Metropoldeki Adam

1

Üç gündür aynı rüyayı gören adam artık uyumaya korkar olmuştu. Neden böyle olduğunu kendiside bilmiyordu . Çok sık rüya gören biriydi. Tekrar tekrar aynı rüyayı gördüğü de olmuştu ama bu sefer farklı hissediyordu.

Uyumamak için direndi elindeki kitabı defalarca bitirişiydi. Artık yeni bir kitap almanın vakti geldiğini farketmişti. Uyumak için bir kaç saati vardı ve uyumak konusunda endişeliydi bakacak bir kaç hayvan dostu olmasa kalkıp işe gitmezdi . İçindeki tüm korkuya rağmen bir kaç saat olsa uyumaya karar verdi yada yorgun düştüğü için uyuya kalmıştı.

Evet bu gecede yine aynı şey oldu yine aynı rüya yine çıkmaz içindeydi. Uyandığında kısık sesli bir küfür savurdu ve rüyasını düşündü sanki bir dizi gibiydi her gün en başından izlediği ve her seferinde sonuna yeni bir kısım eklenen bir dizi.

Hayvanları için yem kaplarını   doldurdu . Kedisinin kumunu değiştirdi ve işe gitmeden önce her sabah yaptığı gibi köpeğini yürüyüşe çıkardı. Yaklaşık bir saat sonra tekrar eve döndü . Kendini aç hissetmiyordu . Yorgun hissediyordu ama fiziksel bir şey değil ruhsal bir yorgunluktu hatta ruhsal bir çöküş.

Ruhunu taşıyamıyordu sanki sırt çantasına tüm şehrin binalarını koymuşlardı .  Hızlı bir şekilde dolapta bulduğu şeyleri yiyip evden çıktı . İşe geç kalmamalı ve aç gitmemeliydi . Öğlearası neredeyse yok denilebilecek kadar kısaydı. Özel bir şirkette çalışıyordu ve bu onu çok yoruyordu . Hayır tembel bir adam olduğu için yorulmuyor iki kişilik pozisyonda tek başına çalıştığı için yoruluyordu. İki ay önce kendisi ile birlikte çalışan arkadaşı ölmüştü ve yeri iki aydır boştu .

Patronlarının kendisi ile ilgili başka bir planı olduğunun farkındaydı. O yüzden yanına yeni birini almıyorlardı çünkü iki sefer ilan vermektense bir sefer vermek daha iyiydi. 

Arabasına bindi . İş yeri yakındı en fazla on beş dakika içinde işteydi. Yolda giderken dört gündür gördüğü rüyayı düşündü . Neden bu kadar kafaya takmıştı basit bir rüyaydı sadece . Yine kendi kendine söylendi " Hadi ama biraz daha kafaya takarsam delireceğim ama takmadan da duramıyorum ki of ne bu rüyanın sonu ? "

Bu düşünceler içinde iş yerine gelmişti. Otoparkta gördüğü kızı sanki biryerlerden  tanıyordu ama bulamadı nereden tanıdığını. Tüm gün bu kızı nereden tanıdığını düşünecekti artık.

Yaklaşık dört buçuk saattir bu masanın başındaydı. Artık yemek yemesinin gerektiğini fark etti zaten sabahta pek bir şey yememişti. Hızla şirketin yemekhanesine geçti. Tabağına aldığı yemeklerin lezzetini düşünerek boş bir masaya geçti.

Oturduktan sonra farketmiştiki bu masada az önce otoparkta gördüğü kız tek başına oturuyordu. Yeni bir eleman olduğunu düşündü. Kalkacağı sırada masada bir kağıt fark etti .

"Ah ne kadar açsam bu kağıdı bile farketmemişim saçma bir rüya yüzünden iyice yaşam kalitemi kötüleştirdim zaten şuan işim çok yoğun bir kaç gün sonra aklıma bile gelmeyecek bir rüyayı ne kadar da büyüttüm. " dedi ve kağıdı eline aldı çöpe atmak için götürecekti fakat içindeki yazıyı fark edince tekrar katlayıp ceketinin iç cebine koydu .

Aşağı inip tekrar çalışmaya başladığında yoğunluktan kağıdı unuttu. Beş beş buçuk saat sonra biten mesai saati ile birlikte kendisininde ne kadar yorulduğunu fark etti.

Otoparkta arabasını ararken her seferinde nasıl nereye park ettiğini unuttuğunu sorgulayıp kendine söylenerek yürüyordu. Bu esnada yerde fark ettiği kağıdı yerden alıp onuda iç cebine koydu. O sıra da aklına sabahki kağıt geldi eve gidince bu iki kağıda da bakmaya karar verdi.

"Ah bugün de her yerde bir kağıt ile karşılaştım bir tane daha bulsam bunların benim için yazılıp önüme koyulduğunu düşüneceğim "

Arabasına bindi ceketini çıkartıp arka koltuğa koydu kıravatınıda çıkartıp ceketin cebine koydu . Arabayı eve sürmek yerine çok sevdiği kitapçıya sürdü. Kitapçının bambaşka bir havası vardı onu etkileyen . Yaklaşık on dakika sonra kitapçıdaydı. Yaşadığı yer öyle büyük ve kalabalık değildi. Kitapçıya girdiğinde uzun zamandır gelmediğini fark etti zaten son aldığı kitabı dün altıncı bitirişiydi.

Raflarda gözüne ilişen kitabı içinden bir ses ısrarla almasını söylüyordu . " Hey bu kitap sevdiğim bir tür bile değil neden alayım ki ?" Diye içinden geçirdi ama dayanamadı elinde o ve birkaç başka kitapla kasaya gitti beğenmezse başkasına hediye ederdi.
Bu düşüncelerle ödemeyi yapıp çıktı.