Karbulut

~4. Bölüm ~

-Niye güldüğünüzü anlayamadım. Burada bir sürü bulut var. Biz de böyle bir yöntem bulduk dedi.
-Benim tam adım da bulut 28 dedi ilk gelen bulut.
-Bir dakika sanırım önce bu durumu sindirmem gerekecek dedim kıkırdayarak. Sonrasında karbulutun sesini işittim.
-Çık artık ordan diyordu.
-Neyse bulut beyler ben gideyim bu duyduklarımı bir sindireyim dedim ve kıkırdamalarıma engel olamadan bulut haneden ayrıldım.
Karbulutu görür görmez,
-Çabuk evimize gidelim sana anlatacaklarım var dedim.
Koşar adım ilerlemeye başladım. Tabi karbulutun yürümek gibi bir derdi yok. Adı üstünde bulut. Neyse çok geçmeden eve vardık. İçeri girip yatağımın üzerine oturdum.
-Evet seni dinliyorum dedi karbulut.
-Hayır önce ben seni dinliyorum dedim.
-Neyi?
-Adım neden kar?
-Bir nedeni mi olmalı isimlerin?
-Sorun da orda! burada 'isimler yok' tek bir isim var! Ben çiftimi yani eşimi nasıl bulacağım!
Az önce yanıma bulut diye biri geldi. Acaba eşim bu mu diye düşünürken bir bulutcuk daha geldi! Bulutcuk dediğime bakma kendisi tam bir bolotcok ama neyse, neler oluyor? Burası hakkında her şeyi bilmek istiyorum!
-Malum burası gökyüzü bu yüzden erkekler bulut adını kadınlar ise kar adını taşıyor Dedi.
-Ahh! Çok yaratıcı! Dedim gözlerimi devirerek.

-Sözümü kesme de dinle. Bir birlerini karıştırmamak için isimlerinin yanına bir de sayı ekliyorlar

-İyi de ben eşimi nasıl bulacağım? Bir dakika asıl soru ben neden eşimi bulmak zorundayım(!)?
-Çok soru soruyorsun! Eşinle senin vücudunuzda, aynı yerlerde işaret belirecek. Hatta işaretleriniz yeni yeni oluşmaya başlamıştır bile. İkinci soruna gelelim. Eşini bulmak zorundasın çünkü sen buraya ait değilsin, uzun süre burada kalman sana zarar verecektir.
-Ne süresi ne zararı!
-İşaretin oluştuktan sonra eşini bulmuş olup buradan gitmek zorundasın. Yoksa neler olur bilmiyorum dedi.
Karbulutla hararetli geçen konuşmamızın bitiminden sonra dediklerini düşünmeye başladım ve biraz ürperdim. Kendi kendime dehşetler içerisindeyken kapıda bulut 28'i gördüm.
Kapıdan bakarak
-Müsait misin? Diye sordu
-Müsait olsam ne olacak olmasam ne olacak dedim bitmiş ve tükenmiş bir halde
-Canını sıkan biri mi oldu? diye sordu
-Yok hayır. Neden canımı sıksınlar. İyiyim ben dedim ama buna kendim bile inanmadım.
Sonrasında bana alaycı bir şekilde bakıp
-Yoksa duyduklarını hala sindiremedin mi? Diye sordu.
Soruyu duyunca biraz afalladım. Yoksa dışarıdan gizli gizli bizimi dinledi! Yoksa sapık mı bu! Ne sapığı gökyüzündesin kendine gel diyerek kendimi cimcikledim.
-Hangi duyduklarımı? diyerek sorusuna soruyla cevap verdim.
-Hangisi olacak tabiki bulut hanede duyduklarını dedi gülümseyerek.
Bende ona gülümsedim ama gözlerim vücudunda geziniyordu. İşareti olup olmadığını kontrol ediyordum. Sonra yaptığım şeyin farkına varıp kendimi toparladım.
-Seeeen onu diyorsuuun dedim sırıtarak ve devamında evet sindirdim dedim.
-Sen nereye bakıyordun öyle diye sordu. Elleriyle kendine sarılarak.
-İlk defa buluttan adam görüyorum bakmazsam abes kaçar diyip durumu toparlamaya çalıştım.
-Haklısın tabi ama sen yine de öyle bakma dedi ve ekledi hadi seni bulut kenarına götüreyim?

______________

**Bakalım bulut kenarına Kar'ımız gidecek mi?**