Merhaba arkadaşlar :)
Yaklaşık bir aydır bölüm yazamıyorum bunun için çok özür dilerim ama artık olmuyor galiba yorum ve vote atmıyorsunuz bende begenmediginiz için bırakmayı düşünmüyor değilim. Lütfen yorum atın. Size göre hareket edicem. Beğenmediğinizi de belirtebilirsiniz. sizden istediğim sadece yorum. Sonucuna beraber karar verelim. Dikkate alırsanız çok sevinirim.
Iyi Okumalar :)
Herkes yerleştiğinde müdür yardımcısı tekrar konuşmaya başlamıştı.
"Çocuklar biliyorum ki hepini neden buraya toplandığımızı bilmek istiyorsunuz." dediğinde tekrar bi uğultu çıkmıştı.
"Tamam tamam sakin olun. Buraya Buğra'nın size dinleteceği birşey olduğu için toplandık. Çok önemli olduğunu söyleyip ısrar edince arkadaşınızı kıramadım. Şimdi hep birlikte onu dinliyoruz." dedi ve mikrofondan ayrıldı. ( Müdür yardımcımız olan Murat abi Buğra'nın amcası olur bu arada.)
Janset'e dönerek göz kırptım ve ufak bi kahkaha attım. O da bana aynı şekilde karşılık verdi.
Buğra izin isteyerek mikrofonu aldı.
"Sizi fazla oyalamayacağım merak etmeyin. Öncelikle birşeyler söylemek istiyorum. " derken bana baktı ve sözlerine devam etti.
" Geçen hafta Eren ve Sahra arasında bi yarış oldu ve bunu Sahra kazandı. Hepiniz duymuşsunuzdur. Yarıştan sonra Eren Sahra'nın hile yaptığını iddia etti ve sizde buna inandınız. Fakat bu ses kaydını dinledikten sonra fikrinizin değişeceginden eminim." dedi ve ardından ses kaydını açtı. Hemen gözlerim Eren'e kaydı. Tabiki herkes gibi o da buradaydı. Eren'in sesi bütün hoparlörler de yankilanirken ona bakmayı sürdürüyordum. Bi anda göz göze geldik. Ona en soğuk ve aşağılayıcı gülümsememi gönderdim.
O öfkeden deliye dönerken ben keyiften dört köşe olmuştum.
Asıl onun herkesi kandırdığını öğrendikten sonra karneler dağıtıldı. Tabiki kimse Eren'in yüzüne bakmıyordu. İşte ben buna çifte zafer derim. Hem ona etek giydirmiş hemde onun hileci olduğunu kanıtlamıştım. Bir de tatile gidebilirsem benden mutlusu yoktu!
...
"Kızım hadi uçağı kaçıracaksın!"
"Tamam anne geldim. "
"Sahra 15 dakikadır geldim diyorsun ama kızım. Çabuk ol yoksa gidemeyeceksin."
" Bu sefer gerçekten geldim." diye seslendim anneme merdivenleri inerken.
Salonda televizyon izleyen babama baktım ve " Ben gidiyorum ayrıca seni çok seviyorum." diyerek sarıldım. Arabayı götüremediğimden şöförümüz bırakacaktı beni havaalanına. "Dur deli kız seni ben götüreceğim bu sefer" dedi babam. Onaylayarak güldüm "Çıkabiliriz".
Babam beni başını sallayarak kalktı. Annemle vedalaşma ve nasihat törenimiz bittikten sonra evden çıktık.
Havaalanına vardığımızda uçağımın kalkmasına 10 dakika vardı. Bavullarımı kontrolden geçirdim ve babamla vedalaşarak uçağa bindim.
...
Antalya'ya vardığımda mis gibi deniz kokusunu içime çekerken burayı gerçekten çok özledigimi farkettim. Izmir'de yaşıyor olabilirim ama her yaz Antalya'ya gelirim. Buralari az çok biliyorum. Tabi sizinde benim gibi bi kuzeniniz olsaydı mutlaka bilirdiniz. Kuzenim mmm.. kuzenim Cemre... O biraz farklı. Onun hayatı siyahtır. Geceye ve karanlık şeylere bayılır. Bu yüzden saha çok gece hayatına sahip. Barlar, kafeler onun mekanıdır ve Antalya'nın çoğu onu tanır. Onu gotik olarak tanımlayabiliriz aslında. Şimdi diyorsunuz ki annesi babası karışmıyor mu? Onların aile hayatı biraz karışık olduğundan teyzemler kendilerinden daha fazla uzaklaştırmamak için fazla üstüne gitmiyorlar. Anlayacağınız biraz yanlız bir kız. Kardeşi de yok fakat biz onunla cok iyiyiz. Ayrıca böyle olduğuna bakmayın çok iyi ve kafa dengi bi kızdır. Eee kimin kuzeni yanii..
Neyse hemen teyzemi aradım ve gelip beni aldı. Onların eve geldiğimde kuzenim beni kapıda karşıladı. Bordo saçları omuzlarının biraz yukarısında, altinda mini kot etek, üzerinde askılı siyah bir yarım atlet ve onun üzerine ise siyah omuz ve bel tarafı yırtık bol bir tişört. Tabiki koyu göz makyajı ve mor rujunu unutmamak lazım. Hemen içeri girdim ve kuzenimun omzuna hafif bi yumruk atarak "Nasıl gidiyor kuzen?" diyo sordum. Cemre sarılmayı ve öpmeyi pek sevmezdi. "İyidir hacı senin nasıl gidiyor? " dedi göz kırparak. O sırada teyzem lafa karıştı. " Kızım yüz defa söyledim sana bari evde böyle konuşma." derken Cemre onu dinlemeyi bırakmıştı bile. " Tamam teyze sorun yok biz takılıyoruz kuzenle." dedim ve Cemre elinden tutarak hadi bana kalacağım yeri göster hacı. " dedim 'hacıyı' vurgulayarak. İkimiz de gülerek yukarı çıktık. Teyzem Cemre'nin sadece benimle güldüğünü söylüyor. Anlaşılan birbirimiz için çok değerliyiz çünkü bende sadece onunlayken kendim gibi hissediyorum.
Cemre odamı gösterdi ve ona yatmam gerektiğini söyleyerek eşyalarımi yerleştirip yattim. Yarın süper olacakmış gibime geliyor. Çünkü kuzenle sabah denize, öğlen alışverişe akşam ise barlara akacağız!!
