Gelecekteki Pişmanlıklar

954 40 7
                                    

GELECEK~SİRİUS'UN AĞZINDAN
Yeni anılar oluştukça acı çekiyordum. Hermione, Regulus'la zaman geçirmemi, ona da James'e verdiğim kadar önem vermem gerektiğini söylemişti. Elbette ben onu dinlemedim. Kardeşimin benden daha iyi bir ağabeyi hak ettiği ortadaydı. Ona doğru düzgün sevgi göstermemiştim. Evden kaçtıktan sonra annemin onu Ölüm Yiyenlere katılmaya zorlayacağını hiç düşünmemiştim. Çok bencildim. 

Grimmauld Meydanı 12 Numara'da Regulus'un odasındaydım. Çekmecesinde bir fotoğraf vardı. O zamanlar ben 8 o ise 7 yaşındaydık. Aklımızdan ne ölüm yiyen olup aileyi onurlandırmak ne de isyan etmek vardı. Sadece beraber eğlenmek isteyen iki çocuktuk. Hayatın bizimki gibi safkan bir aileden gelen çocuklar için ne demek olduğunu Hogwarts'ta öğrenmiştik ve acı verici bir şekilde yaşamıştık. 

"Gerçeklerle yüzleşmek zor mu?" diye sordu arkamdan biri. İç çektim ve arkamdaki kişinin yüzüne baktım.

"Narcissa ne yapıyorsun burada?"

"Burası benim de evim Sirius. Ve buraya girmek için senden izin isteyecek değilim." dedi ve bana doğru yürüdü. O anda elimdeki fotoğrafı gördü. 

"Şimdi mi Regulus için yas tutasın geldi?"

Ben cevap vermeyince sesini yükseltti. "Evden kaçtın, onu kelimenin tam anlamıyla unuttun, tek ailen James Potter, Remus Lupin ve o hain Pettigrew'muş gibi yaşadın. Bak başkalarını ailenin parçasıymış gibi görmende bir sorun yok, ben de Lily'yi kardeşim gibi gördüm, öldüğünde kahroldu-"

"O zaman neden oğlunu, Harry'yi, kardeşin gibi gördüğün insanın hayatını feda ettiği kişiyi neden yanına almadın?" diye bağırdım. Eğer Narcissa Harry'yi yanına alsaydı, vaftiz oğlum Dursleylerin elinde çektiği acıyı çekmezdi.

"Nedenini çok iyi biliyorsun. Onun ölmediğini biliyorduk ve Harry bizimle yaşasaydı hayatı tehlikeye girerdi. Lucius istediği için ölüm yiyen olmadı, o, onu zorladı. Eğer Lucius işareti almasaydı annesi de babası da ölürdü, onları korumak istedi."

Narcissa gözlerinde büyük bir öfkeyle bana bakıyordu. Daha sonra hışımla çekip gitti. Düşüncelerimle yalnız bıraktı beni. Sonuna kadar haklıydı.

YAZARIN AĞZINDAN

Narcissa Grimmauld Meydanı 12 numaradan çıkar çıkmaz hemen ablası Andromeda Tonks'un evine cisimlendi. Kızgın olduğu tek şey oğlunun ve arkadaşlarının geçmişte tıkılı kalması ve onları kurtarmanın tek yolunun bir kitaptaki sihri tesadüfen görmelerine bağlı olması hiç hoşuna gitmiyordu.

Ablasının evinin kapısını çaldı. Kapıyı açan ama Andromeda değil, yeğeni, kucağında 2 yaşındaki oğluyla, açtı. "Narcissa Teyze." "Merhaba Dora, tatlım Andromeda evde değil mi?" "Babamın mezarını ziyarete gitti." dedi Tonks ve yere baktı. Narcissa elini omzuna koydu. Babasını kaybetmesinin yeğenini kötü etkilediğini biliyordu. Üstelik öldüren Kapkaçırıcılar değildi. Bellatrix onlara Ted Tonks'u yakalarlarsa onu hemen onu getirmelerini emretmişti. Başına da yüklü bir miktarda ödül koymuştu, neredeyse Harry'nin başına konan kadar. 

Tonks iyi olduğunu başını sallayarak belirttiğinde Narcissa onu kucakladı (Teddy'yi incitmeyecek şekilde) ve Ted Tonks'un gömüldüğü mezarlığa cisimlendi. Tam geçitten geçecekti ki durdu. O, Regulus'un ölümü için Sirius'u ve Andromeda'yı suçluyordu çünkü onun gözünde dolaylı yoldan olsa da suçluydular ama Andromeda'nın da, Narcissa'yı kocasının ölümüyle suçlamaya hakkı vardı. Narcissa'nın onu kurtarmak için bir şansı vardı. Üstelik sadece onu değil Luna Lovegood, Dean Thomas, o goblin ve Ollivander. Eğer Narcissa biraz daha cesur olsaydı daha erken kurtulabilirlerdi. 

Kafasından geçenlere rağmen geçitten geçti ve Ted Tonks'un mezarına doğru yürümeye başladı. Ama Andromeda'yı başkasının mezarında buldu. Mezar Regulus'undu. "Kocanı görmeye geldiğini sanıyordum." "Evet, onu ziyaret ettim. O benim kocam, ailem ama Regulus da kuzenim." dedi Andromeda. 'Kuzenim' demesi Narcissa'nın dikkatine çekti. Andromeda aileden ayrıldığı gün, onlara ve inançlarına olan nefretini açıkça dile getirmişti. Bellatrix'en, anne babalarına ve ailenin diğer büyüklerine olan nefretini anlayabiliyordu Narcissa çünkü o bile düğününden birkaç hafta önce yaptıkları konuşmadan sonra çok rahatsız olmuş, Black ailesinin çocuklarına ne kadar az değer verdiğini tekrar hatırlamıştı.

FLASHBACK

4 Haziran 1978

Narcissa ve bütün ailesi hatta ablasının kocası bile Grimmauld Meydanı'nında Narcissa'nın düğününü konuşuyor ve onu düzgün koca seçiminden dolayı tebrik ediyordu. "Aferin sana Narcissa, Lucius Malfoy gibi birini bularak çok doğru bir şey yaptın. Kızlarınızı çok iyi yetiştirmiş Cygnus ve Druella." dedi Pollux Black (büyükbabası). Druella ve Cygnus hem Bellatrix'e hem de Narcissa'ya gururla baktılar. "Bir Black kızına da en iyisi yakışır zaten. Torunum ondan azını hak etmiyor." dedi Irma (büyükannesi). 

"Her ne kadar onları görmezden gelsek de bence ailenin asileri, Sirius ve Andromeda'dan bahsetmeliyiz. Onlar hakkında ne yapacağımızdan." dedi Bellatrix. Yüzünde sadist bir gülümseme vardı, Rodolphus da ondan farklı değildi. Andromeda'nın Rabastan ile evlenmesi gerekiyordu ama Tonks ile kaçmıştı. Rodolphus aşka inanmazdı ama Rabastan, Andromeda'yı çok sevmişti ve onun kaçışı kardeşini mahvetmişti. Onun için bulanık Tonks'u ve melez kızını öldürmek Rodolphus'un en çok istediği şeydi. Büyüklerse ikisinin isminin anılmasına çok kızmışlardı. 

"Sana onları bir daha anmayacağını kaç kez söylemeliyim Bellatrix?" dedi Druella. "Neden? O ikisi ailemize ihanet ettiler. Cezalandırılmalılar." "Hayır, Noel Balosu'nda Hogsmeade'i bastıktan sonra herkes ikinizin ölüm yiyen olduğunu öğrendi. Eğer onlara saldırırsanız ilk şüpheliler siz olursunuz ve bu ailemizin adını daha da lekeler." dedi Cygnus. Umurunda olan şey aile adıydı, kızının Azkaban'a düşme ihtimali zerre kadar umurunda değildi. Diğerleri tartışmaya devam ederken Narcissa tek kelime etmedi . Andromeda'ya kızgındı ama onu hala seviyordu. Hayat safkanlar için kandı, sadece kan. O da artık bu toplumun bir parçasıydı ve buna uygun yaşamalıydı.

FLASHBACK SON

Narcissa, düşüncelerinden çıktı ve Andromeda'ya sarıldı belki Black ailesi için hala umut vardı.


GEÇMİŞİN ÇAĞIRDIĞI KONUKLAR (Devam etmeyecek benim tarafımdan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin