"Bence sevgi karşılıklı bir duygu değil. Sevgi bir duygu bile değil, bir içgüdü. Bir vergi. Tanrı -eğer varsa- birini bize gösteriyor ve baam, birdenbire elimiz ayağımıza dolaşıyor ve onun için yaşıyor oluyoruz," duraksadı ve Jisoo'nun gözlerine bak...
Her köşesinden mor tonlarının fışkırdığı salonunda oturan Lalisa, annesinin özel karışımı sayılabilecek çaydan bir yudum aldığında üst katından gelen sesler onu gülümsetmişti. Saat henüz sabah sekize doğru gelmekteydi ve anlaşılan Chaeyoung yıllardır sürdürdüğü geç kalkma alışkanlığını Jisoo için bir kenara bırakmış, erkenden kahvaltı hazırlamaya koyulmuştu. Her ne kadar bu ilişkinin platonik olarak kalacağını bilse de Lalisa arkadaşına gerçekleri hatırlatmak istemiyordu, belki de korkuyordu çünkü Park Chaeyoung yıllardır ilk defa bu kadar çok gülüyordu.
Lalisa ile Chaeyoung ilkokul yıllarında tanışmış ve birnevi beraber büyümüşlerdi. Lalisa'nın babasının ölümünde, annesi yeni bir adamla evlenip Lalisa bir üvey babaya sahip oldugunda, Chaeyoung babası tarafından en çok ihtiyacı olduğu zaman terkedildiğinde, ilk aşk acılarında, Chaeyoung biseksüel olduğunu farkettiğinde... Birbirlerinin en kötü ve en iyi zamanlarında beraberlerdi ve bu beraberlik, iki kızın arasındaki bağın arkadaşlıktan çok kardeşliği temsil ettiğini gösteriyordu.
Chaeyoung gayet mutlu bir ailenin ikinci kız çocuğu olarak dünyaya gelmişti. İlkokul yıllarına kadar prensesler gibi büyütülmüş, hiçbir zorluk yaşamamıştı. Sekiz yaşında ablasını bir trafik kazasında kaybettiği zaman annesinin psikolojik sağlığını kaybetmesi ve babasının onları terketmesi sayılmazsa tabii. Chaeyoung'dan sadece dört yaş büyük olan ablası Alice, evlerinin önünde arkadaşlarıyla top oynarken nasıl olduğu anlaşılmayacak bir şekilde bir arabanın altında kalmış ve oracıkta son nefesini vermişti. Haliyle ilk göz ağrının o halini gören annesi sakinliğini koruyamamış, zor zamanlar geçirmişti. İş sorunları da tam o zamana tekabül eden babası -bu kelime Chaeyoung'un tuhafına giderdi- çareyi Avusturalya'ya gitmekte bulmuştu. Chaeyoung ve annesi Clare bu süreci beraber atlatmaya çalışarak birbirlerine destek olmuşlar ve Chaeyoung'un okulda tanıştığı arkadaşı Lalisa ve Lalisa'nın ailesinin hayatlarında önemli bir yer edinmelerine izin vermişlerdi. Dostlukları ta o zamanlara dayanan bu iki aile ve iki kız arkadaş, birbirlerine koşullar ne olursa olsun sahip çıkmışlar ve destek olmuşlardı.
Tüm bunları bilen Lalisa da şimdi bu hayattaki tek arkadaşının birkaç günlüğüne de olsa mutlu olmasını istiyordu. Onu uyarmıyor ve gerçekleri söylemiyorsa sırf bu yüzdendi, üst kattan Jisoo ile birlikte masaya oturduğuna dair sesler gelen en değerlisi Chaeyoung için.
"Ah, cidden Chaeyoung sabahtan beri bunlar için mi uğraşıyorsun? Yabancı değilim ya mütevazı bir kahvaltı da yapabilirdik," dedi Jisoo bitki çayından bir yudum alırken. Karşısındaki kendisinden küçük olan kızın solmak bilmeyen gülümsemesi ister istemez onun modunu da yükseltiyordu. Chaeyoung ise onun bu dediklerine karşı şakacı bir şekilde kaşlarını çattı ve önündeki minik atıştırmalıklardan Jisoo'nun önüne biraz daha bıraktı. Büyük olanın tabağında çoktan hiç de minik olmayan tepecikler oluşmuştu bile.
"Unnie sen hastasın ve iyi beslenmen gerekiyor, tabii ki özeneceğim! Ayrıca beceriksiz olduğum için yapım aşaması uzun sürdü, yoksa gayet de mütevazı bir kahvaltı yapıyoruz."
İşte Park Chaeyoung, konu Kim Jisoo olunca en sevmediği şeyi yapıyordu. Ciddi anlamda susmak bilmiyordu.
Aynı şekilde sohbet ederek kahvaltılarını sürdürdüklerinde Jisoo'nun aklına dün gördüğü manzara gelmişti. Beyaz kapılı kilitli oda dün gece aralıktı ve Jisoo gördüğü düzinelerce papatyanın kendi hayal ürünü olduğuna inanmak istiyordu. O an oldukça hasta ve yorgundu, kendini zihninin onunla oynamış olduğuna ve evinde kaldığı bu masum kızın bu kadar hastalıklı bir şeyi yapmamış olduğuna inandırmak istiyordu. Yine de bu konuyu ilk Jennie ile konuşmaya karar verdi, Chaeyoung'a kendisine evini açtığı için minnettardı ve nankörlük yaparak her şeyi sorgulamak istemezdi.
Dakikalarla beraber ilerleyen sohbetleri Chaeyoung'un alarmıyla kesilmişti, Jisoo hastalığı sebebiyle izin alsa da Chaeyoung okula gitmek zorundaydı ve bu Jisoo'yu yalnız bırakacağı anlamına geliyordu. Küçük olan omuzlarını düşürdü ve telefonu eline alarak alarmı kapattı. Birkaç saatliğine olsa da sevdiği kızın yanından ayrılmak istemiyordu işte, özellikle o dağınık ve baştan çıkarıcı bir şekilde kendi evinde otururken. "Cidden gitmek istemiyorum unnie, devamsızlıklarıma bir gün daha eklesem ne olur?" Jisoo'nun çatılan kaşlarıyla beraber Chaeyoung derin bir nefes verdi ve açık olan saçlarını bileğindeki toka yardımıyla topladı. Tabii ki Jisoo okulu aksatmasını istemeyecekti.
"Ya, benim yüzümden derslerini aksatmamalısın! Seneye gireceğin önemli bir sınav var, size hiç okulda bunu hatırlatmıyorlar mı?" Şakayla karışık ağzına bir salatalık attı ve devam etti. "Üç saat içerisinde ölmem, büyük ihtimalle Jennie'nin yanına gider ve biraz hava alırım. Benim için endişelenme ve güzelce öğretmenini dinle."
Chaeyoung yeri geldiği zaman Jisoo'nun da gayet çenesi düşük biri olduğunu fark ettikten ve hazırlanıp okula gittikten sonra, Jisoo da üzerine rahat bir şeyler geçirmiş ve Jennie'nin evindeki rahat koltuğa kurulmuştu.
Jennie'nin köpeklerinden biri Jisoo'nun kucağına oturduğunda, Jisoo yavaşça başını okşadı ve kahvesinden bir yudum alıp konuşmaya başlayan Jennie'yi dinledi. "Söylediklerinden pek bir anlam çıkaramadım ben, hayal görmediğine emin misin?" Jennie kafasını kaşıdı ve yanına gelen diğer köpeğinin elini yalamasına izin verdi. "Sonuçta oldukça hastaydın ve ilaçların yan etkisi olarak halisünasyon görmüş olma ihtimalin çok yüksek."
"Biliyorum, bunu ben de düşündüm," dedi Jisoo ve gözü bir yere dalmışcasına biraz bekledi. "Hatta kendimi buna inandırmak da istiyorum ama.. O an öyle değildi işte. Hayal ürünü olmadığına eminim evet ama Chaeyoung neden bunu yapsın ki?"
Kim Jisoo, o gün bu konuyu daha fazla irdelemediği için ileride pişman olacağını bilemezdi.
bu kadar uzun bir süre beklettiğim için özür dilerim, sınavlarım vardı ve kurgunun gidişatı hakkında bir süre düşünmem gerekti
ama şimdi kurgu az çok kafamda şekillendi ve bölümlerin daha seri geleceği hakkında size söz veremem ama çalışacağımı söyleyebilirim
bekleyen ve severek okuyan herkese çok çok teşekkür ederim, iyi kötü yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen❣️
chaesoo ile kalın
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
