Alarm yine koridorlarda yankılanıyordu. Hiç tereddüt etmeden direkt 426. hücreye doğru yöneldiler. Sam ile beraber aynı anda hücreye ulaştıklarında hücrenin kapısı açık ve içerisi boştu. Parmaklıklara sırtını dayamış, yere oturan yeni nöbetçi Jake ile karşılaştılar. Jake kafasını kaldırarak;
"Şşşt...Uyuyorlar, sessiz olun." dedi. Sam "Kim uyuyor?" diye sordu. Boş kucağını göstererek Jake, suratında salak bi ifadeyle "Song'un kedileri, bakmam için bana verdi. Çok tatlı değiller mi?"
Bizimkiyle Sam, birbirlerine bi bakış attılar. Yeni nöbetçiler... Öğrenmeleri hep uzun zaman alıyor. Song ne zaman kaçmaya hazırlanırsa;
Tanrı aşkına.
İzin verin gitsin...