I

2.4K 135 38
                                    

Yoongi ortaya çıktığında Jimin on beş dakikadır okulun dışında onu bekliyordu. "Neden bu kadar geciktin?" Jimin Yoongi'ye yetiştiğinde sordu.

"Siktir!" Yoongi cırladı. "Ödümü kopardın." diye kıkırdadı.

Jimin, Yoongi'nin yürürken dramatik bir biçimde nefesini tutuşunu izledi. "Üzgünüm." dedi ve gülümsedi.

"Eminim öylesindir." diye alay etti Yoongi. Aceleyle Yoongi'nin evine yürüdüler. Jimin itiraf etmeliydi ki heyecanlıydı, ve biraz da onun odasını göreceği için heyecanlı.

"Sana hatırlatayım, burası hâlâ biraz soğuk." dedi Yoongi, merdivenleri atlatıp ışığı açarken.

Bodrum katı bildiğimiz bir daire gibiydi, yalnızca mutfağı yoktu o kadar. "Bugün ne yapacağız?" diye sordu Jimin.

Yoongi kendini çoktan yatağa atmıştı, Jimin ise onun yanına oturmuştu. "Bilmiyorum. Sence ne öğrenmeye ihtiyacın var?" dedi Yoongi göbeğinin üzerinde yuvarlanırken.

"Yalnızca temeller." Jimin omuz silkti. "Öpüşmekte iyi miyim onu bile bilmiyorum."

"Pekâlâ, buraya gel." Yoongi iç geçirip doğruldu, yanındaki boş kısmı pat patlıyordu. Jimin söyleneni yaptı ve yatakta hareket etti. "Karşılık verdiğinden emin ol ki sana iyi olup olmadığını söyleyebileyim." dedi Jimin'in ensesinde dinlenen eliyle.

"Ama ya iyi değilsem?" diye kaşlarını çattı Jimin.

"O zaman pratik yaparız." Yoongi omuz silkti. "Unutma, karşılık ver ve kontrolü eline al." Jimin'e hatırlattı. Jimin başıyla onayladıktan sonra öpüşme başladı.

Apaçık, Jimin dudaklarını araladığında Yoongi dominant olarak başlamıştı. Ve işler öyle gitmeye devam etti. Yoongi bu yüzden geri çekildi, Jimin'e vurmak istemişti çünkü o denemiyordu bile.

"Bu kadar çabalaman ne güzel." diye iğneleyici bir şekilde dalga geçti. "Saçmalamayı kesip olaya geçsen diyorum?" dedi.

Jimin deneyebileceğini düşünmüştü. Pozitif olmaya ve özgüven toplamaya çalıştı. Yeteri kadar beklediğini düşündüğünde zoraki bir biçimde Yoongi'nin kucağına oturdu.

"Bunu beklemiyord-"

Yoongi, tam anlamıyla dudaklarını paralayan Jimin tarafından bölündü. Jimin'e göre işler şimdiye dek iyi gitmişti çünkü Yoongi balık gibi süzülüp geriye çekilmiyordu. Yoongi'nin yaptığını yapmayı denedi. Aslında eğlenceliydi de. Jimin Yoongi'yi kalçasından çekip kendine yaklaştırdı ve ellerini Yoongi'nin baldırlarına indirip onu olması gereken yerleştirdi.

"Sanırım bu şimdilik yeterli." dedi Yoongi, Jimin geriye çekilirken.

Jimin aldığı tepkiye karşı kaşlarını çatmıştı. "İyi değil miydim?" diye sordu. Cevap alana dek Yoongi'nin yerinden kıpırdamasına izin vermemişti.

"Ne? Hayır, iyiydin." dedi Yoongi başını sallayarak. Jimin'in yüzünü gururlu bir gülümseme kapladı. Ardından Yoongi'yi ters çevirip onu aşağı sabitledi.

"Siktir Jimin!" Yoongi çığırdı. "İyi öpüşüyor olman seks için hazır olduğun anlamına gelmiyor!"

"Kapa çeneni. Üste geçmeye çalışıyorum." Jimin iç geçirdi.

"Pekâlâ. Kesinlikle üsttesin şu an." Yoongi hantalca kıkırdadı. "Ayrıca şu an benim sevdiğimden çok daha sıkı tutuyorsun beni." dedi çaresizce kurtulmayı denerken. Jimin onun bileklerini bırakmıştı fakat üzerinde oturmaya devam ediyordu.

"Hâlâ... ben hâlâ hareket edemiyorum Jimin." Yoongi derin bir nefes verdi. Jimin gülerek üzerinden kalktı. Üstte olmak keyifliymiş diye düşündü kendi kendine. "Sahiden üstte olamıyorsun, değil mi?" diye sordu Yoongi, dikkatle saçlarını düzeltirken.

"Kusura bakma ama orada iyi iş çıkardım." diye alay etti Jimin.

"O zaman ne diye küçük bir sürtük gibi her dediğimi yapıyorsun?" Yoongi karşı çıkmıştı.

Jimin cevaplamadan önce yüzünü buruşturdu. "Çünkü sen benim öğretmenimsin?" diye yanıtladı. "Ve bana iznin olması gerektiğini unutmamamı söyledin." diye de ekledi.

"Yalvardığımı gördün mü?"

"Hayır, ama söylenip durduğunu kesinlikle gördüm."

"Yanlış yaptığın içindi bu!"

"Yemek beş dakikaya- Oh! Sizin şey yaptığınızı fark etmedim..." Yoongi'nin kardeşi gülümseyerek odaya girmişti. Ortada bir durgunluk vardı ve Seulgi iki oğlana bakıp duruyordu. "Siz iyi misiniz?" diye sordu.

"İyiyiz." Yoongi hızla cevapladı. "Beş dakikaya hazır demiştin, değil mi?" diye sordu ona doğru yürüyüp. Kız kardeşi başıyla onayladı.

"Pizza var." dedi ve gitti.

"Pizza seni daha az zor biri yapacaktır, değil mi?" diye sordu Yoongi. Jimin'in nefesi söylenenlere alınmış bir şekilde kesildi ve Yoongi'nin koluna vurdu -ona doğru yürüdükten sonra tabii ki de-. "Sana bir soru sordum, öğrenci!"

"Öğretmenler öğrencileriyle yiyişmez!" diye cırladı Jimin.

"Pekâlâ, bu öğretmen yiyişiyor!" Yoongi aynen karşılık verdi. "Şimdi sessiz ol, öğrenci."

"Bana öyle deme." Jimin mırıldanıp kapıya dek Yoongi'yi takip etti.

"Daha az önce bana öğretmen diyen sendin." diye yanıtladı Yoongi. "Ve bu da seni benim öğrencim yapar."

"Bu kelimeleri kullanmasak mı?" diye sordu Jimin.

Yoongi alay edip ona gülmüştü. "Kaçarın yok, artık bunu kullanıp duracağım." dedi ve birlikte mutfağa yöneldiler.

Sessizce yemek yemişlerdi. Yoongi'nin ara sıra sorduğu mantıksız sorular haricinde tabii.

"Sana bir şey sorabilir miyim?" diye sordu Seulgi. Yoongi omuz silkip Jimin'e baktı.

"Tabii." dedi Jimin.

Kız başını sallayıp dudaklarını büzdü. "Neden çok huysuz duruyorsun?" Sorusunu sorup Jimin'i işaret etti. "Sanki bir şey varmış gibi." diye devam etti.

"Huysuz değilim, anlarsın ya.. daha çok uyuz olmuş gibiyim." diye cevap verdi Jimin. Göz ucuyla Yoongi'nin sinir bozucu bir şekilde sırıttığını görebiliyordu.

Sessizlik oluştu. "Güzel." diyerek yerinden kalktı Seulgi. "Bir şeye ihtiyacınız olursa odamdayım." dedi ve tabağına iki dilim pizza alarak gitti.

"Bu iyiydi." dedi Yoongi onun gidişiyle kıkırdarken. "Orada olanlardan sonra daha az garip olursun sanıyordum ama hayır.."

"Kusura bakma ama kardeşin korkunç." diyerek Jimin kendini savundu.

Yoongi yüzünü buruşturup Jimin'e onu bıçaklarcasına baktı. "Yani ben öyle değil miyim?" diye sordu.

"Tabii ki de ilk başta öyleydin, yani hâlâ biraz öylesin. Şimdi ise seni tanıyorum ve sandığımdan daha az korkunç olduğunu biliyorum." diye açıkladı Jimin.

"Yani korkunç biriyim?" Yoongi sordu. Jimin omuz silkip tabağındaki son dilimi bitirdi. "Öyleyim değil mi? Bu yüzden benim sürtüğümsün."

"Senin sürtüğün falan değilim, annene hâlâ anneciğim diyen birisin sen." Jimin karşı çıkıp çatalını masaya bıraktı.

"Ona başka ne dememi bekliyorsun?" diye dalga geçti Yoongi.

"Olsun, yine de senin sürtüğün falan değilim ben."

-

©yoongisdicc.

teach   me [tr]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin