Doğma büyüme pastaneli olan Yucin isimli bir kek varmış. Biri gelse de onu o tezgahtan alsa götürse diye bekliyormuş. 1 gün daha alan olmazsa, bayat diye çöpe atılacakmış. Aslında basit bir hesapla zaten bayatlamış. Ama bu, kar amacı güden pastane için sorun değilmiş.
Yucin tüm bunları düşünürken, çap konusunda eksiklikler yaşayan bir beyaz yakalı kadının ellerinde bulmuş kendini. Kadın bunu kütür kütür götürüyormuş. Yazık bu da ilk defa gördüğü bulutlara hayranlıkla falan bakmaya çalışıyormuş. Bakmış sonu yakın, derin bir nefes almış ve bitmeyi beklemeye başlamış derken acımasız beyaz yakalı al sen bunu çöpe at. Kremayı yemiş alttaki keki aynen çöpe.
Tek gözünü son ısırıkta kaybeden Yucin sinirlenmiş. "Lan alla allaa bitirsene be kadın, ağzımızın tadıyla ölemedik bile, şu halime bak" demiş. Küfür falan da etti de yazmıyorum buraya. (Amcık demiş olabilir.)
Neyse bu bir şekilde çöpten çıkmış, kaçarak kuytu bir yer bulmuş. "İyisi mi ben bir intikam alayım ama çok yorgunum az uyuyayım" demiş. Uyumuş.
Uykusunu alınca kafası çalışmaya başlamış. "Kör topal sen nereye ne intikamı Yucin" demiş içinden. Hemen sonra da "Pastaneye geri gideyim de kendime göz, kol, ayak ayarlayayım" diye içinden geçirirken başka bir yenmiş kekin ona doğru geldiğini görmüş.
Rüya değil gerçekmiş. Diğer yenmiş kek demiş ki "Oğlum biz çeteyiz zaten. Gel hep beraber gideriz. İntikam hepimizin intikamı, sakin ol."
Yucin de "Aman iyi o zaman" demiş.