Selam şeker şeyler <3
Şey ben yine düzenlemeyi unuttum bununla idare edin artık şasldkaş
İyi okumalar
----
Hastaneden çıkalı 10 günü geri bırakmıştım. Şu halimle ne kadar iyiyim diyebilirsem iyiydim. Kendi başıma yapabildiğim tek şey yemek yemek olması dışında iyiydim. Sağlam olan tek yerim kafam ve vücudumun sağ tarafıydı. Sağ kolumun hiçbir zarar görmemesi de yaşadığım mucizeye ekti. Vücudum bitkinliğini atlatmıştı en azından. Ağrım yoktu.
Normal bir zamanda bu olay başıma gelse dünya başıma yıkılmış gibi hissedebilirdim. Ama normal bir zamanda değildim. İyi ki değildim. Chanyeol buradaydı. En önemlisi Luhan her an benim yanımdaydı. Hastaneden çıktığımdan beri bir an bile beni bırakmamıştı. Bu konuyu pek fazla konuşmasak da bana destek olması sanırım bana gerçek anlamda değer vermesinden kaynaklıyordu. Bu oldukça hoşuma gitmekle beraber sanırım ilk defa yalnız hissetmiyordum.
Bütün işi benimle ilgilenmekti. Bu tuhaf bir histi. Baekhyun'un annesi dışında kimse benimle böyle ilgilenmediği için. Baekhyun farklıydı. Baekhyun benimle ilgilense de, bu ilgisi birkaç parçaya bölünürdü. Şimdi Luhan'ın bütün ilgisi üzerimde olduğu için sonunda birinin bana gerçekten değer verdiğini düşünüyordum. İyileştiğimde bunun karşılığını verecektim. Her dakikamı onun için harcayacaktım.
Hoonietoonie: Buraya gel.
Ama o zamana kadar ona bütün nazımı geçirmeye hevesliydim.
"Seslenmen yeterdi. Niye mesaj atıyorsun?" Birkaç saniyenin ardından odama geldiğinde benim için güneş doğmuş gibi hissettim. Oysaki saat 10'a geliyordu. Diğerleri için güneş zaten doğmuştu.
"Uyuyorsan diye uyandırmak istemedim."
"Uyandım. Markete gittim. Sushi'ye mama ve sana süt aldım. Kahvaltı hazırladım. Sanırım yeterince uyandım." Bir de bu vardı. Sabahları erken kalkıp bunu hazırlaması, ne bileyim aile gibi hissediyordum.
"Kazadan sağlam çıkmama rağmen sen olmasaydın hayatta kalamazdım." Evde bütün gün yalnız kalmaktan kafayı yiyebilirdim.
"Sana kaza kelimesini ağzına alma demiştim." Dudaklarını ağzıma almama ne dersin? Cümlesini sesli söylemediğime minnettardım. Başka bir faciayı daha kaldıramayacak kadar sakin bir yapıya sahipti.
"Üzgünüm." Bana bir şey olursa sadece Baekhyun'un üzüleceğini düşünürken kazayla ilgili herhangi bir şeyde bile böyle endişe duyması gördüğüm en tatlı ve en sevilesi şeydi. Beni suçlamayın, ilgiye aç bir budalayım sadece. "Kahvaltıda ne var?"
"Tofulu omlet." Geceden beri çakılı kaldığım yatağımdan çıkmamak için bir neden.
"Tofu sevmiyorum."
"Kas ve kemik gelişimin için yemen gerek. Doktorun beslenme listesinde ne varsa onu yiyeceksin." Görüyordunuz değil mi? Daha ilk mesajından anlamıştım. Luhan o kişiydi. Doktorun verdiği beslenme listesinde ne varsa sabahın bilmem kaçında kalkıp bana hazırlıyordu. Öğlen yemeğini ve ara öğünleri saymıyorum bile.
"Beni ne kadar da tatlı düşünüyorsun. Sen çok mu istiyorsun iyileşmemi? Sen çok mu güzel yemek yapıyorsun?" Sesimi incelterek sordum. Ne var? Ben aegyo yaparak hayatımı sürdürdüm bunca yıl. Baekhyun bana niye onca sene katlandı sanıyorsunuz?
"Beni kandıramazsın. Bol bol tofu yemen lazım." Baekhyun'a bu kadar itiraz etsem şimdiye pizzacının numarasını tuşlamıştı. Luhan ya cidden çok sabırlıydı ya da henüz onu kullandığımın farkında değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
After Toon
FanfictionAfter All'un aksesuarı veya yan sanayisi. Hangisini tercih ederseniz.