Her gün dikkatlice büyümesini izledi. Hücrenin önünden her geçişinde daha da büyüdüğünü farketti.
İlk başta, onun bi "atkı" olabileceğini düşünüyordu ancak boyu hemen hemen 2 metreyi aşınca bu düşüncesinden vazgeçti.
Merakına yenik düştükten sonra daha fazla dayanamayıp;
"Doctor Song?" diye seslendi.
Örmeye devam ederken "Efendim?" dedi Song.
Kahverengi üzerine aralıklı değişik renklerle süslenmiş bu "şeye" bakarak;
"Siz ne örüyorsunuz tanrı aşkına?" dedi.
"Bu mu?" dedi elindeki ima ederek, "Atkı olduğunu görmüyor musun?" diyerek şakalaşmıştı.
Hafif bi şaşkınlıkla "Atkı mı? Atkı için sizce de biraz büyük değil mi?" diye sordu.
River Song, gülümseyerek "Evet sanırım." cevabını verdi. "Bir dostum için hediye, yaşlı bir dost... Veya genç, her neyse." diye de ekledi.
Bizimki sorularına "Hangi deli bunu giymek ister ki" sorusunu da ekledi.
River Song bu soruya gülerek karşılık verdi. Halbuki bizimkine gayet mantıklı bi soru gibi gelmişti.
Biraz sonra kendini toparlayak "Kim bilir..." diye cevap verdi Song ve örmeye devam etti...