Serin ve Güneşin parıltılı ışıklarını saçtığı bir günde,
Iki genç aşık bu güzel havayı fırsat bilip dışarıya yürüyüşe çıkmıştı. Bir süre sonra ilkbaharın tüm renklerini bir arada sunan bir bahçenin önünde duraksadılar. Bahçedeki farklı farklı renkte ve meyvede ağaçlarına meraklı gözlerle bakakalmışlardı. Bu genç aşıkları fark eden bahçenin tatlı yaşlı sahipleri, gençlerin merakını ve ilgilerini fark edince eşiyle birlikte, kapıyı açıp bu genç aşıkları bahçelerine davet etmişlerdi . İki aşık biraz diretse de bahçe sahiplerinin ısrarı üzerine bahçenin kapısından içeri girdiler..
Gençler bahçeye girer girmez gözlerine çarpan ilk ağacı meraklı gözlerle süzmeye başlamışlardı. Bunu fark eden bahçenin sahipleri ,gençlere dönerek "Sanırım bu ağacı merak ediyorsunuz gençler ."diye gençlerin beklediği soruyu sordu.Genç aşıklar onaylar anlamına gelecek şekilde başlarını salladılar.
Yaşlı çift, "Şimdi size bu bahçedeki ağaçları tek tek anlatacağız fakat bizi can kulağıyla dinlemeniz gerek. Anlaştık mı çocuklar?" diye sordu.
Gençler aynı anda" Anlaştık"diye cevapladı.
Yaşlı çift gençlerin ilk ağacın meyvelerinden tatmalarını istedi. Gençler de sorgusuz sualsiz ağaçtan kopardıkları meyveleri yemeye başladılar . Fakat yedikçe yediler. Bu meyvelerde doymak nedir bilmiyorlardı . Hayatlarında bu ağacın meyveleri kadar güzel bir meyve yemedikleri hallerinden belliydi .
Yaşlı çift bir süre gençlerin meyveleri yemesine müsaade ettikten sonra ağacı tanıtmaya başladı, "Bakın bu sevgi ağacıdır .Bunun meyvesi hem hoş hem de bağımlılık yaratır . Yedikçe yiyesiniz gelir. Doymak nedir bilmezsiniz .Bu meyveyi hayatınızda hep yemek istersiniz fakat bu meyve öyle bir meyvedir ki hayatta sadece bir defa yetişir.Belki de hayatınızda bir daha yiyemeyeceksiniz. Çünkü bu meyvenin yetişmesi için belirli bir zaman yoktur . Kışı-yazı,ilkbaharı son baharı yoktur. Bir bakmışsınız olmuş.
Hadi buradan ayrılıp diğer ağacı tanıtayım size . Bu ağacın meyvesinin tadına da bakın . Genç aşıklar ağaçtan kopardıkları meyveleri de yemeye başladılar. Bir süre sonra yaşlı çift durdurup ağacı tanıtmaya başladı . Bu ağaç mutluluk ağacıdır. Bu ağacın meyvesi sevgi ağacının meyvesini yedikten sonra ayrı bir güzel olur . Fakat normal mutluluk ağaçlarına benzemez . Bu ağaç, sevgi ağacının meyvesinden sonra yenilince ,farklı güzel bir tat bırakır ağızda . Başka mutluluk ağaçlarına benzememesinin nedeni de budur . Hadi bakalım yürüyelim gençler .
Üçüncü ağaca sıra gelmişti ."Bu ağaç kıskançlık ağacı" diye tanıtmaya başladı yaşlı çift .Gençler hemen uzanıp ağacın meyvelerini kopardılar. Fakat bu sefer yaşlı çift uyardı. Bu meyvenin azı yarar fazlası zarardır ona göre yiyin. Gençler şaşırmışlardı. Çünkü bu meyvenin de tadı diğerleri kadar olmasa da güzeldi ." Neden zararlı olsun ki ?" Diye sordular yaşlı çifte .
Bu meyvenin azı sizi güçlendirir fazlası sizi zayıflatır . Bu yüzden azı şifa fazlası zehir olur. Bunun da tadına baktıysanız dördüncü ağaca geçelim artık .Dördüncü ağacın yanına gelmişlerdi . Fakat bu ağaç diger ağaçlara göre çok kötü görünüme sahipti. Yaprakları siyahımsı ve iğnemsi bir şekile sahipti . Gençler bu sefer diğer ağaçlardaki gibi heyecanla meyvelerine el uzatmadılar. Yaşlı çift "Ne oldu gençler ? Neden bu ağacın da meyvesinin tadına bakmıyorsunuz? "Diye soru sorarak ortamda oluşan sessizliği bozdu.
Genç aşıklar "Görmüyor musunuz ağacın şeklini? Meyveleri de bozulmuş sanki . Bu ağacın görüntüsü hiç hoşumuza gitmedi .Yaşlı çift birbirine gülümseyerek "Işte gördüğünüz bu ağaçta ayrılık ağacıdır. Bu ağacın meyvesini bir kere bile yemeye kalkışsanız bir daha önceki ağaçlardan yediğiniz hiçbir meyveyi yiyemezdiniz . Bu ağacın meyvesi acıdır . Fakat bir kere meyvesinin tadına bakanın bir daha öteki ağaçlardan meyve yediğini görmedik. Yani anlayacağınız , bu ağacın meyvesini bir kere yeseydiniz bir daha hiçbir meyveyi yiyemeyebilirdiniz. Yememeniz iyi oldu sizin için.
Gençler son bir ağaç kaldığını görünce bu sefer akıllarına bu yaşlı çiftin kim olduklarını sormadıkları gelmişti .
Yaşlı çift gülerek ben bay emek ve bu da eşim bayan emek diye tanıttılar. Biz bu bahçenin olmasını sağlayanlarız.Her gün şu verir ,etraflarını düzenler topraklarını gübreleriz . Kendilerini tanıttıktan sonra yüzlerinde hala gülümseme vardı.
Genç aşıklar merak edip "Neden gülümsüyorsunuz ki efendim ? " diye sordular.
Yaşlı çift gülümseyerek , biliyor musunuz bizi hep ayrılık ağacından sonra merak ederler. Nedendir bilmiyoruz. Fakat her gelen bu ağaçtan sonra merak etti kim olduğumuzu .
Bu cevap,
genç aşıkların kafalarını karıştırmıştı bu cevap. Daha sonra yaşlı çifte en son ağacı gösterip peki bu ağaç ne ağacı ? diye, sordu genç aşıklar.Onu bilmenizi gerek yok .
O ağacın meyvesinin bir faydasının dokunmadığını bilin yeter. Şimdi bu ağacın adını da siz bulun ?Beşinci ağacın adı ne size soruyorum ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tekerrür eder Mi?
PoetryBelkide aşk diğer her şey gibi Tekrar edebilir Belki de bu sadece çaresizlikten Beklenen bir umut.