ｔｅａｃｈ ｍｅ [tr]

J

Jimin çoktan cezadan çıkmayı iple çekiyordu. Yoongi orada değilken yanındaki sıra dehşet boş geliyordu. Jimin bunu görmezden gelmek için elinden geleni yaptı.

Yoongi'yi okulun etrafında bile hiç görmemişti. Kendini bir mesaj atarken buldu. Sonraki hafta boyunca her gün hiç cevap almadığı bir mesaj yolladı. En azından bir konuda emindi, evine gitmiyordu. Ertesi gün Jimin pratiğine giderken bir mesaj daha yolladı.

Genelde olduğu gibi cevap yoktu. Gerçekten unutmuş muydu? "Her şey yolunda mı?" birisi Jimin'in omzunun arkasından sordu.

Sınıftaki en iyi dansçı olan Hoseok'a bakmak için etrafında döndü. "Sadece birisine ulaşmaya çalışıyorum." Jimin basit bir gülümsemeyle iç çekti.

Hoseok anlayışla başını salladı. "Kim olduğunu sormamı sorun eder misin?" diye sordu. Jimin telefonunu bıraktı ve esnemeye başladı.

"Adı Yoongi." dedi Jimin.

Hoseok bir esneme hareketinin ortasında durdu ve düz bir şekilde dikilmeye başladı. "Min Yoongi?" diye sordu.

Jimin öne eğilip bacaklarına sarıldığı esneme pozisyonunda donup kalırken kaşlarını çatmıştı. "Neden herkes onu tanıyor?" diye sordu ve yavaşça doğruldu.

"Onu tanımıyorum, sadece birkaç kere takıldık." Hoseok omuz silkti.

"Takılmakla neyi kasdediyorsun?" diye sordu Jimin.

"Endişelenme, şimdi pratik başlıyor." Hoseok cevapladı ve öndeki yerini aldı. "Eğer istersen sonra konuşabiliriz." Jimin'i biraz bile rahatlatmayan bir şekilde gülümsedi. Pratikten sonra Jimin ve Hoseok beş dakika gibi kısa bir süre konuştular.

"Arkadaş olduğunuzu bildiğimi biliyorsun ama Yoongi'nin garip davranması hakkında... Bir şeyler biliyor musun?" tereddütle sordu Jimin.

"O her zaman gariptir." diye homurdandı Hoseok. "Ancak lütfen, sor hadi."

"Evet, hayır, sadece bazen garip, sanırım." Jimin omuz silkti "Ve bunun tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyorum çünkü sadece umursamıyormuş gibi gözüküyor."

"O, bazenleri gariptir, cidden epey garip. Gerçekten bilmiyorum, onu hiçbir zaman gerçekten anlamadım." diye cevapladı Hoseok. "Muhtemelen seninle tekrar konuşacaktır ya da öyle bir şeyler."

"Endişelendiğim konu bu değildi, onun iyi olup olmadığını bilmek istiyorum ya da öyle bir şeyler." dedi Jimin. "Bir hafta oldu."

Hoseok güven verici biçimde gülümsemeden önce anlayışla başını salladı. "Onu bilirim, muhtemelen bir yerlerde sarhoştur, muhtemelen birkaça gelir."

"Birkaç ne?" Jimin kaşlarını çattı, aynı zamanda sarhoşluk kısmını nereden bildiğini de merak ediyordu.

"Değişir." Hoseok omuz silkti. "Ama gitmeliyim, planlarım var." Oradan ayrılmadan önce el sallarken iç çekti.

Jimin bir süre kaldırımda tek başına dikildi. Görüş alanından çıkana kadar Hoseok'un arkasından baktı, Jimin'in eve gitmek için acele etmesine gerek yoktu. Sonra Yoongi'den bir mesaj aldı. Basit ve Jimin'in beğendiklerine göre epey kısaydı.

Yarın uğra

-