Your hearth, is mine

649 36 16
                                    

"Ah..."
"Hmmm.."

Stiles gücünü toplamış, Derek'i yanaklarından tuttuğu gibi ateşli bir öpüşmenin içine sürüklemişti.

Ama.. Stiles yine güçten düşüyordu, onu cinselliğe değil, aşka ve sevgiye ihtiyacı vardı.

Başı ağrıyordu, bu yüzden dudaklarını ayırmak zorunda kalarak kendini tekrar yastığa bıraktı.

Derek derin bir nefes vererek eliyle sertliğine bastırdı, yaptığı hataları tekrarlamak, sadece daha kötüye sebep olurdu,

Sadece daha kötüye...

Derek kendini Stiles'ın yanına bıraktı.

"Şimdi daha iyi misin?"

Stiles, derin derin aldığı nefeslerinin arasında  başını sallamakla yetindi.

Ateşi tekrar yükseliyordu.

Derek elini Stiles'ın alnına değdirdi.

"Tanrım, ateşini düşürmek içine yapabilirim başka?"
Ayağa kalkarak yatağın önündeki masadan başka bir ıslak bez aldı, ve eline sarmaya başladı, bez fazla su topladığı için sıkmalıydı.

Derek iki-üç saattir ateşini düşürmek için uğraşıyordu, ama çocuk hala yanıyordu.

Niye hala yanıyordu?

"Derek..."

Derek, ıslak bezi sıkmaya devam ederek Stiles'a döndü.

"Ne oldu?"
Stiles kaşlarını çattı.

"Bana kızgın mısın?"

"Hayır, hastalığına öfkeliyim."
Stiles rahatlayarak nefesini verdi.

"Beni öptüğün için teşekkür ederim, ve şey..susadım."

Derek, ıslak bezleri bırakarak masanın sağındaki su dolu bardağı alıp, gence götürdü.

Kurumuş dudaklarına tuttu bardağı.

Çektiğinde öksürdü, Stiles elini ağzına kapatarak.
Derek bardağı masanın üstüne koymaya giderken, burnuna bir koku takıldı.

Metalik...

Sıcak.

Derek bardağı elinden bıraktı, kırılmasına önem vermedi.

Hızlı adımlarla Stiles'ın yanına ulaştı.
Stiles, 'ne oluyor' der gibiydi, ama Derek, Stiles'ın elini tutup kaldırdığında her şeyi yavaş yavaş kavramaya başladı.

Kan.

Metalik.

Sıcak.

Rahatsız edici şekilde balçık gibi, koyu kırmızı, yer yer siyah.

Derek elindeki ince bileği yatağa bıraktı.
Ellerini yüzüne kapatarak olduğu yerde çöktü.
Ağlamıyordu.
Kendi öfkeliydi.
Dönüşmemek için kendini sıkıyordu.
Tam dişleri çıkmış, tüyler yavaş yavaş yüzünü sararken, omzuna sarılan ellerle irkildi.
"Senin yatakta olman gerekiyor..."
Sesi fazla kısık ve hırıltılı çıkmıştı.
Stiles'ın kollarını tutarak onu yarım kucağına aldı.
Bir kolu belindeyken öteki omzundaydı.
Genci yavaşça yatağa bıraktı, kendini de onun yanına bıraktı.
"Özür dilerim...bunu sana nasıl yapabildim...böyle bir şeyin hiç olmaması gerekiyordu, seni gerektiğinden fazla incittim. Özür dilerim."
İşte bu da Derek'in sayısız özürlerinden biriydi.
Stiles gülümsedi.
"Ne yaptığını hala anlamış değilim, ama umrumda değil, seni çok seviyorum, ve duymak istediğin buysa seni affediyorum."

S T E R E K || DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin