GEÇMİŞİN ÇAĞIRDIĞI KONUKLAR (Devam etmeyecek benim tarafımdan)

Bazıları Aynı Bazıları Farklı

Hikayede buradan itibaren Peter St Mungo'da. O çocuğun adını bile hikayemde geçirmek beni hasta etti. Ben de çocuğu hasta ettim.

BAHCEDE~LUCİUS MALFOY'UN AĞZINDAN

Regulus'la beraber bir ağacın altına oturmuş sohbet ediyorduk. O sırada yeniler, çapulcular, Evans ve Cissy bahçeye çıktılar. Bizden uzaktaki bir ağacın altına oturdular. Sonra yeni kız onlara bir şey diyip bizim oturduğumuz ağaca doğru yaklaştı. Ayağa kalktım ve kıza doğru yaklaştım. Regulus da kalkmıştı. Kıza kendimi tanıttım o da kendini tanıttı ve suratı asıldı.
Hermione: Sen safkansın değil mi?
Lucius: Evet neden?
Hermione: Ben muggle doğumluyum ve-
Lucius: Merak etme. Sana o kelimeyle hitap etmeyeceğim. Bak Evans var ya o da muggle doğumlu ve ona bir kez bile bulanık demedim.
Neden bu kadar panik yaptığımı bilmiyordum. Ama insanlar sırf bir Malfoy'um diye bana istemediğim bir gözle bakıyorlardı. Düşüncelerim Regulus tarafından bölündü.
Regulus: Lucius izin versen de ben de kendimi tanıtsam. Ben Regulus Black. Sirius'un kardeşi, Narcissa'nın kuzeniyim. Sen sormadan söyleyim safkan takıntılı değilim.
Hermione: Memnum oldum ve öyle tepki verdiğim için özür dilerim. Ama safkan takıntılı ailelerin çocukları tarafından çok aşağıladım geldiğim yerde.
Lucius: Önemli değil.
Regulus: Eee Hermione beğendin mi Hogwarts'ı?
Hermione: Burası çok güzel ve çok büyük.
Lucius: Büyük olması konusunda sonuna kadar haklısın. Geçen gün kaybolmuş bir birinci sınıf öğrencisi gördüm. Hufflepuff'taymış, ortak salonunu ararken kaybolmuş.
Regulus: Birinci sınıflar çok tatlılar. Acaba biz de böyle miydik? Neyse Sirius'la iyi anlaştın mı?
Hermione: Evet. Evden kaçıp James'lere gitmiş. Bu doğru mu?
Regulus: Evet. Anlaşılan anlatmış. James'le, benle olduğundan daha samimi ve yakın.

Regulus'a çok üzülüyordum. Benden daha baskıcı bir aileye sahipti ve artık Sirius olmadığı için onu okul biter bitmez Ölüm Yiyenlere katılmaya zorlamaları için karşılarında bir engel kalmamıştı.
Hermione: Neden ki?
Regulus: Benim bir korkak olduğumu düşünüyor. O aileye karşı geldi. Blackler safkan takıntılarıyla bilinirler. Sirius öyle değil ve bunu odasına muggle posterleri asarak, muggle dergileri okuyarak ve evden kaçarak belli etti. Sonucunda ise aileden atıldı ama özgürlüğüne kavuştu.
Hermione: Regulus, Sirius'un yaptıklarını yapmaman korkak olduğun anlamına gelmez.
Lucius: Oh be! Nihayet benim gibi düşünen biri.
HARRY'NİN AĞZINDAN

Hermione, Draco'nun babasının ve Sirius'un kardeşinin yanına gitmişti. Onlarla konuşuyordu. Biz de diğerleriyle. 

Narcissa: Lucius tatlı çocuk.
Lily: Oooo Cissy. Aranızda bir şeyler var da bizim mi haberimiz yok?
Annem imalı imalı bakıyordu. Narcissa domates gibi kızarmıştı. "Yok canım. O sadece arkadaşım." "Öyle mi?" Konuşan Sirius'tu ve suratında muzip bir bakış vardı. "Ortak derslerimizde gördüm. Dersi mersi dinlemiyorsun. Malfoy'u izliyorsun. Hadi itiraf et. Ondan hoşlanıyorsun." Narcissa tam ağzını açmıştı ki Remus daldı lafa. "Tamam. Gitmeyin kızın üstüne." Remus 20 yıl sonra bile aynıydı. Değer verdiği insanları koruyan kişiliği hiç bozulmamıştı. Sonra Narcissa'nın bana, Draco'ya ve Ron'a  muzipçe baktığını fark ettim. Çaktırmadan Draco'ya baktım ama onun da bu bakışın anlamını bilmediği belliydi. Sonra ben daha neler olduğunu anlamadan herkes bize o şekilde bakmaya başladı.
Narcissa: Biraz da sizin aşk hayatınızdan söz edelim. Söyleyin bakalım aranızda Hermione'yi kapan var mı?
Bu sorunun üstüne Ron kızarmaya başladı. On saniye sonra saçları ve suratı aynı renge bürünmüştü.
James: Dökül bakalım. Aranızda nasıl?
Ron: İyi.
Sirius: Peki ne zaman çıkmaya başladınız?
Ron: 6. sınıfta.
Remus: Hımm. Yeni ilişki. Pekala sana gelelim James'in kopyası. Sen kimlesin?
Harry: Ben de Ginny ile beraberim. Ron'un kardesi.
James: Pekala benden sana tavsiye. En yakın arkadaşının kardeşini sakın en yakın arkadaşının önünde öpme. Kıskançlık krizleri başlar.
Lily: Aaa dediği şeye bak. Neyse sana gelelim sarı. Sen kimlesin?
Draco: Astoria adında bir kızla beraberim.
(...)
O GECE~HERMİONE'NİN AĞZINDAN
Gryffindor kızlar yatakhanesine giderken bugün yaşadıklarım hakkında biraz düşündüm. Lucius ve Narcissa çok farkıydılar. Nasıl bu kadar değişmişlerdi anlamıyordum. O sırada biri beni sağ kolumdan tutup çekti. Tam bağıracakken bunun Lucius olduğunu gördüm. Yanında da Narcissa vardı.
Lucius: Şşş Hermione. Bağırma biziz.
Hermione: Lucius ne oldu?
Lucius: Senden bir şey isteyeceğiz.
Hermione: Konu nedir?
Lucius: Sirius'un Regulus'la iyi geçinmesini ve ona bazı konularda ona destek olmasını sağlayabilir misin?
Hermione: Neden?
Narcissa: Şimdi anlatacaklarımız aramızda kalacak tamam mı? Sirius bile bilmeyecek.

Başımı salladığımı gördüğü anda Narcissa başladı anlamaya. "Bak Regulus'un ailesi çok baskıcıdır ve Kim Olduğunu Bilirsin Senin fikirlerine çok bağlılar. Regulus'u bir Ölüm Yiyen olmaya zorlayacaklar ve o ailesine karşı koymayı pek bilmez. Sirius, ailesi ondan bir şey istediğinde sadece suratına bakarak yapıp yapmak istemediğini anlar ve eğer yapmak istemiyorsa Regulus'u korur. Ama artık Potterlarda kalıyor ve Regulus ailesine karşı koyamıyor. Artık önlerinde bir engel yok."
Ağzım açık kalmıştı. Duyduklarıma inanamıyordum. Benim zamanındaki Sirius'un Regulus'la ilgili hiçbir şey bilmediği ortadaydı.
Hermione: Sizce ben onu ikna edebilir miyim?
Narcissa: Dene bence. Yani Regulus hala onun kardeşi. Eğer seni biraz da olsa ciddiye alırsa bu Regulus'un iyiliğine olur.
Hermione: Tamam. Deneyeceğim.
Bunu söylediğim anda ikisi de koşup bana sarıldılar. O an sol kolum yanmaya başladı. Lucius ve Narcissa benden ayrılmış sol koluma bakıyorlardı. Sonra Bellatrix'in acı verici hediyesinin son harfinin göründüğünü fark ettim. Hemen kolumu kapattım. "Ben elimden geleni yapacağım," dedim ve hemen Gryffindor kulesine gittim. Umarım ne olduğunu öğrenmeye çalışmazlar.
YAZARIN AĞZINDAN
Lucius ve Narcissa dehşete düşmüşlerdi. Hermione'nin kolundaki şeyi fark etmişlerdi ve ne olduğundan çok kimin yaptığını merak ediyorlardı.
Narcissa: Lucius, Hermione'nin kolunu gördün mü?
Lucius: Evet. Kim onun koluna bir şey yazmış olabilir ki?
Narcissa: Yazılmamış. Baya baya kazınmış.
Lucius: Bence diğerlerine söyleyelim ve diğerlerinden kastım: Çapulcular, Evans ve Regulus.
Narcissa: Tamam. Sen Regulus'u al ve bahçeye gel. Diğerleri en son oradaydı.
Narcissa bahçeye çıktı. Lucius da Regulus'la beraber yanlarına gitti.
Narcissa: Çocuklar konu Hermione. Biri onun sol koluna son harfi 'k' olan bir şey kazımış.
Hepsi birden "Ne?!!!" diye bağırmışlardı ve bazılarının yüzünde şaşkın bazılarının yüzünde kızgın bir ifade vardı.
Lily: Ben ne yazdığını öğrenebilirim.
Regulus: Nasıl?
Lily: Biz aynı yatakhanede kalıyoruz ve Hermione'nin uykusu derindir. O uyurken ne olduğuna bakabilirim.
Narcissa: İyi olur Lils. 
GECE YARISI~GRYFFİNDOR KIZLAR YATAKHANESI~LİLY'NİN AĞZINDAN

Gece yarısı olmuştu. Artık Hermione'nin uyuduğundan sonuna kadar emindim. Sessizce yatağımdan çıktım. Hermione'nin kolunda yazan şey her neyse hoş bir şey değildi. Parmak uçlarımda yürüyerek Hermione'nin yatağına yaklaştım. Neyse ki sol kolu yataktan sarkıyordu yoksa işim çok zordu. Yavaşça kolunu açtım. Gördüklerim anılarımı canlandırdı. Beşinci sınıftayken Severus'un bana söylediği şey, Narcissa'nın ablası Bellatrix'in bana dedikleri... Benim gibi muggle doğumlulara yapılan her şeyi hatırlayınca göz yaşlarımı tutamadım. Bunu yapan her kimse kesinlikle Kim Olduğunu Bilirsin Sen ruhlu biri olmalı.