U, Me, and the bed

643 36 3
                                    

Stiles, Derek'in dudaklarından ayrılınca, adamın yüzüne baktı.
Gülümsüyordu.
Sonra eve baktı. Şimdiden çoğu yeri kül olmuştu, simsiyahtı.
Ve Derek.
İyileşmesine daha vardı, ama yürüyebilecek gibi gözüküyordu.
Stiles onun yanına uzandı.
İkisinin de üzeri is olmuştu, Derek'in esmer yüzünden pek belli olmasa da, Stiles beyazdı, çenesinden köprücük kemiğine kadar uzanan gri-siyah şeritler belli oluyordu.
Stiles yüzünü Derek'e çevirdi.
"İyi misin?"
Derek başını salladı.
Stiles kalkıp adamın dudaklarını hızlıca tekrar öptü, sonra bağdaş kurup, telefonunu çıkardı, ve evet, yangından kurtarabildiği yegane eşyası telefonuydu, babasının numarasını bulup tuşladı.
"Baba?"
Derek bu sözü duyduktan sonra Stiles'a sorgulayan bakışlar attı, ama Stiles'ın uzanıp elini tutmasıyla rahatladı.
"Evet, benim. "
"Hayır baba, daha önemli bir şey..."
"Ne mi oldu? Bir grup serseri evimizi ateşe verdi, evet, evet baba sadece telefonumu kurtarabildim, kesinlikle dosyaları istasyona götürmekle iyi yaptın, hayır, ah aslında beyzbol sopası da yanımda... Hayır ben iyiyim merak etme, pencereden atladım, ama şimdi iyiyim...Tamam, tamam gideceğim. Sağ ol, görüşürüz..."
Derek, Stiles'a bakmaya devam etti.
"İtfaiye gönderecekmiş, o geldikten sonra şehirdeki eve ineceğim, gelmek ister misin?"
"Hayır, yani aslında evet isterim ama, şu Matrix den fırlamış gibi duran piçlere günlerini göstermeliyim, sonra yanına geleceğim..."
Derek bunu söylerken yattığı yerden doğruluyordu.
"...söz, geleceğim."
Derek elini gencin ensesine koyup yanağından öptü.
Stiles gülümseyerek, adamın yanaklarına ellerini koyup dudaklarından öptü.
"Sana bir şey yapmamaları için arkadaşlarının yanında kal, ben gelip seni bulurum."
Stiles başıyla onayladı.
-----
Stiles, arkadaşının evine doğru yürüyordu.
Kapıya geldiğinde, zile bastı.
İçeriden bağırma sesleri gelmeye başlamıştı bile.
"Scooott, zil çalıyor!"
"Açamam anne!"
"Bulaşıkları yıkıyorum, gidip kapıyı açar mısın!?!"
Stiles Mellissa'nın yükselmiş sesini duyduğunda gülümsemesine engel olamadı.
Sonunda anne pes etmiş olmalıydı ki, Mellissa, elinde plastik eldivenlerle, ve süngerle kapıda belirdi.
"Oh, merhaba Stiles!"
Stiles, annenin sıcak hoş geldinine karşılık verdikten sonra evdeydi.
Kapıyı arkasından kapatacakken, evin önündeki ağacın arkasında duran siyah takım elbisesiyle sigarasını içen adamı gördü.
Kapıyı kapattı.
Ve merdivenlerden çıkmaya başladı.
"Scott..?"
Scott mekik çekiyordu, karın kasları terden ıslanmış parlıyordu.
Stiles'ın onun ismini söylemesiyle mekiği bırakıp oturdu.
"Senin geldiğini bilseydim açardım..kapıyı..."
Yorulmuştu.
"Kaç saatten beri mekik çekiyordun?"

"Üç-dört saat oldu galiba..."
----
"Yani....Derek ve..sen, şeysiniz..?"
"Öyle bir şey..."
Scott şaşırmış gözüküyordu, ama gülmemek için dudağını dişlemesi de gözden kaçmıyordu.
"Senin eşcinsel olduğunu bilmiyordum."
"Ben de bilmiyordum."
"Peki, bana karşı daha önce bir şeyler hiss-"
"Hayır."
Stiles, Scott'un bu sorularından bunalmaya başlamıştı.
Başını çizgi romana gömmüş, ve bu soruları dinliyordu.
Scott ise bilgisayara bakıyordu.
"Şimdi neyi bekliyorsun?"
Stiles gözlerini Scott'ın yeni tıraşlanmıştı saçlarına dikti.
"Hiç bir fikrim yok, evde yangın çıktığı için buradayım."
Scott, tekerlekli sandalyeyi Stiles'a döndürdü.
"Ne?!"
"..."
"Ve bu sana çok normal bir şeymiş gibi mi gözüküyor!"
"İki-üç gün sonra taşınacaktık zaten, Scott.."
"Nereye!?"
"Sizin evin yakınlara bir yerlere..?"
"Peki bundan neden benim en son haberim oluyor?"
"Babam söylemiştir sanıyordum?"
----
Stiles, pencerenin yanındaki koltukta uyuyakalmış, Scott ise uzuvları yatağı kaplayacak şekilde sırt üstü uyuyordu.
Yorgun Mellissa ise salondaki koltukta oturmuş televizyon izliyordu. Kirli çamaşırları, bulaşıkları, hatta evi temizlemişti.
Pazar günleri, onun için temizlik günüydü.
Tam televizyon karşısında uyuklayacaktı ki, kapı tekrar çalındı.
Genç kadın, koltuktan derin nefesler alarak kalktı.
"Merhaba?"
Kapıyı açtığında karşısında yeşil gözlü, oldukça yakışıklı, ama bir beyefendiye benzemeyen Derek Hale ile karşılaşmıştı.
"Stiles için buradayım, o burada mı?"
"Neden soruyorsunuz bayım?"
"Oh, şey, arkadaşız. Onunla bir yere gidecektik."
Mellissa tatmin olmamış bakışlarla Stiles'ı çağıracağını söyledi.
Stiles geldiğinde adamın boynuna sarılmamak için kendini zor tutuyordu.
"Evet, arkadaşız, Mellissa. Merak etme."
Genç kadın rahatlamış, iyi günler dileyip kapıyı kapatmıştı. Scott mı?
O hala uyuyordu...
/
\
/
\
/
\
/
\
"Sen ne yaptın?"
Derek bunu sormadan önce, her bir avcıya Nasıl işkence ettiğini, ya da öldürdüğünü anlatmıştı.
"Çizgi roman okudum..."
"O da iyiymiş.."
Şehirdeki eve doğru yürüyorlardı.
"Hiç şüpheli bir şey gördün mü?"
Stiles, takım elbiseli adamı söylememeyi tercih etti.
"Hayır, görmedim."
Apartman dairesine geldiklerinde Stiles, cebinden anahtarını çıkartırken bir komşunun yaklaşmakta olduğunu fark etti.
El hareketlerini hızlandırdı, ama anahtar titreyen ellerinden kayıp düştü.
Anahtarı eline alıp, kilide sokmayı denedi, ama elleri titriyordu. Tam bir kez daha deneyecekken, titreyen elinin üstüne Derek'in eli geldi.
"Benim yapmamı ister misin?"
Stiles cevap olarak başını salladı.
Derek, gencin ellerindeki anahtarı alıp kilide soktu, sonra çevirmeye başladı.
Bu arada komşu çoktan gelmişti.
Kapı açıldığı anda Derek'i hızla içeri soktu.
"Arkadaşın kim, Stiles?"
"Eee..şey o..şey..Steve, evet Steve..vize ders çalışmaya geldi."
Neyse ki komşu yaşlı bir bayandı, ve fazla unutkan.
"Oh. Size iyi eğlenceler o zaman.."
Göz kırpıp bir üst kattaki dairesine çıkmaya başladı.
Stiles, kadın gitmeye başladığı anda açık metal kapının aralığından bedenini dairenin içine sokmuştu.
Derek'i öylece dikilirken buldu.
"Steve mi?"
"Aklıma gelen ilk şeydi, Derek."
Stiles titreyen ellerini arasında birleştirip sıkmaya başlamıştı.
Derek bir elini Stiles'a uzattı.
"Elini ver."
Stiles ilk önce istemesede, Derek'in ciddi yüzüne bakınca elini vermişti.
Derek, Stiles'ın elini yanağına yerleştirdi, diğer elini de kendisi alıp diğer yanağına yerleştirdi.
Kendi ellerini de Stiles'ın beline yerleştirdi.
Elleri şimdi titremiyordu, yani öncesi kadar...
Derek'in dudaklarına baktı.
İkisi öyle durmuş nefeslerini dinliyorlardı- Derek kalp atışlarını da dinliyordu-
Stiles, dudaklarını Derek'in burnuna bastırdı.
Gözlerini kapatmışlardı.
Stiles, baş parmağıyla adamın elmacık kemiklerini okşamaya başladı, sonra dudaklarını dudaklara bastırdı.
Derek çok geçmeden hazdan dilini diğerinin ağzına sokmuştu, Stiles bununla inledi. Derek bu sesle bir hoş olurken, ellerini Stiles'ın belinden indirip kalçalarına koydu.
"Ah, Derek.."
Stiles çok tahrik olmuştu, Stiles'ın deyimiyle, çok çok acayip hissediyordu.
Derek, gencin bacaklarını tutup, kucağına aldı.
Stiles'ın elleri adamın göğüslerinde geziniyordu.
Sırtı yumuşak zemine değene kadar bu böyle devam etti.
Sonra Stiles durmak istedi, aslında en çok o tahrik olmuştu.
"Ne oldu?"
"Beni korkutuyor."
Derek ne demek istediğini anlamıştı Stiles'ın.
"Sana zarar vermek istemiyorum, korkmamalısın. İstersen öyle bir şey yapmayız bir daha, ne dersin? Sen istemezsen ben ileri gitmem, asla gitmem, sen ne zaman istersen o zaman yaparız, olur mu?"
Stiles'ın korkusu azalmıştı azalmasına, ama tamamen yok olmuş değildi.
Derek dirseklerini Stiles'ın başının iki yanına koydu.
"Şimdilik seni sadece öpeceğim, tamam mı? Korkma.."
Derek dudaklarını yavaşça diğerininkine bastırdı.
Stiles korkusunu yenebilmiş değildi, ama zevkten çıldıracakmış gibiydi.
Ellerini, Derek'in tişörtünün uçlarına götürdü.
Derek ayrılıp tişörtünü çıkardı, sonra da pantolonunu.
Sonra Stiles'ı soymaya başladı.
İç çamaşırını çıkarmadı.
Stiles, Derek'i gövdesinden ittirerek yatağa yatırdı.
Çamaşırını yavaşça sıyırdı, sonra adamın karnına oturdu, tıpkı ilk zamanki gibi.
Derek endişeliydi, ilk zaman kendini kontrol edememişti.
Ama ellerini gencin beline yerleştirdi.
Stiles, ellerini adamın yanaklarına koyarak kısaca ,ama sulu bir şekilde öptü.
Ayrılıp daha uzunca öpmeye başladı.
Sonra tekrar ayrılıp parmaklarını Derek'in ağzına soktu.
"Yala.."
Derek dilini de kullanarak ağzına sokulan parmakları emmeye başladı.
Stiles parmaklarını çekti, ve elini Derek'in penisine götürdü, ve hareket ettirmeye başladı.
İkisi de iyice sertleşince, kendini hizalamaya başladı.
Oturmaya çalıştığında, Derek'in elleriyle durduruldu.
"Sen iyi..değilsin.."
Neredeyse penisinde oturan dolgun bir kalça olunca konuşmak kolay değildi.
Stiles, onu uyaran dudakları öpmekle cevaplandırdı.
Ve kendini oturtmaya başladı.
Derek'in ellerini tutarak, adamın başının iki yanında tuttu, ve hareket etmeye başladı.
Bu böyle boşalıncaya kadar devam etti.
Derek boşalırken yarı dönüşüp kükrese de, sivrilmeye başlayan dişlerine konulan bir öpücükle kendine hakim oldu.
Stiles yorgunluktan Derek'in üstüne devrildi.
"Senden korkmak yerine hoşlanıyorum, Derek Hale..."dedi, Stiles. Sonra uyuyakaldı.

S T E R E K || DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin