ｔｅａｃｈ ｍｅ [tr]

F

Ceza sınıfı. "Tekrar merhaba." Yoongi Jimin'in yanına otururken selamlaştı.

"Selam Yoongi." Jimin bir gülümseme ile selamlaşmaya karşılık verdi. Diğer öğrenciler yerleşirken, sınıf sessizdi. Öğretmen her zamanki uyku pozisyonunda rahatlamış, ve gözlerini kapatmıştı. Yoongi hemen Jimin'e döndü. "O gün seni tekrar gördüğüme sevinmiştim."

Jimin kendinden bu kadar utanmış olmayı beklemiyordu. "Evet, ben de... ya da, bilirsin, aynen." Sarsak bir gülümseme ile kekeledi. Yoongi kısaca başını sallarken kaşlarını çattı ve tekrar önüne baktı.

Bekle, neden Yoongi konuşmuyordu? Jimin tüylerinin ürperdiğini hissederken Yoongi'ye bakmaya son verdi. Belki Yoongi daha iyi davranmaya karar vermişti. Belki de vermemişti, çünkü masanın altında telefonu ile oynuyordu. Jimin iç çekti ve Yoongi ile aynı şeyi yaptı, ve herkes ile.

"Neden hâlâ buradasın?" Yoongi kaşlarını çatarak sordu. "Eve gitmelisin."

Jimin masasında sıçradı ve derin bir nefes aldı. "Seni bekliyordum." Bir gülümseme ile cevapladı.

"Zihnim sebebini sormamı söylüyor?" Yoongi neşeli bir ifadeyle sordu. Jimin cevaplamadan, yalnızca sınıfın dışına dek Yoongi'yi takip etti. "Tahmin etmeme izin ver, bir tane daha istiyorsun?" Sordu ve kaşlarını kaldırdı.

"Bir tane daha ne?" Jimin kendi kendine güldü.

"Seni yargılamıyorum." Yoongi omuz silkti. Şimdi dışarıdaydılar, merdivenden iniyorlardı. "Ve sana yalnızca bir buse kondurduğumu itiraf edeceğim. Muhtemelen daha önce de yaşamışsındır, bu yüzden kusuruma bakma." Tamamladı.

"Yaşamadım." Jimin cevapladı. "Ve bu yüzden... bu şey hakkında çok bilgin olduğunu düşündüm..." mırıldandı, sesi kısılmıştı.

"Ne söyleyeceksen söyle." Yoongi talep etti.

"Düşündüm ki belki de bana öğretebilirsin." Jimin sonunda söyledi.

Yoongi kaşlarını çatarak Jimin'e döndü, yürüyüşü durdurdu. "Gay olmadığına emin misin? Biseksüel de mi değilsin?"

"Ne? Sen bir erkek olduğun için ne yapmam gerektiğini bilmem gerekiyor, demek istemiştim. Yani yalnızca seni taklit edeceğim, böylece ne yapmam gerektiğini öğrenirim." Jimin açıkladı.

"Jimin, bu benimle ilişkiye girmek için duyduğum en değişik bahaneydi." Yoongi iç geçirip, kısa bir süre sonra yürümeye devam etti.

"Bu bir bahane değil, bu bir hazırlık." dedi Jimin kollarını çaprazlayarak. "Eğer istemiyorsan başkasını bulurum."

"Bu istediğin 'öğrenim' nelerden oluşuyor?" diye sordu Yoongi.

"Bilmiyorum. Bir ilişki gibi, sanırım." Jimin omuz silkti.

Yoongi yavaşça başını salladı. "Emin misin?" diye sordu.

"Evet, sorma sebebim de buydu zaten." Jimin cevapladı.

"İyi." dedi Yoongi, neredeyse evine gelmişlerdi ve Jimin'in onu bütün gün takip edip etmeyeceğini merak etmişti. "Bugün başlayalım."

"Bugün mü?" diye sordu Jimin, çoktan şaşkın ve heyecanlı hissetmeye başlamıştı.

"Evet, eğer bir ilişkin olacaksa her zaman buna hazır olmalısın." dedi Yoongi. Evi ile caddenin arasındaki yolun boş olduğunu farkettiğinde ufak bir gülümseme sunmuştu. "Hadi." dedi.

"Bekle. Evine mi geldik? Birazcık hızlı gidiyoruz gibime geldi, Yoongi."

"Ne? Parkta başlamayı falan mı bekliyordun? Ne olursa olsun, eğer sana tecavüz edeceğimden korkuyorsan yapmayacağım." Yoongi ön kapıyı açarken, biraz iğneleme ile söyledi.

Jimin bunu öneren taraf o olduğundan eve girmeyi umursamaktan vazgeçmeye karar verdi. Yoongi'yi muhtemelen odası olan yere dek takip etti. Ancak odası değildi. Gittikleri yer kocaman televizyonu ile süslü bir üst kat salonuydu.

"Odan nerede?" diye sordu Jimin.

Yoongi kıkırdayarak Jimin'e eğildi. "Sakin ol." Güldü. "Odam bodrumda, ve orası soğuk ve dağınık." Omuz silkerek açıkladı.

"Ben- Yalnızca burada bizi herkes görebilirmiş gibi hissediyorum, hepsi bu." dedi Jimin, dudaklarını büzerek.

Yoongi kaşlarını çatarken başını salladı. "Endişelenme, eğer biri bizi yakalarsa, bu kız kardeşim olur, ve o siklemez bile." Kıkırdadı. "Ve ebeveynlerim saat beşe kadar çalıştığından, onlar eve gelene dek bir buçuk saatimiz falan var. Üstelik trafik olmadan."

-

©yoongisdicc.