siz bulutlar rüya görür müsünüz? Benim rüya görmem normal mi? Oysaki çok derin de uyumuyordum. Ama gördüğüm rüya neden beni bu kadar etkiledi ki. Şimdi sana da anlatınca bana hak vereceksin. Rüyamda bir ses bana, beni bul diyordu. Sesin sahibine dair hiç bir şey yoktu etrafımda, sadece o sesi duydum.
Söylediği cümleye dair hatırladığım tek şey beni bul!
BENİ MUTLAKA BUL! ...

Karbulut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin